3. Bölüm

3.1K 238 205
                                    

''Chanyeol, buraya gelir misin?'' Baekhyun elindeki kahve fincanını sehpanın üzerine bıraktı ve dizinin üzerinde olan bilgisayara dikkatini verdi.

''Meyve istediğini söylemiştin hayatım. Bekle geliyorum.'' Chanyeol söyledi. Son çileği de yıkadı ve kabın içine koydu.

''Hadi Channie!'' Baekhyun sabırsızca mızmızlandı. Ekranda ki resmi nişanlısının da görmesi gerekiyordu.

''Geldim işte.'' Chanyeol, Baekhyun'un yanına geldi ve oturdu. Elindeki çilek tabağını da dizinin üzerine koydu. ''Neden bu kadar heyecanlısın, söyle bakalım''

''Şuraya bak Channie'' Baekhyun, sevgilisine gülümseyerek baktıktan sonra işaret parmağı ile ekrandaki resmi işaret etti. ''Çok güzel değil mi?''

Chanyeol, Baekhyun'un dediği yere baktı. ''Rengi biraz fazla kızsı değil mi?'' söyledi; bir yandan da ağzına çileklerden birini attı.

Baekhyun, sağ kaşını kaldırdı ve sinirli bir surat ile Chanyeol'e döndü. ''Ben bunu beğendim. Bir sorunun mu var?''

Chanyeol, gözlerini kırpıştırdı. ''Sana geçen gün kızlardan bile güzel olduğunu söylediğimde; beni şeyimi kesmekle tehdit etmiştin, ama şimdi bu beğendiğin şey ... yani biraz ... kızsı işte'' Chanyeol bu cümleyi kurduğu için pişman olacaktı.

Baekhyun, bilgisayarın ekranını kapattı. ''Hıh sen ne anlarsın ev eşyası seçmekten!'' bilgisayarı kucağına aldı ve kalktı. Sinirlenmişti. ''Ama hata bende sana fikrini soruyorum.'' Hızlı adımlarla odaya doğru çıkmaya başladı.

Chanyeol, onun neden bu kadar çok tepki verdiğine anlam verememişti. Hem ben kız değilim diyen oydu hem de toz pembe perdeye bakan da.

Chanyeol'un yapabileceği en akıllı şey yukarı çıkıp nişanlısının gönlünü almaktı. Baekhyun, evlenme teklifinden sonra ara sıra böyle şeylere göz atıyordu. Tarihi belli olmasa da yakında evleneceklerdi değil mi?

Kucağında çilek tabağı ile birlikte Baekhyun'un peşinden yukarı çıktı. Kapıyı açıp içeri girdiğinde, Baekhyun hala sinirle homurdanıyordu.

''Bebeğim?''

''NE!'' Baekhyun aniden cevap verince Chanyeol yerinden sıçramıştı.

''Kızdın mı bana ?''

''Sence!'' Baekhyun elini beline koyup, dik dik ona bakmaya başlamıştı.

''Tamam, özür dilerim; ama yani o perdeyi yatak odamızda falan kullanmayı düşünmüyordun değil mi?''

''Sadece fikrini sormak istemiştim. Üstelik rengi için değil modeline bak diye göstermiştim. ''

Chanyeol, ona doğru yaklaştı ve tabağı yatağın üzerine bıraktı. Baekhyun'un sinirle çatılmış kaşlarına sonra da ona kırpmadan bakan gözlerine bakmak için kısa olanın önünde yükseldi.

Baekhyun, ona sinir olsa da aslında biraz ilgisiz tavrı yüzünden kırılmıştı. Evlenecek olan Baekhyun değildi. İkisi evlenecekti ve evlerini birlikte döşemek istiyordu.

Chanyeol, onun yüzünü kavradı ilk önce; kocaman elleri Baekhyun'un pürüzsüz teni üzerinde durdu. Onu kendine çekti ve alnına şefkatle bir öpücük bıraktı. ''Özür dilerim. Dikkatsiz ve ilgisiz davrandığım için affet beni.'' Geri çekildiğinde, Baekhyun'un yumuşayan ifadesini ve iki yanda duran kollarını gördü.

Kaşlarını çatmaya çalışsa da Baekhyun, Chanyeol'un onu böyle öpmesine dayanamıyordu. Sanki sakinleştirici gibiydi. Aslına bakarsanız Chanyeol tamamen sana aidim hissi verdiği için Baekhyun böyle hissediyordu.

EL DORADO 2  √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin