BİR VARSIN BİR YOKSUN

53 6 0
                                    

Alarmımın " Bu sabahta saat 6.30 da kalkmak zorundasın " dediğini duyar gibiyim. Kalkmayı hiç mi hiç istemiyordum çünkü okula oradan da kütüphaneye gitmek zorundaydım.

Saat 7.00 alarmım " Buse kalkmazsan su dökerim "

Saat 7.30 alarmımın " Buse kalk yoksa kapıcıyı çağırıp , öptürtürüm. " demesiyle ne kadar kötü hissetsem de yine yatağıma yapıştım.

Saat 8.00 "Buse kalk diyorum duymuyor musun ? " daha önce onu hiç bu kadar sinirli görmemiştim. Bu yüzden söylediğini yaptım ve kalktım.

Sabah sabah yine alarmla konuşasım tutmuştu aslında benim için normaldi de başkası bu hallerimi görse hiç hoş olmazdı tabi. Genelde normal bir insanımdır ama durum depresyon veya anlaşılamayan konular ve sorular olunca değişikliğim tutmuyor değil.

Dün gerçekten çok zor geçmişti benim için. Önce babamın olayı sonra da Sema ' nın söyledikleri beni çıldırtacak gibi beynimin içerisinde geziniyorlardı.

Ne kadar istemesemde kalkmak zorunda olduğumdan kalktım. Üzerimi değiştirmek için dolabımın karşısına geçip siyah pantolonumla gri kazağımı giyinmek üzere aldım. Tam da ruh halimi yansıtıyordu. Ne kadar da karamsarım diye düşündüm ve evden çıktım.

Dışarısı çok soğuktu ama benim içim yanıyordu. Bu yüzden havanın soğukluğu bile dokunamıyordu içime. Okulun önüne geldim ama canım içeri girmek istemiyordu. Ben de girmedim ve farklı bir sokağa yöneldim. Daha önceleri kaybolurum diye gezmediğim bu şehiri gezmek istiyordum.

Hem de kaybolarak öğrenmek istiyordum bu şehri. Kendi kendimde kaybolup bir daha asla bulmak istemedim kendimi. Ruhum bedenime sığamıyordu. Dar gelmişti ona benim duvarlarım. O , dışarı çıkmak nefessiz kalıncaya dek nefes almak istiyordu. Gariptir ki izin verdim ona. Çözdüm içimde ki düğümleri ve açtım bir daha kilitlememek üzere kalbimin kelepçesini.

Yürüdüm , bazende koştum sanki ulaşmak istediğim bir yer varmış gibi. Önünden geçtiğim insanlar ve ardımda bıraktığım sokaklar umursamadı beni , bende onları. Sadece düşünmek istedim yaşadıklarımı.

Sonuç olarak ne kadar da boş bir hayat yaşadığımı fark ettim ve olduğum yerde durdum. Bu hayat elbet bir gün son bulacaksa neden ben başkalarının yön verdiği bir hayatı yaşayıp en sonunda da kendim karar bile veremediğim bir şekilde ölecektim ki ?

Yürümeye devam ettim ama bu kez çevremdekileri farkına varıp tadını çıkararak. Etrafım da olup biten pek de bir şey yoktu aslında. Ben neresi bile olduğunu bilmediğim karmaşık sokaklarda yürümeye devam ederken telefonum çaldı. Arayan Caner ' di. Nedense içimde ki ses açmam gerektiğini söyledi.

" Ne var "

"Bu kadar sert olma Buse "

"Bu olanlardan sonra ne bekliyorsun ? Hiçbir şey olmamış gibi davranmamı mı ?"

"Tabii ki de hayır ama biraz anlayışlı olabilirsin "

" Asla ! Sana karşı asla anlayışlı olmayacağım. Bana bu yaşattıklarının hesabını asla veremeyeceksin. "

"Özür dilerim , senin uzaktayken benden vazgeçip başka birini bulacağını düşündüm. "

"Sana inanamıyorum , senden vazgeçebileceğimi nasıl düşünürsün "

"Bilmiyorum işte hata yaptım farkındayım "

"Peki "

"Sadece bu kadar mı ?"

"Ne bekliyordun ki "

"Seni seviyorum falan daha çekici olabilirdi "

"Sen o hakkını kaybedeli çok oldu. Ben o hakkı beni gerçekten seven bir insana devretmeyi düşüneli ise sadece bir iki dakika "

" Seni çok sevmiştim"

" Bunları başkasına sarılırken düşünememen çok acı "

"Seni özlüyorum "

"Merak etme beni hep böyle özleyeceksin , kokumu bile her hissettiğinde nefes almaktan vazgeçeceksin , adımı her ağzına aldığında boğazın düğümlenecek ve kimseye elini bir daha asla süremeyeceksin en önemliside bir daha beni hiç
göremeyeceksin. "

Dedim ve kapattım ama canım çok yanmıştı. Ona bir şeyler söylemek kendimi iyi hissettirecek sanmıştım ama olmadı. Şimdi daha da kötüydüm ancak bir şey farketmiştim. Eskisinden daha güçlüydüm.

İlk kez ve büyük ihtimalle son kez onun karşısında kendimi tam olarak ifade etmiştim. Diğerleri değilde bu gerçekten çok iyi hissettiriyordu.

Yaşadıklarımı ve yapacaklarımı düşünerek yürümeye devam ettim. Hayattaki planlarım için geç olmuştu belki ama güç olmamalıydı. Elbet yapacaktım içimde kalanları ve aklımdan çıkmayanları.

Ben bunları düşünürken zamanın nasıl geçtiğini fark edememiştim ve hava kararmak üzereydi.
Üstelik ben nerede olduğumu bile bilmiyordum. Tam geri dönmek için bir taksi bulmuştum ki vazgeçtim. O geceyi bir pansiyonda geçirmek geldi içimden.

Sanki hiç kaybolmamış gibi devam ettim yoluma. Kendimi kaybolmuş saymıyordum çünkü. Ben , kaybettiğim beni bulmuştum kalbimin en derinliklerinde.


Bu bölüm kısa odu ama daha fazla bekletmek istemedim. Moralim bozuktu yazamadım ama en kısa zamanda yeni ve uzun bölümlerle karşınızda olacam.

VARLIĞIMDA Kİ YOKLUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin