ŞEHRİN YALNIZ AŞIKLARI #Yazarlar74

KT-3

"Eğlenceli bir gün olacağa benziyor." diyerek o piç smile ifadesiyle salona ilerledi. Bu kız bugün benim elimde kalacaktı.

Sinirle ayaklarımı yere vurarak salona doğru ilerledim. Bu gün kesinlikle Simge'nin sürtük hareketleriyle geçecekti. Ani bir hareketle "Tabu varsa oynayalım mı?" diyerek Simge'nin karşı takımda olup onu ezerek bu oyunu kazanabileceğimi düşünüp planlarımı uygulamak için ilk adımdan başlıyordum. Bu planımdan habersiz plan fakat fikrimi onaylayan Eris tabuyu almaya gitmişti. Sinsi planlarımın kokusu tütmeye başlamıştı. Eris oyunu getirir getirmez sinsi gülüşümle söze atıldım.

"Ee Simge'ciğim(!) 5 kişi olduğumuza göre ve en son gelen de sen olduğuna göre süreyi sen tut. Biz oynayalım."

"Aa Ada'cığım ben abimi çağırdım. Birazdan gelir ve 6 kişi olmuş oluruz. 3'er kişilik grup oluruz."

"Ay iyi olmuş abini çağırdığın. Ne güzel de birlikte oyun oynayacağız(!)"

Ah bu sürtük kız planlarını çok iyi ilerletiyordu fakat karşısında benim gibi hemcins bir düşmanı olduğunu hala anlayamamıştı. Lisedeki halimden eser kalmamıştı. Lisede sakin bir kız iken şu an içimden bir ejderha çıkmıştı. Sinir olduğum kişileri hiç düşünmeden canını yakabilirdim. Hemen ardından kapı çalındı. Sürtük kızımızın abisi geliyor olmalıydı. Hiç istifimi bozmadan Simge'nin kapıya gitmesini bekledim. Kısa sürenin ardından sinirli bakışlarıyla kardeşinin yediği haltları görse üstüne kezzap döküp çiğ çiğ yiyecek bir abiye benziyordu. Bu benim için büyük bir kazançtı. Bugün bu kız hakkında çok güzel şeyler ortaya çıkarmalıydım.

"Ben, Eris ve Simge'nin abisi bir grup sizlerde diğer grup olun."

"Abim yerine ben sizin gruptayım. Hadi başlayalım. "

Gel de boğ beni diyen bir adet Simge fahişesi ile karşı karşıyayız. Ne kadar hoş değil mi? Kesin bu sarılmak için bahane arıyordu. Eris'in yanına oturmuştu ya bu gerçekten de canına susamıştı.

~~~

Oyun o kadar eğlenceli geçmişti ki(!). Simge bildiği kelimelerde Eris'e sarılıp durmuştu. Ama ben altta kalır mıyım? Eris ile yer değiştirip hem Eris'in yanımda olmasını sağlayıp hemde Simge ile arasına girmiştim. Bu sinirli abisi de ayrı manyaktı. Oğlum kardeşin çocuğa yürüyor bi engel ol değil mi? Yok yok bunlar ailecek manyaktı. Oyunu kazanan bizim takım olmuştu. Simgeden önce davranıp ilk Eris'e ben sarılmıştım. Ama Eris herkese dostça sarılıyordu. Bunu da söylemeden geçemeyeceğim. Neyse Simge'ye de dostça sarılıyor. Bu da içimi rahatlatıyor zaten. Şimdi ben bu Simge'ye bir şey yapıp gitmesini sağlamam gerekirdi. Gülümsedim ve konuşmaya başladım.

"Hadi okul anılarını hatırlayalım."

"Aa iyi fikir Ada."

"O zaman hadi sen başla Eris."

"Aman ne gereksiz şeyler. "

"Gereksiz olduğunu düşünüyorsan senin hakkında başlayalım. Eğlenmiş olursun."

Ah oyun yeni başlıyor! Kahkaha attıktan sonra konuşmaya başladım.

"Ya şu senin eski sevgilinin ismi neydi? Hatırlayamadım ismini fakat hani servislerin arkasında öpüştüğün çocuk vardı ya. o nasıl da dersleri kaynatıyordu. Ahahah... çok eğlenceli günlerdi."

Ahh şimdi yandın kızım. Karşındaki insanı çok küçümsedin. Şimdi abinle iyi kavgalar diliyorum. Abisi ayağını yere vurduktan sonra yumruğunu masaya vurup kalktı ve 'yürü eve gidiyorsun kızım!' diyerek Simge'nin sağ kolunu sıkıca tutarak çekiştiriyordu. Simge sadece 'Göreceksin bitireceğim kızım seni.' diyerek ağlamaya başlamıştı. Ben sakinliğimi koruyarak 'Ay canım ne var bunda.' diyerek gidişine bakıyordum. Simge de gittiğine göre eğlence yeni başlıyordu. Film izlesek çok iyi olabilirdi. Sanki Simge'ye plan kuran ben değilmişim gibi sakince ve gülerek konuşmaya başladım.