Tanrıça

t a n r ı ç a | 7.2

Heyecanlı bir adet Tolga, duramadı ve ikinci kısmı paylaştı. Bu arada fantastikte #66'ymışız, bence onu biraz daha yükseltebiliriz. Lütfen oy ve yorumlarınızla destek olun. ❤️

Ayrıca nasıl gidiyor hikaye, hangi karakterleri seviyor; hangilerini sevmiyorsunuz? Konuşalım mı biraz? Yorumlara gelin!

Multimedya @alissania 'dan. Ellerine sağlık.

Keyifli okumalar.

YEDİNCİ BÖLÜM, KISIM İKİ

                  

Claire, Leona'yı tamamladı. "Drew benim koruyucum."

"Evet."

Claire kaşlarını çattı. "Koruyucunun tek yükümlülüğü beni korumak, değil mi? Yani bir insanla evlenebilirim." Bir yandan da Claire, Tanrıça olunca Brad Pitt ile evlenmenin hülyasındaydı.

Leona kafasını salladı. "İşte kötü kısma geldik, Claire." Kızıl saçlı kız gözlerini kırptı. "Koruyucun, senin eşindir, onunla evlenmek zorundasın."

O an Claire, odanın duvarlarının üstüne geldiğini hissetti. Normal bir insan müstakbel bir Tanrıça olduğuna odaklanacakken Claire, Tanrıçalığı süresince Drew ile evli kalmaktan...hatta bir çocuk sahibi olmaktan korkuyordu. Belki bu kişi Ethan veya Jude olsaydı bu kadar üzülmezdi çünkü onlar komik ve arkadaş canlısı insanlardı fakat çok sevgili Electra (!) Claire'e seçe seçe en uyumsuz partneri seçmişti kesinlikle!

"Bana olanlara biraz alışmam için zaman tanır mısın?" dedi Claire boğuk bir sesle. Garip hissediyordu. Şuracıkta bayılabilirdi.

"Tabii ki, istersen bugün bizde dinlen, yarın etraflıca konuşuruz." dedi Leona. Olabildiğince iyi davranmaya çalışıyordu.

"Hayır, hayır, büyükannemlere gideceğim. Her şey için teşekkürler. Ertesi gün buraya uğrayacağıma emin olabilirsin." Kapının kolunu kavradığında Leona, Claire'e seslendi.

"Claire, dur!"

Genç kız başını çevirince Leona'nın elinde kalın ve deri kapaklı bir kitap gördü. "Bu benim Tanrıçalık El Kitabım, Sekiz Yüz On İkinci Paranoelia tarafından bir el yazması. Bu gece bir göz at, işine yarar ve soruların cevaplanır."

"Teşekkürler, Leona." Claire kitabı eline aldı ve tam çıkarken konuştu. "Ah, sormayı unutuyordum."

"Evet?" Leona meraklı bir şekilde Claire'e baktı.

"Ben kaçıncı Electra'yım?"

Claire'in olayı kabullenmiş olması Leona'nın dudaklarında memnun bir tebessüm oluşturmaya yetmişti.

"Bu sene nirvanaya ulaşırsan, Bin Altıncı." Leona göz kırptı. Claire ise ona karşı gülümsedikten sonra evdeki kimseye bir şey demeden, Ethanların ahşap evinden çıktı gitti.

Aydınlatılmış gerçeklerin memnuniyeti, olacağı şeyin merakı ve evleneceği adamın yasıyla birleşmiş duygu karışımını barındırır bir biçimde büyükannesinin evine doğru yürümeye başladı Claire.

Yürümeye devam ederken kuru soğuktan nemini kaybetmiş ellerini birbirine ovaladı genç kız, büyükannesi ve Ethanların evi arasında yaptığı gel-gitlerden artık soğuk o kadar da onu üşütmüyordu. Birkaç dakika sonra verandada telaşla etrafa bakan büyükannesi Elizabeth'i ve ahşap evi gördü.

"Claire!" Korku ve endişe Elizabeth DeMounts'un yüzünden bariz bir biçimde okunuyordu. Yaşlı kadın bu soğukta koşa koşa karların arasına gelmiş, Claire'i kollarından tutmuştu. "Neler oldu, nereye gittin?"