11. Bölüm

515 47 5
                                    


Gözümden yaşlar akmaya başlamıştı. "Miray!" diyen Fatih'in sesini duyunca hemen toparlandım. Kağıdı çantasına attım ve gözyaşlarımı sildim. Bugün o cafeye gidip gözlerimle görücektim her şeyi. "Miray!" dedi tekrardan Fatih ve demesiyle içeri girdi. "Efendim." dedim yutkunarak. "Bulabildin mi?" dedi. "Buldum buldum. Ben de tam yanınıza geliyodum." dedim gülümsemeye çalışarak. Ama gülümsemek mümkün müydü? Tabiki de hayır.

Fatih'e aşık olduğuma inanamıyordum. Artık üzülmekten başka bir şey de yapmam. Bakalım bu soruma nasıl cevap vericek. "Fatih çıkışta bir şeyler yapalım mı?" dedim. Fatih de gözlerini kaçırdı ve "Iımm çıkışta babama yardım etmem lazım." dedi. Al işte ya! Kesin aldatıyor. Kesin! Pislik, adi! Neyse iç sesim azcık susabilir misin? Fatih'in yanında kalmaya dayanamadım ve "Ben bi Özge'ye bakıyım." dedim ayağa kalkarak. "Tamam canım. Ben de Emre'ye defterini veriyim." dedi ve yanağımdan öpüp gitti.

Pisliğe bak bi de öpüyo. Şu an ona katlanma nedenim onları cafede basmak istememdi. Yoksa şimdiye her şey bitmişti. Zaten derdim Özge'ye bakmak da değildi. Hemen lavobaya gittim. Kimse olmadığını görünce de ağlamaya başladım. Kendimi sıkmaktan yorulmuştum. Yeter be yeter! Hem üzülen neden ben olmak zorundaydım ki! Hep ağlayan.. Neden ben lan neden? Bugün bi bitsin Fatih'e hepsini ödeticem. Hem de iki katını yaşatarak. Telefonumun sesiyle kendime gelmiştim. Arayan Derin'di. Ah Derin'in hala gitmediğini söylemiş miydim? Açtım ve sesimi normal tutmaya çalışarak "Efendim?" dedim. "Bugün çıkışta direk eve gel kanka. Bir şeyler yapalım. Benim canım sıkılıyo." "Yarım saatlik bir işim var kanka. Sonra evdeyim." dedim sesimin titremesini önlerken. "İyi." Sonra da telefonu kapadım. Zilin çaldığını duyduğumda gözyaşlaırmı sildim ve dışarı çıktım. Sınıfa girdiğimde Fatih yoktu. Umarım ölmüştür! Töbe töbe. Ne diyom ben. Fatih sağolsun yine değişiyorum galiba. Ondan önce nasılsam o kıza tekrar dönüşmek istemiyorum. Ondan sonraki kız olarak kalmak istiyorum ama Fatih bunu mümkün kılmıyor. Fatih sınıfa girdiğinde gülümsemeye çalıştım. Olduğu kadar artık. Ağzımı yırtamam ya gülümsemek için. Yanıma oturduğunda hiç sesini çıkarmadı. Ah harika, sessizlik ha! Güzelmiş. Bugün çok hızlı geçmişti. Zaten 5 ders falandı galiba. Anlamamıştım da. Zil çaldığında Fatih beni öptü ve "Görüşüz aşkım." dedi. Hala aşkım diyo mal ya. Madem aldatıyon adımla seslen de sinirimi bozma benim. Fatih çıktığında ben de hızla eşyalarımı topladım ve peşine düştüm. Yürüyerek gittiği için kolay olmuştu. Ben buraları fazla bilmiyorum, işallah kaybolmam. Cafeye geldiğimizde Fatih hemen bi kızın yanına oturdu. Kızda güzelmiş ya. Hemen ağlamaya başlamıştım işte. Olacak şey mi bu? Fatih'in ağzının payını vermeden olamazdı. Kız Fatih'in elini tuttuğunda çok sinirlenmişitm.Sonra da ayağa kalktılar ve sarıldılar. Bu bardağı taşıran son damlaydı. "Fatih!" dedim sinirle. Fatih de şaşırmış bir ifadeyle "Miray?" dedi. "Sen beni nasıl aldatırsın? Pislik,adi..." diye saydırmaya başladım ben de. Sonra ona söyliycek bir şey bırakmadan tokadı yapıştırdım ve yanlarından uzaklaştım.

Kız zafer gülümsemesini takınmıştı. O benim gülümsememdi. Hep kazanan ben olurdum. Şimdi ise kaybedendim. Fatih'i kaybetmiştim.. Yanlarından gittiğimde ağlamaya başlamıştım. Aşık olup da acı çekmek çok kötü bir şeymiş. Demek ki 2 haftalık bir şeymiş bu. Ben sadece mutlu olmak istemiştim ama her zamanki gibi mutsuz oldum

Umarim beğenirsiniz yeni bölüm vote ye göre yayınlanacak ^_^

Kalbimin Ucundaki SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin