ŞYA-7

100 68 22
                                    

Yasemin'in evlendiğine göre ev bana kalacaktı. Şeytani gülüşümle Yasemin'den gelecek her bir sesi merakla bekliyordum. Gelen sesle şaşkınlığımı gizleyememiştim.

"Hayır!"

Kısa süre Eris ile bakışıp Yasemin'den gelen sesle koşarak yanlarına gittik. Yasemin tek başına yürüyordu, Can ise şaşkınlığıyla donakalmıştı. Koşarak Yasemin'e seslendim.

"Noldu?"

"Neymiş evlenecekmişiz! Küçük bey öyle karar vermiş. Bana soran yok ama!"

"Ne güzel işte. Kızım mutlu olsana!"
"Babama ne diyeceğiz Ada?"

"Bırak o kısmı evlenme teklifi eden düşünsün."

"Babamı bilmiyor Ada!"

"Sevdiğin adamı ortada bırakmaya hakkın yok. Dön ve kabul ettiğini söyle."

Yasemin biraz da olsa ikna olmuş gibiydi. Pişmanlık duygusuna kapıldığı gözlerinin maviliğinde yazarmış gibi emindim. Arkasını dönerek Can'dan özür diledikten sonra sarılıp kabul ettiğini ve bir anlık şaşkınlıkla öyle cevap verdiğini dile getirdi. Can ise hala bembeyaz olmuş yüzüyle kalakalmıştı. Eris ortalığı toparlamak için olacak ki neşeyle söze atıldı.

"Sapanca Gölü etrafında bisiklet turuna gidelim. Sonra Kartepe'de kayak yapmaya gideriz. Olur mu?"

"Aşkım Kartepe uzak değil mi?"

"20 dakika mesafe var. Hadi hadi hazırlanalım."

Bugün çok güzel olacak. Eminim! Bu güzel manzarada bulunmak beni şimdiden mutlu ediyordu. Yasemin ile birlikte yukarı çıkıp odalarımıza çekilip kıyafetlerimi kurcalamaya başladım. En iyisi siyah pantolon üzerine gri sweat giymekti. Bence bir kızın evinde en az 3 ya da 5 tane siyah pantolon olmalıydı. Herkese göre sanki siyah giyinen birinin sadece siyah pantolonu varmış gibi dursa da ben hep siyah giymeme rağmen 5 taneden fazla siyah pantolonum vardı ve kimsenin fark edemediği siyah tonları vardı. Bence siyah bir yaşam tarzıydı. Hayattan yediğim kazıkları belli etmeyen renk olduğu için mi yoksa beni mutlu ettiği için mi seviyorum tam karar veremedim neyse bu mutlu ortamı bozmaktan başka bu konuşmam hiçbir işe yaramayacaktı. Kızların tesisat malzemeleri bence makyaj çantalarının içinde tutulan malzemeleri. Bir kalem her işe mi yarar? Ağlıyorsun sonra kalem çekiyorsun hem gözünün şişi hem kızarıklığı hemde mutsuzluğun belli olmuyor. Bence bazı insanlardan daha değerli. Neyse neyse dedim kendi kendime. Hemen makyajımı da yaptıktan sonra küçük sırt çantamın içine gerekli olan eşyaları tıkıştırdıktan sonra elime ilk gelen parfümü sıktıktan sonra kendime bakarak aşağı indim. Herkes hazırlanmış beni bekliyordu. İlk dikkatimi çeken Yasemin olmuştu. Bence aldığı bu teklifin ardından çok sade giyinmişti. Eşofman üzerine giydiği kırmızı tişört pek de yakışmamıştı. Başımı sağa çevirerek Eris'i süzdükten sonra o ne giyerse giysin kesinlikle yakıştığını düşünüyordum. Siyah, ayak bileğinden yukarıda alt tarafı dar fakat üst kısmı bol olan nike eşofmanının üzerine sweat giymiş bana bakıyordu. Evden çıkarak arabaya bindik. Bu sefer Yasemin arabayı kullanacaktı. Yanında ise Can oturacaktı. Eris ile birlikte arka koltuğa oturarak sessizliğimizi koruduk. Bir süre sonra Yasemin yüksek seste "Bekle Dedi Gitti-Duman" açarak hepimizi depresyona sokmayı başarmıştı. Kimsenin duymayacağı şekilde Eris ile fısıldaşmaya başladık. İlk olarak konuşan ben olmuştum. Tek kaşımı kaldırarak ağzımdan birkaç kelime döküldü.

"Birgün bende evlenme teklifini kabul etmezsem ne yaparsın küçük adam?"

"Sarılırım, sarılırım ve hiç bırakmam. Geçerli sebebini duymadan asla seni bırakmam."

ŞEHRİN YALNIZ AŞIKLARI #Yazarlar74Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin