Multimedya: Egemen
Sabah gözümü açtığımda egemen, sandalyede rahatsız bir biçimde uyuyordu. onun bu haline ister istemez üzüldüm. Çünkü bu durumu hak etmiyordu. Bir iyiliğin karşılığı bu olmamalıydı bana göre. o gün içmeseydim. yada hiç o bara gitmeseydim, belki bu durumda ikimizde olmazdık. Keşke zamanı geri alabilsem. Aslın da keşke demenin ikimiz içinde bir faydası yoktu. Ben hastane yatağında babam yüzünden yatarken, egemen benim yüzünde burada yine beni bekliyordu.
Üzerine deri ceket , ellerini göğsünde , başını da sağ tarafa doğru eğmiş, bir şekil de karşımda uyuyordu. Onu ilk gördüğümde gözleri hoşuma gitmişti. gözleri mavinin en güzel tonuydu. Sakalları gördüğümde biraz daha uzundu. saçları özentisiz duruyordu ama sanki yapılmış gibiydi. içimden '' şimdi ben bu adamla mı evleniyorum. '' diye geçirdim. Hiç aklıma gelmezdi. Bir söz vardı. ( İNSANIN AKLINA GELMEYEN BAŞINA GELİR) dıye...
Her ne kadar zorla evlensek de, sonuç olarak evleniyoruz. Bir an aklıma o gün seminerde söylediği geldi. evlenmeyi düşünmediğini vurgulamıştı. şimdi ise hiç düşünmeden evlenmek istediğini söyledi babama. Hepsini benim için yapıyordu , kendi ayaklarımın üzerinde durduğum gün, bu evlilik bitecek çünkü. Sonrası benim için nasıl olur, işte bunu hiç bilmiyorum.
Egemeni izlemeyi bırakarak, yattığım yataktan doğrulmaya çalışmıştım ki ağzımdan '' AHH'' diye bir inilti çıkınca, egemen hemen gözlerini açarak yanıma geldi.
-'' Eylül bir şey mi oldu?'' endişeyle bakıyordu bana
-''Kusura bakma uyandırdım seni de''
-''Saçmalama eylül, hem bir yerin ağrıyorsa ,doktora haber vereyim sen bekle'' diyerek kapıya doğru dönünce
-''Hayır! Sadece su içmek için doğrulayım dedim. fakat sırtıma ağrı saplanınca öyle bağırmak zorun da kaldım. '' egemen durumu anlayınca masanın üzerinde ki bardağa su doldurup bana verdi.
-''Teşekkür ederim.'' diyerek suyu içtim. egemen bardağı yerine koyarak sandalyesine oturdu. Aramızda bir süre sessizlik oluştu. sandalyesini biraz daha yatağa yaklaştırarak geriye yaslandı.
-''Kendini nasıl hissediyorsun, biraz daha iyimi sin?'' egemenin sorusuyla başımı ona çevirdim.
-'' Teşekkür ederim. biraz sırtım ağrıyo ama daha iyiyim.'' kaşlarını çatarak derin bir nefes aldı. az önce dediğim cümle de yanlış bir şey mi söylemiştim acaba
-''Artık şu teşekkür meselesini bir kenara bırakalım. her yaptığıma yada her söylediğime teşekkür etme. tamam mı?'' başımla onayladım. ne diyebilirim ki tekrar teşekkür etsem kızardı.
-''Eğer yanlış anlamazsan sana bir şey sorabilir miyim?.''dediğinde ne soracak diye merak ta etmiştim.
-''Tabi sorabilirsin.'' dediğimde sandalyesinde dik olarak oturdu.
-''Babanla aranda ne var, yani bir baba evladına bunları nasıl yapabilir ben anlamıyorum.'' bu soruyu soracağını biliyordum ama şimdi soracağı aklıma gelmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKA YENİK
RomanceEYLÜL; Babası tarafindan sevilmeyen, avukat olmak için,babasının şartını kabul eden ve aşka kalbini kapatmış bir kız Hatası olmadığı halde, küçük bir yanlış anlaşılmayı açıklayamadıği için, babası tarafından ölüme mahkum olur EGEMEN; İş hayatını, b...