KAÇIŞ

31 2 0
                                    

Sevgi aşka dönüştüğü takdirde tehlikelidir.
Onun için herşey feda edilir en çok sevdiğin insanlar, huzur bulduğun yerler, tüm güzellikler.
Ya bütün bunlara değmiyorsa?
O zaman ne olur?
Ben söyliyim ondan kaçılır.
Benim yaptığımda tam olarak bu.
Ondan uzağa, başka şehirlere sanmayın bizimkisi öyle birşey değil sadece başka hayatlara başlıyorum hep sil baştan ama o beni her yerde buluyor bulduğunda o hayatım sona eriyor ve siliniyor. Düşüncelerimden beni bulamasın diye.

"Ayla" yabancı bi ses bana seslendi. Arkamı döndüm o sırada yoldan geçen bi arabadan fren sesi geldi ama duramadı.
Gözümü açtığımda o yabancı oradaydı ve ben ölüyordum ondan niye kaçtığımı hatırladım.
"Asla senin olmayacak" gözlerim kapanmaya başladı. Herşey bir bir siliniyor tüm hatıralarım gerisi boşluk.

Kulağına eğildim kimsenin duymamasına özen gösterek sessizce "bir gün elbet benim olacak bundan kaçışın yok"
Ayağa kalktım ve yavaşça oradan uzaklaştım.

Aşkı kalpten söküp atmak mümkünmüdür malesef imkânsızdır. Bende atamadım ama üstünü örttüm kalbimin en derinine gömdüm. Bu sayede hedefime odaklanabiliyorum.
Aşkı gömmek onunla birlikte tüm duyguları silmektir. Artık hiçbir şey hissedememektir.
Hissizleştim.

"Günaydın"
"Günaydın canım"
"Bugün napıyoruz?"
"Şu caddedeki bara gidelim diyorum kafa dağıtalım biraz"
"Başka bi yer var Şehrin sonunda yeni bir yer açılmış çok güzel diyorlar oraya gidelim bence"
"Sağlam bir yer mi?"
"Evet. Hadi ama Hazal gidelim ne olabilir ki"
"Tamam peki gidelim"
"Süpersin"

"Hazır mısın tatlım"
"Hazırım Hazal "
"Tamam geliyorum"
"Ben çok heyecanlıyım yaa"
"Neden altı üstü bi bara gidiyoruz"
"Seni orda biriyle tanıştırcam" kikir kikir gülüyordu.
"Kimle tanıştırcaksın bakalım çiğdem hanım"
"Sürprizzzz"
"Hadi ama söylesene çatlatma insanı"
"Gidince görürsün"
"Öyle olsun bakalım geldim ben" telefonu kapatıp çantama koydum.

Çiğdem arabaya doğru yaklaştı yüzünde acayip bi ifade vardı pek onda olcak birsey değil korkutmaya başladı beni.
"Nereden gidiyoruz?"
"Burdan ilerle sen" arabayı çalıştırıp ilerledim. Bi gözümle ona bakıyordum çok heyecanlı bi hali vardı. Dayanamayıp "çiğdem?"
"Evet "
"Ne işler karışıyorsun sen?"
"Çatlama gidince görürsün kötü birşey değil merak etme"
Cevap vermedim dikkatimi yola yönelttim. Bu kız tam bi deli.

Uzun yolculuğun sonunda oraya varabilmiştik.
"Hoş görünüyor" gerçekten de beğenmiştim.
"Beğeniceğini biliyordum" yüzündeki gülümseme birden tüm yüzünü kapladı gözlerinin odaklandığı yere baktığımda ise nefesim kesilmişti gerçekten nefes alamıyordum bi yerden tanıdık geliyordu bu çocuk.
Nefessizlikten yere düştüm kalbim sanki göğsümden fırlayıp gidecek gibi atıyor etraf kararıyordu.
"Hazal noldu iyimisin?" hayır anlamında kafamı salladım.

'Yine olmadı işte beni bulaştırdığınla kaldın kahretsin'
'Senin beceriksizliğin kaç yıldır onunlasın bu kadar mı güçsüzsün'
'O çok güçlü elimden geleni yaptım beni suçlama'
'Bir daha dene'
'Bir işe yaramaz'
'Dene dedim'
Gözümü kapattım gücümü hazala yönelttim o kadar güçlü ki ne yapsam olmuyor. Ama bir anda nefes almaya başladı. Gözümü açtığımda kendimle gurur duydum.
"Hazal iyimisin tatlım?"
"İyiyim. Az önce ne oldu öyle!"
"Bilmiyorum. Bi çeşit kriz olmalı. Hadi eve geri dönelim"
Bende dönelim dicektim ama çiğdemin ehliyeti yoktu ya o çocuk olmaz hayır bizimle gelemez.
"Hazal beni duyuyormusun?"
"İyiyim ben eve gitmek istemiyorum"
"Eminmisin?"
"Evet çiğdem" kelimeleri bastırarak söylemiştim yoksa beni anlamicak.
Ben çiğdemin kolunda içeri girerken o da arkamızdan geliyordu. Kimdi bu çocuk kim.

Ben çocuğu hatırlamaya çalışırken onlar muhabbet ediyordu.
Gece boyunca hiç katılmadım onlara. Hatırlamaya çalıştım ama olmuyordu.
Gecenin sonuna gelmistik sonunda.

"İyisin dimi Hazal"
"Evet iyiyim" çocukla vedalaşıp eve doğru sürmeye başladım arabayı.
"Hazal"
"Evet"
"Çok durgunsun birşey mi oldu?"
"İyiyim ben bi sorun yok"
Alacakaranlıkta ilerliyordum ne zaman buraya geldim anlamadım yolu karıştırdım galiba.
"Çiğdem biz nereye geldik"
"Bilmem bi yerde yanlış yere saptık galiba"
Yüzümü yola döndüm ama birşey göremiyordum kahretsin ne oluyor bana böyle.
"Göremiyorum"
"Ne nasıl arabayı durdur Hazal durdur şu arabayı"
"Yapamıyorum kendimi kontrol edemiyorum" çiğdem korkmuştu bense giderek daha çok hızlanıyordum ama korkmuyordum hemde hiç.
Çiğdem birden direksiyona saldırdı bağırmaya başladı.
"Hazaal dur durdur şunu"
"Yapamıyorum" yoldan çıktım ve bi ağaca çarptım.

Uyandığımda başımda tarifsiz bi acı vardı.
"Çiğdeeem ?" ses gelmiyordu ya öldüyse ne yapardım. Ben olanları düşünürken ormanlık alandan bi çıtırtı geldi o tarafa döndüğümde onu gördüm çiğdemin tanıştırdığı çocuğu. Bilincim kapanıyordu en son duyduğum o çocuğun 'benden kaçış yok anla artık bunu' dediğini duydum. Belki de ben uyduruyorum.

Umarım beğenmişsinizdir :)

KORKUYORUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin