36. Bölüm

205 28 4
                                    

Mesajda 'Konuşmamız lazım. Telefonda anlatamıycağım şeyler var.' yazıyodu. Telefonda yazsan ölürsün sanki. Ben senle asla konuşmam bi kere. Telefonu yatağa attım tekrardan. Of Derin ne sinirsin sen ya. Ben şimdi merak da ederim ya. Of! Telefonu elime aldım ve 'Ne istiyosun yine!' yazıp gönderdim Derin'e. Fazla meraklı görünmemeye çalışıyordum. Mesaj atçağına direk arasaydı diycem ama yüzüne kapatıcağımda iyi ki mesaj atmış.

Hemen mesaj geldi. 'Arıyorum bak, lütfen kapatma.' yazıyordu. Mesaj yazmadım. Derin çok inatçıydı, biliyordum çünkü. Telefon çaldığında kendimi toparladım ve telefonu açtım.

Derin "Miray?" dedi üzgün bir sesle. Umursamaz görünmeye çalışarak "Ne var?" dedim. "Sorun Dean. Seni elde etme gibi bi amacı yok.." diyordu ki sözünü kesip gülerek "Ne güzel işte!" dedim. O da sinirle "Dinle be." diye bağırdı ve benden ses çıkmayınca devam etti. "Dean'in amacı seni mutsuz olman. Yani seni iki şekilde de Fatih'den ayırmayı çalışacak." Ben de "Asla böyle bir şey yapamaz." dedim ben de sinirle. "İyi. Dikkat kendine." dedi Derin de ve ben de bir şey demeden telefonu kapadım.

Var ya Dean'i öldürcem sonra de cesetini geri dönmesin diye, yapmayacağım şey değil de, denize atıcan. Cidden harika bi plan! Yarın denemek lazım. Ben ondan da manyağım yani. Yaparım hani.

Fatih'den mesaj geldiğinde suratımdaki ifade değişmişti. 'Aşağıdayım aşkım, biraz dolaşalım' yazmış. Üstümü değiştirdim ve hemen aşağı indim. Kapıyı açtığımda kimseyi göremedim. Birden Fatih fırlayınca ödüm koptu. Küçük bir çığlık attım ve "Sen bunu alışkanlık haline getirdin galiba." dedim gülerek. "Alış aşkım sen de." dedi o da sırıtarak. "Tabi hemen." dedim ben de gülümseyerek.

Derin'in beni aradığını ve söylediklerini anlatmayı düşündüm bi an. Sır saklamak yoktu sonuçta! "Fatih ben Derin'le konuştum." dedim hemen ve yürümeye başladım. Bana kızmayacağını falan biliyordum ama heyecandan yerimde duramıyordum. "Ne dedi?" o da sakin bir şekilde. Bakın biliyodum işte bir şey demiyceğini. Sonuçta Derin benim meselemdi. Fatih onla ilişkimi bitirsem de bitirmesem de bir şey demezdi. "Dean'in planından bahsetti. Beni elde etmek gibi bi amacı yokmuş. Onun amacı beni mutsuz etmekmiş. Derin'in dediğine göre her şekilde bizi ayırıcakmış." dedim söylediklerini tekrar ederken. Fatih de beni kendine çekeren "Asla öyle bir şey yapamaz. Bizi bidaha kimse ayıramaz." dedi gülümseyerek. Ona sarıldım ve "Biliyorum." dedim rahatlıkla. Biz de parka gittik ve oturduk biraz. Fatih gülümseyerek "İyi ki seninle tanışmışım." dedi. Ben de gülümsedim ve "Bence o iyi ki seni merdivenlerden düşmeden tutmuşum olucak. Yoksa tanışmamızın pek bi anlamı kalmazdı." dedim.

O kahkaha atarken ben de gülmemek için kendimi zor tutuyordum. En sonunda ikimizde gülme krizine girmiştik. "Ya sus." dedim zorlukla. "Peki peki." dedi o da kendini susması için zorlarken. Sonunda ikimizde gülmemeyi başarabilmiştik. "İyi miyiz?" dedim sırıtırken. Fatih de kolunu omzuma atarken "Ben iyiyim de seni bilemiycem." dedi pis pis sıratarak. Omzuna yumruk attım ve kendimi çektim. O da bana tekrar sarılırken "Tamam aşkım şaka yaptım." dedi. Daha fazla trip atmama fırsat kalmadan telefonum çaldı. "1 dakika." dedim telefonu cebimden çıkarken. Tamam anlamında kafasını salladı o da ve istemeyerek de olsa kendini geri çekti. Arayan babamdı.

"Efendim baba?" "Kızım akşama plan yapma. Sen ve ben baş başa yemek yiyicez." "Tamam." Telefonu kapadığımda sanırım şaşkınlığımı gizleyememiştim
çünkü Fatih "Noldu?" demişti hemen. "Babam akşama plan yapma diyo da." dedim. Fatih'le biraz daha parkta kaldıktan sonra eve gittim.

Babam akşam cidden eve gelmişti ve birlikte yemek yiyorduk. Bu inanılmazdı. Babam Paris'teki hayatımızdan anılar falan anlatıyordu. Ben de gülüyordum hepsine. Cidden özlemişim...

ERTESİ GÜN

Bugün serbest olduğu için hemen dolabın başına geçtim. Yarım saate karar veremiyceğim için erken kalkmıştım. Hem de baya bi erken. Bir şeyler bulup giyindim Biraz zor karar vermiştim ama neyse. Okula geldiğimde herkezin kafası bana çevrilmişti. Neye bakıyosunuz acaba? Eski Miray olup olmadığıma mı? Olmadım tamam mı! Eski Miray olmak istediğim falan da yok. Yenisi harika! Fatih'le fazlasıyla harika. Sınıfa girdiğimde Fatih şaşkın bakışlarla beni süzüyodu. İlk güne mi döndük ne! "Ne bakıyosun öyle?" dedim yanına giderken. "Çok güzel olmuşsun, ona bakıyorum." dedi o da beni yanağımdan öperken. Gülümsemekle yetindim ben de.

İlk ders müdür konuşma yapıcağı için hepimiz dışarı çıktık. Dışarda Özge bana bakarken "Bakıyorum da eski Miray yok olmuş." dedi ve ben gülünce devam etti "Topuklular gitmiş yerine botlar gelmiş." "Aynen." dedim. Dean bugün okula gelmemişti. İkinci ders müdür sınıfa girdi ve öğretmenin kulağına bir şey fısıldadı. Artık ne söylediyse öğretmen ağzı açık bir şekilde bize bakıyodu. En sonunda bize döndü ve "Çocuklar..."

Kalbimin Ucundaki SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin