Buz gibi bir ortamdı. Sıcakla yakından uzaktan alakası yoktu. Xiumin ve Bay Byun çoktan gelmiş Bayan Byun'la bir odaya çekilmiş konuşuyorlardı. Konuşmaları bir tartışmayla eş değerdi. Bay Byun'un fikirleri Bayan Byun'unkiler kadar uzlaşıcı değildi. Oğullarının bir öğretmenle ilişkisi olduğu duyulursa bu hem o öğretmen için hem de kendileri için iyi bir sonuç doğurmazdı. Çünkü ne Chanyeol sıradan bir öğretmendi ne de Baekhyun sıradan bir öğrenci. Her iki tarafında düşünmesi gereken bir de saygın çevreleri vardı. Derhal bu ilişkinin bitmesini söylerken sesi odadan çıkıp salonda oturan Chanyeol ve Baekhyun'a gelebilecek kadar yüksekti.
Baekhyun babasının bağırmasını duyduktan sonra titreyen dudaklarıyla Chanyeol'a döndü. Chanyeol, Baekhyun'a biraz olsun güven verebilmek umuduyla elini onun dizine koydu. Şimdi biraz da kendisinin güven almaya ihtiyacı vardı. Baekhyun dizinin üstündeki eli sıkıca tutunca Chanyeol da ihtiyacını biraz olsun karşılamıştı. Ama bu güven Bay Byun'un sesi evin içinde yankılanırken ikisi içinde yeterli değildi.
Sesler kesilmiş kısa süre sonra gürültünün sahipleri salona gelebilmişlerdi. Chanyeol ve Baekhyun ayağa kalkıp gelecek tepkiyi beklediler. Bay Byun oldukça ciddi bir ifadeyle iki metre ötelerinde durdu ve sertçe konuşmaya başladı.
"Bay Park, hemen evimden gitmenizi istiyorum."
Baekhyun babasının nasıl bu kadar kaba bir üslupla bunu söylediğine hayret ederek hemen yanındaki Chanyeol'a baktı. O da şaşırmış görünüyordu. Tekrar babasına döndü ve çatlayan sesiyle sordu.
"Ne zamandan beri evimize gelen birini kovuyoruz baba?! Lütfen ona karşı biraz daha kibar ol."
Chanyeol öne doğru atılan Baekhyun'un kolundan tutup tekrar geriye çekti. Kendisi yüzünden babasıyla arasının bozulmasına müsaade edemezdi.
"Bir saniye Baekhyun... Tabi Bay Byun, evinizden gidebilirim ama önce bana sebebini söyler misiniz? Neler düşündüğünüzü bilmek istiyorum."
"Baekhyun'la olan ilişkinizi onaylamıyorum Bay Park! Yeterice açıklayıcı olduysa şimdi gidebilirsiniz."
Yaşlı adam bir iki adım kenara çekilip eliyle çıkışı işaret edince Chanyeol başını anladığını belli edercesine salladı.
"Baba! Ona böyle davranamazsın." Baekhyun bir kez daha öne atılıp titreyen sesiyle söyledi.
Chanyeol, Baekhyun'a dönüp kolunu tuttu. Sakin olması gerekiyordu. Baekhyun ise babasına söylediklerinden sonra dolu gözleriyle Xiumin'e bakıp ondan geciken yardımın gelmesini çaresizce bekliyordu.
"Baekhyun," Baekhyun ona doğru döndü ve Chanyeol'un fısıltı gibi çıkan söylediklerini dinledi. "Seni arayacağım. Sakin ol, tamam mı? Bana güven. Merak etme üstesinden geleceğiz."
Sonra hiç beklemeden gitti. Baekhyun'un ardından seslenmesi durması için işe yaramamıştı. Çok, çok, çok yorucu bir gün olmuştu. Aslında her şey güzel başlamıştı. Baekhyun'u öptüğünde hissettikleri her şeyden çok güzeldi. Sonra birden her şey ters gitmeye başlamıştı. Kaza yapmışlardı, Baekhyun hafızasını kaybettiğini söylemişti, kendisini hatırlamadığını düşünürken yine bir şakanın kurbanı olduğunu öğrenmiş hiçbir sorunun kalmadığını düşünürken şimdi her şey berbat olmuş gibi duruyordu. Kendisini sokağa atıp yeni başlayan kar yağışının altında yürümeye başladı. İşler yolunda gitmiyor gibi görünse de Chanyeol'un işleri bu şekilde bırakmaya niyeti yoktu.
***
"Sen ne yaptığını sanıyorsun baba, ona nasıl böyle davranabildin? " Chanyeol'un gitmesinin ardından Baekhyun öfkesini kusmaya başlamıştı. "Baekhyun, derhal odana git."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just... Teacher?
FanfictionBabasının saygın çevresinin desteğiyle, öğretmenlikten mezun olduktan hemen sonra Güney Kore'nin en iyi okullarından olan Shinhwa Koleji'nde çalışmaya başlayan Park Chanyeol... Ve Shinhwa Koleji'nin gelmiş geçmiş en yaramaz öğrencisi olarak bilinen...