AŞKA YENİK

OTEL

EGEMEN'DEN

Atalayla meleğin yaptığı oyun yüzünden, eylülle dans etmiştim. Eylüle bir teklifde bulununca, söylenmeye başladı. Yine benim konuşmamı beklemeden, arkadaşlarının bulunduğu masaya gitti. Bense arkasından sadece bakakaldım. Aslında hata benim di ama onarmama yada özür dilememe fırsatta vermiyordu. Bende kendi masamıza gecip oturdum. Elimle garsona işaret verdiğimde, beni anlamıştı. Atalay ve melekte dansı bırakmış, masaya gelip oturdular.
Melek-" Abi kıza ne söyledin "

-" Alt tarafı, akşamları birda şarkı söylemesini, parasınıda verceğimi söyledim"

Atalay-" yuhh egemen! Hadi bunu doruk yapsa anlarımda sen yapınca tugafıma gitti.

Melek-" Atalay haklı abi kızı ne zannettin ki sen" doğru söylüyorlardı. Diyecek bir sözüm olmayınca, önümdeki içkiyi kafama diktim. Bu gün kendimi içkiye vericektim, o yüzden

-" Atalay meleği eve bırakırmısın?" dedim. Başını 'olur' anlamında salladı. Melekle beraber culübten çıktılar.

İçki bardağıma baktığımda boşalmıştı. Tekrar bi içki istedim. Koltuğa geri doğru yaslanarak içkimi içmeye devam ettim. Gözüm eylül'e kaydığında, telefonla konusuyodu. Haline bakılırsa, sarhoş olmusa benziyodu. Telefonu kapatınca, çantasını da alarak, çıkışa doğru günçlükle gidiyodu. Onun bu halini görünce bende arkasından gittim. Culüpten çıkınca, bir an dengesini kaybetti yere düştü. Yanına gidip
-" eylül" diye söylendiğimde cevap vermedi, sanırım bayılmıştı. Yavaşca kuçağıma aldım. Eylülün o güzel kokusunun yanına birde içki kokusu geliyodu. Arabamı getirdiklerinde eylülü arka koltuğa yatırdım. Kendimde sürücü koltuğuna gecip arabayı çalıştırdım ve yola çıktım. Bi süre gittikten sonra sağa cekip durdum.

-" Hassiktir, ben bu kızı nerye götürcem, evinin adresini de bilmiyom ki" kendi kendime söylenirken, en iyisinin bizim otele götürmek olduğuna karar verdim. Arabayı çalıştıp otele doğru sürmeye başldım. Aynadan eylüle batığımda hala uyuyodu. Bir süre sonra otelun önüne geldim. Arabadan inip arka koltuğun kapısını açtım. Eylülü yavaş ve dikkatli bir şekilde kuçağıma aldım. Otelun kapısına doğru geldiğimde

-" Hoş geldiniz egemen bey" diyen otel calışanına arabanın anattarını verip, otele girdim.

Resepsiyondaki görevli beni görünce, ayağa kalkıp anattarımı getirdi. Otel benim olduğu için, 15 ci kat yani son kat bana aitti. Asansöre binerek, 15 yazan yere zorlikla bastım. Asansör, 15 kata geldiğinde kapısı acıldı. Kucağımdaki eylüle dikkat ederek, odanın kapısına kartı takıp, kapıyı actım. Eylül hala kendinde değildi. Yatak odasına girerek yatağa yatırdım. Banyodan kolanya bularak, ellerime döküp eylülün burnuna tutttum. Yüzünü buruşturup

-" bırak uyucam" diye mırıldanıyodu. Onun bu haline gülmemek için kendimi tuttum. Üzerindeki elbisesinin eteği, yukarı doğru kıvrılmıştı. Kusursuz ve incecik bacakları vardı. O kadar güzel gönüyolardi ki kendimi zor tuttum.

"Anlaşılan üzerini ben değiştiremiyeceğim" diyerek odadaki telefonu elime aldım ve resepsiyonu aradım.

-" benim odama calışanlardan bir bayan gönderin" diyerek kapattım telefonu. Bir süre sonra kapının calındığı duydum. Ayağa kalkarak kapıyı actım.

-" buyrun efendim, bir şey mi istediniz?" diyen bayana gecmesi icin elimle işaret verdim. Bayan içeri geçtiğinde onun önünden giderek yatak odasına girdim.

-" Küçük hanımın üzerini değiştirmenizi istiyorum" diyerek, dolaptan aldığım kıyafetleri, bayana uzattım. Bayan şaşırmış birşekilde öylece duruyodu. Elimdeki kıyafetleri salladığımda kendone geldi ve kıyafetleri aldı. Bende yandaki oturma odasına gidip, bir icki alarak kendimi koltiğa attım. Ayaklarımıda sehpaya uzattım. Böyle oturmayı çok seviyorum, bana göre çok rahattı.