Kararan havada eve yürürken, sokaktaki müzisyenler vals müziği çalıyordu. Birden önüme uzatılan elle duraksadım. "Bu dansı bana lütfeder misiniz hanımefendi?"
Şaşkınca gülümseyerek uzattığı eli tuttum. Tek kolunu belime doladığında, bedenimi paltolarımızın izin verdiği kadar bedenine yaklaştırdı. Yüzümü yüzüne kaldırarak açıkta kalan tek gözümle karizmatik simasına baktım. Gür kirpiklerin arasında gözleri siyah birer inci gibi parlıyordu. Soğuktan üşüyen elim, büyük sıcak avucunun içinde zarifçe hapsedilmişti. Yavaşça dans ederken, dudaklarımdan çıkan titrek nefesler yüzümü kapayan saçlarıma çarpıyordu.
Onu incelerken artan kalp atışlarım, nefeslerimin sıklaşmasına sebep olduğunda başımı eğdim. Müzik bittiğinde yavaşça ayrıldık, bir an beni saran kollarından uzaklaşmak istememiştim.
"Bekle" Hızla ilerideki bujiteri dükkanına girdi. Tam üç hafta geçmişti, yarada gözle görülür düzelme olsa da, kırışık esmer çıkıntılar hala yanağım ve çenemi terk etmemişti. Arada durup Fran'la sözleşmemizin doğruluğunu sorguluyordum. Yeni yıla beş gün kalmıştı ve zaman daraldıkça endişelerim artıyordu. Son zamanlarda, tedavi yüzünden eskisi kadar sık görüşmemiştik. Gündüzleri laboratuvarda, akşamları ise yorgun oluyordum.
Leonard, bir kaç dakika sonra elinde bir poşetle döndü. Poşetin içinden kırmızı bir topuz toka çıkardığında, bana samimiyetle gülen gözlerine sıkıntıyla yüzümü buruşturdum. Elini saçlarıma uzattığında itiraz ekmek için bileğini tuttum.
"Mabelle, sen gerçekten güzel bir bayansın. Bundan utanma" Tebessüm ederek bileğini kurtardı ve saçlarımı yüzümden kaldırarak tepede bağladı. Başım utançla öne eğikken dudağımı dişliyordum. En son beş yıl önce saçlarımı dışarıda toplamıştım ve bir çocuk bana bakarak korkup ağladığında kendimi canavar gibi hissetmiştim.
"Etrafına bak, kar gökyüzünün eşsiz bir hediyesi gibi üzerimize dökülüyor. Soğuğa rağmen insanlar geziyor, eğleniyor. Hayatını yarım yaşayamazsın Mabelle. Tek pencereden bakamazsın dünyaya. Nasıl ki iki elini, iki kulağını kullanıyorsan, bir tabağın yarısını yemiyorsan, yüzünü de saklayarak yarım bırakmamalısın"
"Ama benim yüzüm yarım" kelimeler dudaklarımda eriyip havaya karıştı. Bazen içimdeki öfkeye engel olamıyor, kabullenemiyordum. "Bu insanlar mutlu çünkü hepsi tam, hepsi sağlıklı bir bedene, cilde sahip. Biriyle konuşurken yüzlerine tuhaf tuhaf bakılmıyor, kimse onlara ucube, yaratık demiyor, kimse dışlamıyor. Sen bu kusuru geçirmek için uğraşmıyor musun? Beni bu yüzen ikna etmedin mi? Şimdi neden aksini iddia ediyorsun?"
"Bu, benim mesleğim. Mimarlar ev yapar, doktorlar hayat kurtarır, dermologlar insanların cilt hastalıkları ve sorunları ile ilgilenir. Ben, bilgim olan alanda insanların rahatsızlıklarını tedavi etmek ve daha mutlu, konforlu bir hayat yaşamaları için çalışıyorum. Ama bu, çirkin ya da sakat olan şeyleri sevmediğim anlamına gelmiyor. Kim nasıl mutluysa öyle yaşayabilmeli, kendini olduğu gibi sevebilmeli. Seni bir denek olarak görmüyorum Mabelle, ben senin mutlu olman için çabalıyorum. Kusurlarıyla mutlu olamayan herkes için çabalıyorum. Ama mutluluk" Elini hafifçe yarama değdirdi "Bu küçük sorundan çok daha fazlası. Kendine güven ve kendinden utanma. Sen kendinle barışık olduğunda, çevrendekiler de bunu zamanla kabul edecektir."
Ona minnetle baktım. "Teşekkür ederim Leonard, her şey için. Beni bu görüntüye rağmen teselli edebildiğin hatta sevebildiğin için"
Kara gözleri, gözlerime dikkatle baktığında, içimin titrediğini hissettim. Gülümsediğinde inci gibi düzgün ve beyaz dişleri samimiyetle ortaya çıktı.
"Ben teşekkür ederim, güzel bayan. Artık eve gidelim mi? Şükran yemeğini kaçırmak istemiyorum"
"Tabi" Gülümsedim, yemek yemek Leonard için bir tutkuydu. Pasta ya da yemek yediğinde, önce gözlerini kapatır ve yavaşça çiğneyerek ağzındaki lokmanın tadını hissederdi. Farkında olmadan, kendimi bir kaç kez onu taklit ederken bulmuştum. Tuhaf bir seremoniye dönüşen yürüyüşümüze devam ettik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MABELLE
Short Story#WattyTR2016 Kazananı# "Kalbi kusursuz olanın yüzünde kusur bulunmaz" • • • Kızıl saçlarıma inat lekesiz beyaz bir ten ve uzun kızıl kirpiklerin arasına gizlenmiş deniz mavisi gözler; dünyada en nadir bulunan cilt kombinasyonu. Elimle saçla...