Baekhyun, Xiumin'le yirmi dakika önce oturduğu kahvaltı masasından hemen kalkma niyetindeydi ama Xiumin onu bir türlü rahat bırakmıyordu. Chen'le ilgili sorular sorup duruyordu. Yirmi dakika içinde kalkmak istediği kaçıncı seferdi, sayamamıştı.
"Hyung, senin yüzünden okula geç kalacağım. Bırak da gideyim artık." Baekhyun salladığı diziyle beraber kolundaki saate baktı.
"Tamam gitmene izin vereceğim. Ama sen de Chen'i tekrar eve davet edeceğine söz vereceksin."
"Chen'le pek ilgilenir oldun?" Sinsi sinsi sorunca Xiumin bir an eskiye dönmüş gibi sert ifadesiyle baktı.
"Söz verecek misin?" Baekhyun yutkunarak kafasını salladı. "Tamam, tamam. Söz veriyorum. Zaten ben davet etmesem bile o gelir. Şimdi kalkabilir miyim?"
"Tabi, kalkabilirsin." Xiumin istediğini elde etmiş tatlı bir şekilde söylemişti.
Baekhyun söylenerek merdivenlere yöneldi. Bir öyleydi, bir böyle! Dengesini şaşırmıştı canım. Bir an korkudan kaçacak yer aratırken bir anda pamuk şekere dönüyordu. Hep hyung olarak kalsa daha mı iyiydi acaba? Odasına gireceği sırada düşüncelerinin arasına telefonunun titreşimi sızmıştı. Elindeki telefonun ekranında bilinmeyen bir numara ve bir mesaj yazılıydı.
Bilinmeyen:
-Nasıl oldun?
Baekhyun ekrandaki yabancı numaraya birkaç defa okudu. Tanıdığını sanmıyordu ama hasta olduğunu bildiğine göre de tanıyordu.
Baekhyun:
-Kimsin?
Bilinmeyen:
-Chanyeol. Nasıl olduğunu merak ettim. Okula gelebilecek misin? Matematik çalışmak için süren azalıyor.
"Chanyeol mu?" dedi kendi kendine bir yandan da çantasını hazırlıyordu. Sorduğu soruya cevap yerine bir soru sormayı tercih etti.
Baekhyun:
-Numaramı nereden buldun?
Bilinmeyen:
-Önemli mi?
Elbette önemliydi. Dün ev adresini de nereden bulduğunu sormamıştı. Bunların cevabı Chanyeol'daydı.
Baekhyun:
-Elbette, önemli. Evimi de nasıl bulduğunu sormamıştım. Belki toplu cevap vermek istersin.
Bilinmeyen:
-Hayır, cevap vermek istemiyorum. Her neyse bugün geliyorsan çıkışta kütüphanede sana ders çalıştırmak için bekliyor olacağım. Bugün matematik dersiniz yok, beni arayıp da bulamayabilirsin.
Baekhyun sinirle dişlerini sıktı ve tek kelime yazıp gönderdikten sonra telefonu yatağa attı.
Baekhyun:
-Gelmeyeceğim.
Aldığı cevaplardan memnun değildi. Niye doğru dürüst cevap vermiyordu ki? Bir öz eleştiri yapması gerekirse o da düzgün bir cevap vermemişti ama Byun Baekhyun her daim haklı olmalıydı. Chanyeol'a gelmeyeceğini söylemişti ama şimdi çıkmak üzere kapıdaydı. Gidip gitmeyeceğini bilmesine gerek yoktu. Gerekirse o Chanyeol'u bulurdu. Yatağa fırlattığı telefon yine titredi. Kabanının cebine koyduğu telefon yine titreşti.
Bilinmeyen:
-Bu halen hasta olduğun anlamına mı geliyor?
Halen ne diye soruyordu ki cidden?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just... Teacher?
FanficBabasının saygın çevresinin desteğiyle, öğretmenlikten mezun olduktan hemen sonra Güney Kore'nin en iyi okullarından olan Shinhwa Koleji'nde çalışmaya başlayan Park Chanyeol... Ve Shinhwa Koleji'nin gelmiş geçmiş en yaramaz öğrencisi olarak bilinen...