7.Bölüm

17K 989 95
                                    

Merhaba canlarım...

Size karşı inanılmaz mahcubum çünkü bölüm çok gecikti. Tüm sitemlerinizi kabul ediyor, özürlerimi iletiyorum sizlere. Lütfen beni mazur görün çünkü gerçekten tüm dikkatim tek hikaye üzerinde toplanmış durumdaydı çünkü bir sürü uğraştığım şey vardı. Ki hala öyle. Bu yüzden size bir daha ki bölüm için söz veremeyeceğim.

Şunu da belirteyim ki bu ağır işleyen bir hikaye. Onun için yavaş gidiyoruz.

Ve son olarak bir ricam var. Bölümlerin gecikmesi dışında düşüncelerinizi belirtebilir misiniz? Çünkü ben ilk kez bir karakter ağzından yazmıyorum ve sizlerin düşüncesini çok merak ediyorum.

Keyifli okumalar dilerim. ♥



7.BÖLÜM

Ani dönüşünün etkisiyle şaşkınlığını yansıtır biçimde dalgalanan, hatta havaya savrulan kızıldan öte kırmızı saçlarının birkaç tutamı dudağının hemen üstünde yer edinirken ağzını eliyle kapatmamak için insan ötesi bir çaba harcıyordu. Bu anın gerçekliğini defalarca kez sorgularken gördüklerini tekrar dile getirdi:

"Burcu, o burada!"

Kimin olduğunu isim vererek açıklamasına gerek yoktu. Zaten saatler boyu aynı adamdan bahsetmişlerdi ve Meyra bu tepkiyi ancak adını dahi bilemediği adam için verirdi.

"Nasıl yani?"

Daha soğuk kanlı durmaya çalışmasına rağmen o da yeterince kendine hakim olamamış, şaşkınlık ve merak duygusuyla harmanlanmış bir ses tonuyla sormuştu. Meyra ise, ne yapacağına karar veremez tavırları ve yoğun hayranlığıyla birlikte sinirine hakim olamayarak arkadaşına döndü ve tıslayarak konuşmaya başladı.

"Ne nasıl yani be? Burada işte adam, burada!"

Birbirlerine hiçbir zaman alınmamış, kızmamışlardı. Hele şuan Meyra'nın durumunu bilirken Burcu ona asla tek laf etmezdi.

"Ne bileyim kuzum," derken bakışları barın içerisinde Meyra'nın tariflerine uyan bir adam aramaktaydı.

Hiç görmediği bir adamı aramak son derece garipti, lakin konu Meyra olunca gariplikler bile yeterince garip değildi.

Kolunda hissettiği hafif sızıyla yerinden sıçrarken Meyra'ya dönmüştü.

"Ne oluyor?"

Acıyı hafifletmek için diğer eliyle kolunu ovuştururken ne olduğunu çoktan anlamıştı. Biricik arkadaşı, dikkat çeken bakışlarına kızmıştı.

"Deli gibi bakınıyorsun! Bak işte orada," dedikten sonra bar tezgahının arkasında kamufle olmak adına biraz eğildi.

Burcu, bu sefer direkt olarak adamın olduğu yere döndüğünde yutkunmasına engel olamamıştı. Gözlerinin yerinden fırlayacak olması ise şuan tek korkusuydu.

"Oha, bu adam çok yakışıklı!"

Hiç gülünebilecek bir hali olmamasına rağmen dayanamayarak hafifçe sırıttı Meyra. Burcu'nun tepkisi öyle içten ve tespiti o kadar doğruydu ki kısa bir an da olsa kendini çıldıracakmış gibi hissetmesine engel olamadı. Damarlarında kol gezen kıskançlık duygusu en yakın arkadaşının üzerine atlama isteğini doğururken cümlelerini içinde tutamadı.

"Yakışıklıysa yakışıklı sanane?"

Burcu, şok içerisinde açılmış gözleriyle bir Meyra'ya bir de adama bakarken doğru cümleleri arama çabasından sıyrıldı. Ne dese az, ağzını dahi açsa fazla kaçacaktı. Sessizliği tercih etmişti.

KIRMIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin