Hala arkamda olduğunu biliyordum. Dönüp ona bir daha bakmak istesem bile yapamazdım. Telefonumun çalması ile cebimden telefonumu çıkardım. Arayan maral idi. Derin bir soluk aldım ve telefonu açtım. Az önce içinde olduğum o siyah porsche önümden geçerken "alo" dedim.
Maral da gayet endişeli bir ses ile "kızım neredesin sen ya ? Teyzen de ben de öldük meraktan" dedi. Tabi ya ben teyzemi unutmuştum. Ya of eren ya.. "kilitli kaldım ya kusura bakmayın geliyorum şimdi eve" dedim. Teyzemin evini gördükten sonra derin bir oh çektim ve eve doğru yürüdüm.
Kapıyı sinirlice açan bir gökhan abi gördüm. Burnundan soluyordu. "nerdesin sen Alya teyzen meraktan öldü" dedi. Gerçekten öldü mü diye içeri bakarken teyzem merdivenlerden indi ve "sen benim yüreğime mi indireceksin ya Alya nerelerdesin sen" dedi.
Içeri girerken açıklamamı yaptım. "ya kütüphaneyi üzerime kilitlediler. Telefon da orda çekmeyince böyle oldu özür dilerim telaş ettirdiysem" dedim. Teyzem de geldi ve bana sarıldı. Annem olsa şu anda dayak yemiştim. "bir daha olmasın tamam mı kuzum sen bana emanetsin" dedi.
Ben de teyzeme sarıldım. "tamam özür dilerim" dedim. Zaten bir daha eren ile konuşacak mıyım o bile belli değil ki. "ben odama çıkıyorum uyumak istiyorum iyi geceler" dedim ve odama çıktım. Içim rahatsızdı. En yakın arkadaşımın sevdiği çocuğa aşık olmuştum.
Bunu maral ' a söylemek istesem bile mümkün değildi. Maral benimle konuşmazdı bile. Hele bi de eren in beni öptüğünü söylesem. Olay çok büyürdü. O yüzden en güzeli susmak... Ama ya maral bunu başka birinden öğrenirse ? O zaman bana daha çok kızmaz miydi ?
Kendimi yatağıma attım ve uyumuş olma riskini göze alarak maral ı aradım. Telefonu meşgul çalıyordu. Kapattım ve daha sonra denemek üzere telefonu yatağa attım. Gözlerimi kapattım tam uykuya dalacakken gelen mesaj sesi ile yeniden açılan gözlerimi telefonun ekranına diktim.
Tanımadığım bir numara bana mesaj atmıştı. "selam Alya. Eren ben. Telefon numaranı nerden aldığımı sorma ama seninle konuşmam gerek" yazıyordu. Eren mi ? Gerçekten de benim numaramı kimden almıştı.
Gönderilen : EREN
Önce numaramı kimden aldığını söyle buluşma işi hallolur...
Gönderen : EREN
Yarın okulda konuşuruz iyi geceler
Beni sinir etmek için bir numaralı kişiydi. Whatsapa girip onun profiline baktığımda durum olarak "bir sevmek bin defa ölmek demekmiş" yazıyordu. Poh sanki aşk acısı çekiyordu. Eren ve aşk acısı çekmek. Birbirine hiç de yakışmıyor ki... Eren ' in benimle ne konuşacağını düşünürken aklıma tek bir şey geldi. O da Egemen.
Başka ne konuşabilirdi ki zaten benimle egemen den başka ? Benimle Egemen için yakın olan birinden bahsediyoruz burada. Egemen belki de beni sevmese ben eren ile konuşamayacaktım. Derin ve saçma düşünceler içinde uyuyakalmışım. Teyzemin sesi ile uyandım. "hadi kalk okul zamanı" dedi.
Her öğrenci gibi benim de hafta sonları erken kalkıp da okulun olduğu günler geç kalkmak isteme sorunum var. Neden okulun olduğu günler erken kalkıp da olmadığı günler geç kalkmıyoruz anlamıyorum. Zorla yatağımdan doğruldum ve elimi yüzümü yıkamak için odamdaki banyoya yöneldim.
Saçımı topuz topladım ve yüzümü yıkadım. Daha sonra üzerinde ayna olan dolabın kapağını açtım ve diş macunumu ve yanında duran kırmızı renk diş fırçamı çıkardım. Macunumun kapağını açarken aynı zamanda da fırçamı soğuk suyun altında yıkıyordum.
Macunum bitmek üzere olduğu için Macunun aşağısından yavaş yavaş elimi yukarı çıkara çıkara götürdüğümde macunumu fırçamın üzerine düşmesini izledim. Fırçayı ağzıma götürdüm ve fırçalamaya başladım. Teyzemin aşağıdan "hadi Alya gökhan abin bırakıcak seni" diye bagirmasi ile odama geçtim ve giyinip aşağıya indim.
Çantamı sırtıma takarken "hadi enişte çıkalım" dedim ve teyzemi öptükten sonra dışarı çıktık. Beyaz renk jeep e doğru ilerledik ve eniştemin elindeki kumanda gibi şeyi ile kapının kilitleri açıldı ve arabaya bindim. Çantamı arka koltuğa attım ve kendim de öne oturdum.
Dışarıyı izlerken eniştem "okulun nasıl geçti" diye sordu. Gözünü yoldan ayırmıyordu. "fena değil" dedim. Arabayı kenara çekti ve "seninle konuşmak için seni ben götürmek istedim" dedi. Ona baktım ve "anlamadım enişte ne konuşacaksın" dedim.
Emniyet kemerini çıkArdı ve "eren Canoğlu sizin okuldaymış doğru mu" diye sordu. Ne diyeceğimi düşünürken "evet , hatta aynı sınıftayız" dedim. Bedenini tamamen bana çevirdi ve "eren den uzak durmanı istiyorum Alya" dedi. Ah enişte ya sanki ben ona aşık olmak istiyorum da. "neden ki iyi birine benziyor" dedim. Elini direksiyona koydu ve "bizim eren ile kapanmamış bir davamız var Alya. Ve senden de eren den uzak durmanı istiyorum. Sadece eren in kötü birini olduğunu bil" dedi.
Eren in kötü olduğunu söylüyordu. Kapanmamış davası vardı. "şu kapanmamış davayı söyle o zaman uzak durup durmayacağıma karar veririm" dedim. Derin bir soluk aldi ve "söyleyemem" dedi. Tekrar pencereden dışarı baktım ve "okula geç kalıyorum enişte. Eğer bırakmayacaksan iniyorum. Geç kalmak istemiyorum" dedim.
Emniyet kemerini yeniden taktı ve "peki tamam senin isteğin olsun" dedi. Gaza bastı ve yola çıktık. Okula gelene kadar da tek kelime etmedik. Okulun önünde "teşekkürler enişte akşam görüşürüz" dedim ve arabadan indim. Eren ' e kesinlikle bu davanın ne olduğunu soracaktım. Merdivenlere doğru yöneldiğimde ege nın.sesini duydum. "Alya hanım. Günaydın hiç bizimle konuşmaz oldun" dedi. Arkasında da maral vardı.
Maral ' in şu anda suratına bakiyordum ve ona ben eren e aşık oldum diye bağırmak istiyordum. "özür dilerim çocuklar bugün eniştem bıraktı beni tamamen unutmuşum" dedim. Ege yanımdan geçip giderken maral koluma girdi ve "her şey yolunda mı Alya" dedi.
Hayır maral hiç bir şey yolunda değil. Ben senin -bebeklikten beri beraber olduğum kişinin- sevdiği kişiye aşık oldum. Ben eren ' e aşık oldum ve eve geç kalmamın sebebi de eren idi. Beni dudağımdan öptü ve beni kendine büyüledi. Ben erene aşık oldum. Bunu mu demeliyim yani illa ? Senin suratına bakmakta bile zorlanırken benden her şeyin yolunda olmasını bekliyordu.
O kadar şey geçti aklımdan ama kelimelere sadece "yoo ne olabilir ki" dedim. Ama o benim en yakın dostum olduğu için anlamıştı. "ne bileyim sanki benden bir şey saklıyorsun" dedi. Yüzüme yapmacık bir gülüş yaptım ve "senden mi bir sey saklayacağım yapma maral" dedim. Koluma girdi ve benim yüzümde bulunan gülüşüme tamamen ters bir şekilde en içten gülümsemesi ile "o da doğru" dedi.
Sınıfa çıktık ve eren ' i göreceğim için derin bir soluk alarak sınıfa girdim. Ama eren yoktu. Eren sınıfta değildi. Dün bana 'yarın seninle konuşacağız' diyen eren şimdi okula gelmemişti. Belki de geç kalacaktı. Bence gelecekti. Çünki kesinlikle konuşacaklarımız vardı. Etrafima bakmaktan bir şüphe çeken maral bana "sen bir sey olmadığına emin misin" diye sorusunu yineledi.
Bakışlarım etrafta olurken bana yoneltilen soru karşısında maral a baktım. "egemen diye birini tanıyor musun" diye sordum. Maral benim en yakın dostumdu ve ona söyleyecektim. "evet biliyorum" dedi. Egemen bizim sınıftaydı ama daha okula gelmemişti. Bedenimi tamamen maral a çevirdim ve "o çocuk beni seviyormuş. Dün bende eren ileydim eren bana onları söyledi eve de ondan dolayı geç kaldım" dedim
Maral bana sağ kaşını kaldırarak "sen eren ile mi beraberdin" dedi. Derin bir nefes aldım ve maral a gerçeği söylemek için dudaklarımı araladım. "dün eren beni.öptü maral , ve ben ona galiba aşık oldum" diye sözcükler ağzımdan çıkıverdi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK KIRINTISI
רומנטיקה"Hani böyle çok istediğiniz bir şey olur ama o şeye ermemeniz için tüm engeller önünüzdedir ya. Engelleri geçerseniz de ona varabileceğiniz kesin değildir ya. Tam da o duygu içindeyim. O koskoca gecelerin veliahtı. Ben ise sıradan fakir kızı mimar y...