Altıncı Bölüm

178 22 2
                                    

Dinle Sebastian... Şarkısını dinle hayatın. Kuşların cıvıltılarını dinle. Duyuyor musun kanat seslerini bir kelebeğin? Bir karıncanın ayak sesleri duyuluyor mu diğer tüm sesler sustuğunda? Toprağın yüzeyinde, gövdesiyle küçücük bir yarık açan çiçeğin sesini duyuyor musun?

Peki ya, sessizce yanından geçip giden insanların zihinlerindeki sessiz çığlıkları? Göz göze geldiğin onca yabancının yüzünde okuduğun ifadeyi çözebiliyor musun?

Duyamıyorsun Sebastian, kulakların kapalı! Yalnızca görmek istediğini görüyor ve duymak istediklerini duyuyorsun.

gözünü ve gerçeği görmeye başla artık. Kusursuz olanı aramakla vakit kaybetmek yerine, sıradan olan şeylerin içindeki kusursuzluğu gör artık.

Ruhunun derinliklerinde yankılanan sesi duy Sebastian. Sana binlerce yıllık bilgelik sırlarını haykıran o sese kulak ver. Perdelerini kaldır ve kendini bilgeliğin kollarına bırak. Kucakla içindeki çoktan unutulmuş ve terk edilmiş çocuğu. Ona dünyanın çok da kötü bir yer olmadığını söyle. O çocuğa kendini sevmesi için yardım et.

İçindeki çocuğa sarıl Sebastian. Sımsıkı sar onu kollarınla. O çocuğun göz bebeklerinde hayatın en saf halini görebilirsin. Ona, onu sevdiğini söyle... Öyle bir bak ki gözlerine, daha önce hiç kimse böylesine anlam dolu bakışlarla göz göze gelmiş olmasın. O çocuğun elinden tut ve hayallerini geri ver...

Uyan artık Sebastian. Sabah oldu... Yaşamına güneş doğdu bu sabah. Aynanın karşısına geç ve nasıl bir mucizeyle karşı karşıya olduğuna bir bak.

Uyan artık dostum!

Uyan... 


Dinle Sebastian - (Raflarda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin