EYLÜL'DEN
Sınavım güzel gecmişti. Defneyle beraber kafeye geldik. Ünüversitede 3 cu seneminden sonuna geldim. Defne
-" eeee eylül bu senede bitti. Son bi senen kaldı.
"
-" biliyorum defne ama içimde de kötü bir his var"...
-" niye öyle söylüyorsun canim?"
" defne, bak bu söylediklerimi kimseye söylemiyeceğine söz ver"
-" eylül beni korkutuyorsun. Hadi cabuk söyle"
-" söz ver dedim"
-" tamam söz"
-" ben avukat olabilmek için babamın bir şartını kabul ettim."
-" ne şartı eylül! Çatlatmada anlat artık herseyi"3 sene önce
-" anneeee kazandım, avukat olcam." sevincimde yerimde zıplıyordum. Ennem sesimi duymuş, merak içinde bahçeye geldi.
-" ne oldu kızım"
-" sınavı kazanmışım" o kadar çok seviniyordum ki annemin boynuna atladım.
-" ooooo eylül hanım sınavı kazanmış"
-" baran " abim kapıdan girdiğimde duymuştu. Baran benden 1 yaş büyük olduğu için ona bazen abi bazen de baran diyordum.
-"Afferim benim güzelime, başaracağına emindim" demekki baranda çok sevinmişti. Hemen boynuna atladim.
-" canim abim, tesekkur ederim "
-" dur güzelim, boynumu kopardın" o an barandan ayrıldım. O babam gibi değildi. Beni seviyordu. Annem bir süre sonra
-" bence hemen sevinmeyin" bir anda yüzüm düştü. Daha babama söylememistim. Babamın ne diyeceği malum da..
Aksam uemeği için masayı hazırladık. Babam gelmisti. Yemekler bitince hemen kahveleri yaptim. Annem hemen söze girdi
-" bey! Kızımız ünüversite sınavını kazanmış" babam anneme öyle bir baktı ki
-" demek kızın sınavı kazanmıs ama boşuna çünkü okumayacak " bana kızım bile diyemiyo, bana olan öfkesini bir türlü anlamadim. Babamın cümlesine üzülmüstüm
-" neden baba" bir anda ağzimdan çıkmıştı. Baran araya girerek
-" kardeşim okuyacak baba "
-" baran,oğlum sen karışma" babam sinirlenmişti. Kimselerden ses çıkmımıyodu. Babam yüzüne sinsi bir gülümsemeyle
-" tamam okusun ama bir sartim var, okuduğu süre boyunca adını karatacak bir söz getirirse, onun sonu olur " Anlamıyordum ne demek sonu olur, bu kadar mı benden nefret ediyodu. Annem hemen ayağa kalktı.
-" sakın eylül, sakın kabul etme" annemin endişelenmesini anlıyordum ama bu benim tek caremdi.
-" kabul baba, eğer namusuma leke getirecek birşey yaparsam öldür"
Babam verdiğim cevaba önce şaşırdı, sonra sevindi. Annem öfkeyle, baranda şaşkınlıkla babama bakıyodu.
-" tamam o zaman, bundan sonra olacaklar senin elinde" diyerek masadan kalkıp gitti. Annem bana dönerek
-" neden eylülüm, neden kabul ettin"
-" anne sen merak etme ben kendime güveniyorum."
O konusmadan sonra babamla bir daha konusmadim.
Günümüzden
Defne şaşırmış bir halde beni dinliyo du
-" ne diyeceğimi bilemiyorum eylül, eğer bir hata yaparsan, baban gerçekten de sana bişey yaparmı yani" nefne çümleyi tamamlayamadı.
-" yapar, çünkü benden nefret ediyo"
-" niye peki"
-" bilmiyorum canim"
-" annene sormadın mı?"
-" sormazmıyım ama hep geçiştirdi neyse boşver"
-" yani sen bu zamana kadar bu sebebten tüm taliplerini reddetti"
-" biraz öyle ama aralarında sevebileceğim hic kimse cıkmadı." konuşmamızı telefon bölmüştü.EGEMEN'DEN
Numarayı aradım uzun bir çalışının ardından
-" efendim" sesinden anlayamadığım için
-" eylül hanımla mı görüşüyorum"
-" evet, siz kimsiniz?"
-" ben egemen, kuru temizlemeden elbiseniz geldi, adresi veriyorum gelip alın." bi süre ses gelmedi
-" tabi adresi mesaj atın."
-" tamam" diyerek telefonu kapattım.sonrada adresi mesaj olarak attım.
Doruk; -" abi neden sert konuştun ki"
-"Nedenini söyleyeyim, onun yüzünden toplantıya gec kaldım"
Atakan; -"toplanyıya geckaldın da bişey mi oldu"
-" ya siz kimden yanasınız. Olanları anlattım"
Doruk; -" abi kızın bir suçu yok ki, hem kızı ıslatmışsın hemde kötü davranıyorsun"
-" evet, haklısınız" bütün öfkemi kızdan çıkardım. Hatalı olduğumu anladım, en azından gelince iyi davramalıyım...EYLÜL'DEN
Taksiciye adresi verdim. Defne de benimle beraber geliyor. Taksi durunca
-" işte burasi nanım efendi" eliyle ATEŞ HOLDİNG yazan binayı göstererek, arabadan inince holdingin kapısına geldik. İçeriye doğru ilerlediğimiz sırada güvenlik görevlisi bizi durdurarak
-" buyrun kime bakmıştınız?
-" egemen beye, burda calışıyo sanırım, bize buranın adresini verdi de"
-" bekleyin haber vereyim" diyerek yanımızdan ayrıldı.o anda yanımızdan geçen sarışın( ama çakması) bana çarptı.
-" hey! Önüne baksana" bütün aksiliklerde beni buluyor ya, çakma sarışın bana dönerek
-" bana mı dedin" saçlarını arkaya attarak..
-" evet, sizden başkası var mı burda"
-"sen benim kim olduğumu biliyormusun" sesinde küçümseyici bir ton vardı. Ben cevap veremeden güvenlik görevlisi araya girdi.
-" hale hanım, hoş geldiniz" diyerek selam verdi. Adının hale olduğunu öğrendiğim çakma sarışın, burnu bir karış havada asansöre bindi.
-" egemen bey sizi bekliyor, odası 22 katta sağda " guvenlik görevlisi kendi yerine gecerken bizde asansöre bindik.
-" eylül senin anlattığın kişi tani egemen burda mı calışıyo" meraklı defne sormasa şaşardım
-" bilmiyorumm"
Asansör 22 katta durduğunda indik. Bu katta sadece 3 oda vardı. Sağ taraftaki kapıda Genel müdür; Egemen ATEŞ yazıyodu.
-" eylül egemen buranın sahibi mi"
-" nerden bileyim,defne doğru kişiye mi geldik" bende defneye soruyordum, o nerden bilsin
Kapının yanında sekreter masası da kimse yoktu. Kapı tıklatıp içeri girdim.EGEMEN'DEN
Kapı direk açıldı.
-" ben geldim hayatım" gelen haleydi. Bi o eksikti. Yüzüme bi gülümseme koydum.
-" hoş geldin" hemen deri koltuklardan birine gecti. Ben bu kızı niye yanımda tutuyorum onu da anlamadım. Haleyi sevmiyorum...
-" abi biz çıkalım" doruk ayaklandı. Haleyle yalnız kalmak istemediğim için kaş göz işareti yaptım. Atalay olayı anlayınca
-" ee hale nasılsın görüşmeyeli"
-" iyi ya ne olsun, hayatim yemeğe gidelim mi?" bende ne zaman bana birsey sorucak diye bekliyordum
-" benim işlerim var " diyerek geçiştirdim. Kapı tıklatıldı
-" gel" kimki gelen diye düşünürken
İçeriye giren kişi, bugün ıslattığım kızdı. Hafif başını eğerek
Eylül; -"kusura bakmayın rahatsız ettik, elbisemi almak için gelmiştim." sanki birşeyden cekiniyor du
Hale; -"senin ne işin var" bendaha olanları anlamadan iki kız atışmaya başladı
Eylül; -" size ne"
Hale -" egemen aşkım şuna bak yüzsüz ya"
Eylül -" siz bana carptınız " dorukla atalaya baktım şaşkın şaşkın kızlara bakıyodu. Daha fazla dayanamadim
-" burda ne oluyo, hemen birisi aciklasın" söylediğim cümleden eylülün korktuğunu anladim. Yanındaki arkadaşı söze girdi
-" sizin sevgiliniz eylüle çarptı. Özür bile dilemedi,haa benim kim olduğumu biliyormusun diye de bi cümle kullandi. Biz onun kim olduğunu bilmek zorunda değiliz ." kız sözünü bitirince eylüle döndüm
-" doğru mu?"
Eylül -" evet defne haklı ama bunlarla uğraşicak vaktimiz yok, elbisemi verin gudelim" elbisesini uzattim.
Eylül -" Tesekkur ederim" diyerek kapıdan çıktı gitti. Benim birşey söylememi bile beklemedi
Hale -" aşkım boşver onu şimdi" haleye daha çok sinirliydim.
-" hale sinirliyim, git şimdi." hale cekip gitmisti.
Doruk -" abi kusura bakma ama hale ayıp etmiş"
Atalay -" kendini senin karısı zannediyo galiba"
-" merak etmeyin, kim olduğunu anlar yakında"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKA YENİK
RomanceEYLÜL; Babası tarafindan sevilmeyen, avukat olmak için,babasının şartını kabul eden ve aşka kalbini kapatmış bir kız Hatası olmadığı halde, küçük bir yanlış anlaşılmayı açıklayamadıği için, babası tarafından ölüme mahkum olur EGEMEN; İş hayatını, b...