5.bölüm

96 8 4
                                    

Bir güne daha bu kadar güzel başladğımı hatırlamıyorum. Okula gitmek için can atıyordum adeta bu gün özenli bir şekilde giyinmeliydim dolabıma yaklaşık on dakika baktıktan sonra giymek için birşeyler bulmayı başarmıştım.
Aceleyle evden çıktım çünkü biran önce okula ulaşıp onu görmek istiyordum okula koşarak gittiğim bile söylenebilirdi
Tabi okula girdiğimde gördüğüm manzara Keşke biraz geç gelseydim de görmeseydim dememe sebep olmuştu. Manas kucağında bir kızla tam karşımda duruyordu gözlerimin yanmaya başladığını hissettim. Burada ağlarsam beni görürlerdi ve gözlerimi yumarsam yaşlar süzülmeye başlayacaktı hızlı adımlarla okula yöneldim o tarafa baktığımda Manasın bana baktığını gördüm. Gözlerimdeki yaşlara aldırmadan ona acıyarak baktım. Oysa gözlerinin yanmasını umursamadan ağlamamak için direten ben değil miydim? O bana acır diye düşünüyordum ama bana fazlasıyla tepkisiz bakıyordu. Ona daha fazla bakıp canımın daha fazla acımasına izin vermek istemedim ve kantine girdim Pelini arkadaşlarıyla otururken gördüm ve yanlarına gittim okula geldiğim ilk hafta tanışma fırsatım olmuştu ama pek samimi olduğumuzda söylenemezdi oturdum ve gözlerimi tavana diktim. Ne konuşabilirdim ne onlara bakabilirdim çünkü kendimi tanıyordum gözlerimden yaşlar süzülecek konuşmaya başladığımda ise düğümlenen boğazım bir anda hıçkırıklara boğulacaktı. Ben çok fazla ağlayan bir insan değilim ağlarsam da gece odamda aile fertlerinin duymasını engellemek için kafamı yastığa gömerek ağlardım ben. Zaten acı da gizlenmeyi sevmez mi? Ama yinede en büyük korkum evlendiğimde bir kızım olursa, ben içerde otururken onun odasında bir başkasına,hıçkırmamak için ağzını kapatarak ağlamasıdır.
  Bunları düşünürken dalıp gitmişim Pelinin dürtmesiyle kendime geld.......
Manas! beni dürten pelin değilmiş. "Arya biraz konuşabilir miyiz?" gözlerinin aksine sesi hiç soğuk gelmiyordu. Sanki kendini soğuk göstermek istiyordu ama sesi onu engelliyordu. Sesinde korku ve telaş vardı bunu hissedebiliyordum. Manasa baktığımda gözlerimin yeniden dolduğunu hissetmiştim bu yüzden kafamı cama çevirdim ve ona bakmamaya özen göstererek "Ben de seninle konuşmak istiyordum ama sabah geldiğimde pek uygun değildin." sonlara doğru sesim biraz titrek çıkmışt bunun için kendime lanetler yağdırıyordum. "Şimdi konuşabiliriz hadi kalk birazdan zil çalacak konuşmamız lazım." kafamı sallayıp ayağa kalktım ve arkasından yürümeye başladım.
  okulun arka tarafına gelmiştik arkada maç yapan birkaç 9.sınıf vardı ama Manasın tek hareketiyle alanı hemen boşalttılar. Manas bana baktığında gözlerini gördüm. Gerçek gözlerimi gördüm. O sabah ki kıza baktığından farklı bakıyordu bana, gözlerinde biraz hüzün biraz pişmanlık vardı ama aynı zamanda sevgi ve samimiyet de görülebiliyordu. Sessizliği ben bozdum ve "ne konuşmak istiyorsun?" dedim bu sefer de ben soğukluğumu koruyarak. "Sabah ağladığını gördüm" dedi. Yalancı bir gülümseme takındım yüzüme hayal kırıklığımı bastırmasını umarak. "Yanlış görmüşsün" dedim ve ondan biraz uzaklaştım. Yüzünde buruk bir gülümseme vardı önce yere baktı sonra gözlerini tekrar bana çevirdi, o bembeyaz yüzün ve simsiyah gözlerinden kızarınca hemen belli oluyorsun,gözlerinin dolduğu,kırıldığın 2km uzaktan bile fark edilebilir, belki de ben sana değer verdiğim için ben fark ediyorumdur." dedi ve bana biraz da yaklaştı ondan uzaklaşmam gerekiyordu çünkü biraz daha yaklaşırsa ona sarılıp ağlayabilirdim. Bir adım daha geri gittiğimde duvara çarptım, sıkışmamı fırsat bilerek bana biraz daha yaklaştı elini saçlarıma götürdü yüzüme düşen saçı aldı ve geriye götürdü o anda gözümden bir damla yaş düştü göz yaşımı silmek için elini yanağıma koydu, elini yüzümde hissedince rahatladığımı ve güvende olduğumu hissettim. Ona sarılmak,ona sığınmak istiyordum. San düşüncelerimi duyuyormuş gibi birden bana sarıldı ve hiç hareket etmeden konuşmaya başladı, "seninle çarpıştığımız yani seni ilk gördüğüm günden beri seni arıyordum sesin,bakışın,mimiklerin herşeyine aşık olmuştum. Kafamda bir sen yarattım ve  aşkımı onla tazeledim ama son zamanlar da bana yetmemeye başlamıştı hayalin sonra seni buldum, hayalimdeki cadının yerini gerçek Arya aldı ama beraber olursak kendimi kaybederim diye korktum aşık olmaktan bağlanmaktan korktum ve seni kendimden soğutmak için ve seni unutmak için sabah o kızla beraberdim ama seni öyle bana bakarken görünce fark ettim ben sen olmasan bile zaten hayalimde yaşattığım sana aşıktım ki. O an anladım yaptığım hatayı, özür dilerim."
  Sabah kendimi aldatılmış gibi hissediyordum oysa o benim neyimdi ki? hiçbirşeyim. Ama şimdi? aşkını ilan etmiş, neredeyse 3 ay ben hayallerinde yaşatmıştı. Aşkı tadıyordum ona bağlanmak istiyordum. Kollarından sıyrıldım ve ağlamaktan kıpkırmızı olmuş gözlerimle onun gözlerinin içine baktım gözleri gülüyordu sanki ne diyeceğimi biliyordu ama benden duymak istediği için bekliyordu. Ben de onun anlamamazlığına eşlik ettim ve en içten şekilde bir ağız dolusu "sana aşığım." dedim. Tekrar sarıldı bana ama bu sefer daha bir sıkı sarıldı. 5 dakika önce korkarak sarılıyor gibiydi ama şimdi asla bırakmayacağım der gibi sarılıyordu zil çalınca ayrılmak zorunda kaldık. Elimi tuttu ve sınıfa kadar eşlik etti bana sınıfın önünde herkesin duyacağı şekilde "seni seviyorum" dedi. ben ise gülmekle yetindim ve sırama doğru yürümeye başladım yürürken karşılaştığım kızların gözleri her am üstüme atlayıp beni parçalayacakmış gibiydi ama aldırmadım çünkü Manas benimdi,ben de onun. Yerime oturduğumda hala kapıdan bana baktığını gördüm ben de hayranlıkla ona bakıyordum ama hiç konuşmuyorduk gözlerimizle anlatıyorduk birbirimize herşeyi.
Sonraki tenefüslerde hep Manasın yanındaydım arada bi Pelinin yanına gidiyordum ama 4.ders ona herşeyi anlatınca Manasın yanına gitmem için bana kızıyor ve zorla gönderiyordu neymiş Manas beyi kaparlarmış. Ulan biz 2 ay birbirimizi aramışız 4 saatte mi kapacaklar çocuğu desem de dinleyen yoktu ki. Ama ben de Manasın yanında olmaktan şikayetçi değildim. Bütün gün beraberdik

SAHTE SİYAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin