Ertesi sabah başındaki ağrıyla uyandı. Yatakta oturup başını ovdu hafifçe. Başındaki ağrının sebebini düşünürken gözlerinin önüne gelen görüntüyle gülümsemesine engel olamadı.
Flashback
Kadınla buluştuklarında ilk olarak kadının diğerlerinden biraz daha farklı olduğunu düşündü. Fakat çok geçmeden farklı olmadığını belli etmişti karşısında oturan. Bunun üzerine Jong Suk sıkıldı ve hyungunun dediği şeyler aklına gelince,omzunun üstünden hyunguna yardım istediğini belirtircesine bir bakış attı.
Ji Hoon mesajı çoktan almıştı. Sıkıldığını zaten anlamıştı Jong Suk'un ama onun işaretine ihtiyacı vardı yardıma gitmek için. İşareti alır almaz sinsice gülümseyerek yanlarına gitti.
Masaya yaklaşıp masanın solunda durdu. Ellerini masanın üstüne koydu. Kadının ve Jong Suk'un şaşkın bakışlarına aldırmadan bulunduğu yere ters düşen sağ kulağına eğildi arkadaşının. Bu hareket her ne kadar normal görünse de karşısında ki kadının öpüştüklerini düşünmesine yol açmıştı. Kadın şaşkınlıkla gözlerini açarken Jong Suk fısıldayarak sordu.
"Hyung ne yapıyorsun? "
" Yardım ediyorum Suk-ah" deyip sinsice gülümsedi ve biraz daha yaklaştı Jong Suk'a aynı zamanda ani hareketle Jong Suk'ta kendini geri çekmişti.Kısa bir süre sonra çekildi Ji Hoon yüzündeki gülümsemeyi bozmadan kadına baktı.
"Ah...sizi görmemiştim. Kusura bakmayın. Sevgilimi görünce gözüm ondan başkasını görmüyor da..."
Dedikten sonra gülümsedi ve Jong Suk'un sandalyesinin kol koyma yerlerinden birine oturup kolunu Suk'un omzuna attı. Jong Suk bu hareketlere ne kadar şaşırsa da gülmemek için kendini zor tutuyordu. Hemen Ji Hoon'a ayak uydurdu ve ellerinden birini onun bacağına koyup kadına 'Yapabileceğim bir şey yok. Ben buyum' bakışları attı.
Kadın hiçbir şey söylemeden hızla masadan kalktı ve kapıyı sertçe çarparak çıktı.
Ji Hoon kadının gittiğini anlayınca hızla kalktı ve yüzünü buruşturdu.
"Ya serseri! Senin için bunu bile yaptım. Bana borçlusun."
Jong Suk hyunguyla oynamayı severdi ve yine oynayacaktı. Hem bu sefer o kaşınmıştı. Yüzüne sinsi bir gülücük yerleştirip Ji Hoon'a baktı.
"Nasıl ödememi istersin hyung?"
Ji Hoon kardeşi gibi gördüğü arkadaşına baktı ve yalandan gülümseyip kafasına vurdu.
"Dalga geçme. Senin için neler yapıyorum sen hala... ah,her neyse bana soju borçlusun küçük bey ona göre. "
"İstediğiniz o olsun efendim." Ji Hoon'un vurduğu yeri ovarken gülümseyerek söyledi Suk.
O akşam birlikte içtiler ve ardından eve gelip kıyafetlerini bile çıkarmadan sızıp kaldı Jong Suk.
Flashback And.
Hatırladığında ufak bir kahkaha attı. Dün gece o kadar içmeyecekti aslında ama farkına bile varmadan içmişti. Başındaki ağrı kendini hatırlatırcasına zonglayınca yüzünü buruştura buruştura yataktan kalktı ve alt kattaki mutfağa indi. Dolaptan ilaç ve su alıp içti hemen.
Yalnız yaşıyordu Jong Suk. Ailesi her ne kadar istemese de o böyle istiyordu ve çok rahattı. Annrsi birkaç kez eve hizmetçi almak konusunda ısrar etse de Jong Suk istemiyor ve halinden memnun olduğunu söylüyordu. Öyleydi de. Karışan yoktu çünkü. Kendi kendine gayet rahattı evde. Olması istediği gibiydi her şey. Kendi düzeni ya da düzensizliği vardı ve bunun bir başkası tarafından bozulmasına gerek yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANLAŞMALI EVLİLİK(Tamamlandı)
FanficÜnlü bir CEO bir üniversite öğrencisi ile anlaşmalı bir evlilik yaparsa neler olur? Ikisi de birbirini tanımazken bu evlilik cadı bir kayınvalideye nasıl inandırılır? En azından tanıtımı okuyun derim. Bir şey kaybetmezsiniz... Öyle değil mi? ^^