ŞYA-5

201 79 20
                                    

Her güne birkaç dizisi olan 2 arkadaşız biz. Biz dizilere yetişebiliyorsak bu iki çocuğa hayli hayli yetişirdik zaten. Ah Eris keşke bunu lisedeyken deseydin de geceler boyu ağlamasaydım.

En yakın Migrosa gitmeye karar vermiştik. Bence bir şeyler alsak gece eğlensek iyi olabilirdi zaten Yasemin ile ikimizin yarın dersi yoktu Eris'inde yokmuş zaten Can'da üniversiteyi bitirmişti. Onun için de sorun yoktu. Gece pijama partisi yapabilirdik. Migros'un park yerinde yer bulmak için baya uğraştıktan sonra arabadan inerek Migros'a girerek ilk önce çerez reyonuna girerek çerezleri aldık sonra Eris israr etmesi sonucunda alkol reyonuna girerek biraz alkol aldıktan sonra mezeleri de alıp en sonunda cipsleri alarak ödeyip arabaya poşetleri yerleştirip arabaya bindik. Şu market alışverişinden artık nefret etmeye başlamıştım. Ne alırsan al 3 gün sonra hiçbiri dolapta olmuyordu ve tekrardan alışveriş yapmak zorunda kalıyorsun. Ah birde merdivenlerden bunları çıkartmak var değil mi? Neyse yanımda taş gibi çocuk var yani o varken bunlar bana düşmez umarım diye içimden geçiriyordum.
"Biliyor musun yeşil gözlüm ben sana lisede aşık olmuştum."

"Neden cesaret edip de söylemedin?"

"Ne bileyim ki. Korktum mu desem ürktüm mü desem yok yok utandım esasında. Etrafında o kadar kız varken ben sadece geceleri ağlamayı tercih ettim. Kirpiklerimden sonra yanağıma düşen o her gözyaşında seni andım. Ah be sevilecek başka çocuk kalmadı herkes buna mı aşık oldu dedim. Biliyor musun kimi sevsem kısmeti açıldı. Baya baya kısmeti açıldı. Sevdim ya hep ben üzüldüm. Ondan sonra da cesaretimi toplayıp da söyleyemedim işte. Neden beni seçsin ki dedim kendi kendime. Ben özel miyim ki sanki. Adem ve Havva'dan geldik hepimiz dedim. Bende bir özel bir şey yok ki dedim kendi kendime. Sonra peki diğer kızlar demiştim kendi kendime. Onları nasıl seviyor da beni sevmiyor dedim. Sonra zaten her şeyden ürktüm. Küçük bir çocuğun sokakta tek başına kalması gibi korktum. Bir daha ses çıkaramadım."

"Ah be kızım. Kendi kendimi suçluyorum şimdi. O zaman sevseydim seni o gamzelerinden öpseydim."

"Tamam, şş hadi kendimizi üzmeyelim. Bak şimdi yan yanayız. Üzülmeye ne gerek var."

Sonunda eve gelmiştik. Elime iki tane poşeti alıp geri kalanını Eris aldıktan sonra çimentoyu bulandan başlayıp asansörü akıl edemeyen müteahhite söverek merdivenleri çıkmaya başladım. Ya sen apartman yapmayı akıl et ama asansörü yapma. Olacak iş mi be! Sonunda kata gelmiştik. Elimdeki poşetleri direk Yasemin'e vererek ayakkabıları bir köşeye atıp montumu da koridora atarak koridorda oturdum. Nefes nefese kalmıştım. Herkes bana bir şey demeye çalışıyordu fakat dinlemiyordum. En sonunda Eris'in elinden tutarak kalktım ve salonda kendi koltuğumu kimseye kaptırmadan oturdum ve Eris bugün olanları anlatmaya başladı. Yasemin benim bayılmamdan baya endişe duymuştu. Hemen konuyu dağıtmak için konuşmaya başladım.

"Aa ama bakın şimdi iyi bir haber daha var. Başka Yasemin kankam olmak üzere benim Eris ile karşılaşmamda emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Biz artık sevgiliyiz!"

"Aa rica ederim Adacığım! Ben sana demiştim bak aranızda bir şey olur diye hissetmiştim."

"Neyse ben bu eteği çıkarayım da bir oyun oynayalım. Alışık değilim tabi."

Gülümseyerek odama gittim ve gardırobumu kurcalamaya başladım. Odamdaki sağ camı açık unutmuşum ve şu an içeride penguen yaşayacak derecede soğuk vardı. Bu nasıl bir soğuktu resmen diz kapağımın içindeki sıvı donmuştu. Çenemden aşağısı kısmi felç olmuştu. Bu camlara öyle bir sistem takılması ki soğuk havalarda 5 dakika sonra kendi kendine kapanmalı. Millet neler neler icat ediyor ama bunu düşünemiyor.
Siyah eşofmanlarımı giyerek çıkarttığım kıyafetleride gelişi güzel etrafa fırlatıp kapıya doğru yöneldim. Tam çıkacakken 'ahhhhh!' Diye bir sesle tüm evi inletmiştim. İlk koşan kişi Eris olmuştu. Telaşla konuşmaya başladı.

ŞEHRİN YALNIZ AŞIKLARI #Yazarlar74Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin