1.6

375 22 1
                                    

Hikayeyi bu bölüm ile sonladırmak istemiştim ama bu kadar kolay bir sonu yazmak bu hikayeyi daha da sıradanlaştıracaktı. Bu yüzden başladığımız yola devammm

İyi okumalar...

Anlatıcı~

Genç adam Ellerini birbirine sürterek ısınmaya çalışıyordu. Annabella, onun için bir mucizeydi. Ona ulaşabilmek için her şeyi yapacak biriydi. İşler ne kadar karışsa bile en iyi sığınağı Annabella olmuştu. Justin aşık değildi. Bu onun için aşktan daha fazlasıydı.

Saat tam 12.56 da gelmesini istemişti.

Dünyaya ilk geldiği anda onunla buluşacaktı. Çünkü Justin için bu ikinci bir doğuştu.

Annabella da onun gibi heyecanlı mıydı? bu onun delice merak ettiği tek şeydi.

Genç kız Saate bakarak koşmaya devam ediyordu. Geç kalmak ve onu bekletmek istemiyordu. Daha doğrusu kendisi de beklemek istemiyordu. Tanımadığı biri için bu kadar heyecanlı olmasını o da anlayamıyordu. Belki hayallerindeki kişi o olamayacaktı.

Ama Annabella nın kalbi,onun doğru kişiyi bulduğunu biliyordu.

Kış mevsimi olmasından dolayı her yer beyaz bir örtüyle örtülmüştü. Kar azar azar yağmaya devam ediyordu.

Kar tanelerine bakarken ondan önce Annabellaya kavuşan beyaz şeytanlara sövüyordu.

Genç adam meleğine ilk defa sarılacağı için heyecanı her halinden belli oluyordu.



Genç kız,Kafenin köşesinde tam da tarif ettiği yerde bekleyen Kişiye baktığında ayakları yerden çoktan kesilmişti.

Tam da hayal ettiği gibi birisiydi.

Hızını daha da artırarak Ona koşmuştu.

Kollarını açıp onu bekleyen baş belasına kendini bıraktı.

Annabella mutluluktan havaya uçanları hiç anlayamamıştı. Ta ki bu ana kadar...

Genç kızın Saçları sonunda avuçlarının içindeydi. Tıpkı hayal ettiği gibiydi ipek gibi yumuşaktı.

Annabella, burnu kızarmaya yüz tutmuş adını dahi bilmediği ve sevdiği adama baktı.

Birine bağlanmak bu kadar kısa sürede olabilir miydi?

İmkansız olaylar yaşandığının ikisi de farkındaydı.

Genç adamın yüzüne dokunmak istiyordu.

Kafasında kaç kez kaleme aldığı kaç defa sil baştan kafasında kurguladığı yüze dokunmak istiyordu.

Annabella nın elleri ait olduğu yeri bulmuştu.

Derin bir nefes alarak gözlerini usulca kapatan genç adamın kusursuzluğa bakıyordu.

Genç kız bir an olsun ellerini ondan çekmek istemiyordu. O kadar pürüzsüz bir teni vardı ki elleri bu kusursuz yüzden ayrılmak istemiyordu.

Genç adam gözlerini açarak Annabellaya bakmıştı.

Gen kızın Kesik kesik dudaklarından süzülen nefesinin soğuk hava ile birleşimini izliyordu. Genç adam için o kadar güzeldi ki güzel kelimesini bile gölgede bırakıyordu.

Gözleri birbirine kenetlendiğinde genç adam konuşmaya başlamıştı.

"Beklediğin gibi biri çıktım mı?"

Genç kız içinden kahkahalar atarak ona bakıyordu. Bunu sorması bile Tanrıya baş kaldırış özelliği taşıyordu.

"Beklediğimden daha fazlası"

Genç adamın gülümsemesi gözlerine yansımıştı.

Genç kız merak ettiği ama bir türlü cevabını alamadığı soruyu ona yöneltmişti.

"Adın ne?"

Justin bu soruyu bekliyordu. Onu hiç tanımadan konuşan ve sevgisini kazanan kıza bir adım daha yaklaşarak burnunu,hafif kızarmış olan kızın yanaklarına sürttü.

"Justin"

Kızın yüzünde de bir gülümseme oluşmuştu. Genç adamın adını binlerce kez düşünmüştü.
Bir süre sonra ona layık bir isim seçemez olmuştu.

Genç adamın ismi bile kulağına ilahı bir melodi gibi geliyordu.

Justin özlemle beklediği Annabella nın dudaklarına bakıyordu.

Genç kız da bunu istiyordu. Çok beklemişti. Ve artık zamanı geldiğini hissediyordu.

Genç adam ile olan mesafesini sıfıra indirerek dudaklarını Onun dudaklarına yaklaştırmıştı.

Justin genç kızın bu hareketi karşısında dudaklarını, günlerce susuz kalmış birinin açlığı ve bir annenin yeni doğmuş bebeğine kavuştuğu ilk andaki heyecanı ile öpmeye başlamıştı.

Justin bile onları bekleyen derin bir kuyunun var olduğunu unutmuş gibiydi.

Tıpkı başına aldığı belayı bilmeyen Annabella gibi...

Çok romantikli yazamıyorum onu anladım... Yorum yapın lütfen :*

Snapchat | jdbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin