EL DORADO 2 √

26. Bölüm

--Önceki Bölüm Sonu--

Kyungsoo, yüzüne yerleşen gülümseme ile ekibin yanına ilerlerken, beklenen ikilinin de onların yanına gittiğini izledi.

''N'aber?''

''Nasıl gidiyor?'' Yixing sorduğunda ondan başka biri daha dibinden sormuştu ve oturan çiftler ona dönmüştü.

''Aman ne güzel!'' Sehun, gördüğü yüzlerle göz devirirken; Taemin'in yüzünde kocaman bir gülümseme vardı.

***********

''Kai, içki almaya gidelim mi?'' Taemin, Kai'nin kulağına doğru yaklaşarak sormuştu.

''Olur'' Kai, gülümsedi ve kalkmak için hamle yaptı.

Taemin, yüzündeki gülümseme ile Sehun'a yan bir bakış attı ve yerinden kalktı. Sehun'un yüzündeki kendinden emin gülümsemeyi gördüğünde Taemin, birazcık bozulmuştu ama bozuntuya vermedi.

Sehun, geriye yaslandı ve onların bara doğru gidişini izledi. Kai'nin onu aldatma ihtimali neredeyse yüzde sıfırdı. Taemin, kendi kendine gelin güvey olmaya devam edebilirdi. Kai'nin yanında yaptığı kıskançlıkların geri tepeceğini biliyordu ve bu yüzden sessizce izledi.

Baekhyun, Chanyeol'un koluna girmiş ve başını omzuna koymuştu. Luhan, yanlarındaydı ve onun Taemin'in arkasından baktığını görmüştü. Sehun, yanılmıyorsa Luhan kesinlikle ona aşık olmuş olmalıydı.

''Ee Luhan ne var ne yok?'' Sehun sorduğunda, Luhan ona doğru döndü.

''Ne?''

''Ne var ne yok diyorum? Nasıl gidiyor?''

''İdare eder. Sen de?''

''Aynı ne olsun'' Sehun, onun gülümsemeye çalıştığını ama zoraki olduğunu biliyordu. Uzun zaman önce çok sıkı olmasa da belli bir düzeyde arkadaştılar ve Luhan'ın birinden hoşlanıp hoşlanmadığını anlayabiliyordu.

''Ekimdeki yarışa katılıyorsun değil mi?'' Luhan konu olsun diye sormuştu. Şu an Sehun ya da Baekhyun zerre umurunda değildi. Taemin'e telefon gelince hemen hazırlanıp buraya gelmişlerdi ve Luhan onun buraya neden geldiğini anlayınca ister istemez üzülmüştü. Taemin onunla ilgilenmiyordu.

''Evet, şu sıralar onun için antrenmanlar yapıyorum.''

''Bu sefer de birinci olursun herhalde?'' Luhan gülümsedi.

''Eee yani... başka bir yolu var mı'' Sehun da gülümsedi.

''Şuna bak egoist'' Chanyeol konuşmaya katılmıştı.

''Ne var da hyung?'' Sehun, ona bakıp göz devirdi.

''Hiç... biraz önce egon bara içki almaya kalktı''

''Ha ha. Birinci olmazsam beni, Han nehrine atacağını söylediğini hatırlatırım.''

''Onu hala böyle mi tehdit ediyorsun Yeol?'' Luhan, Chanyeol'e onun için kullandığı lakabıyla seslenmişti.

''Tehdit etmediğim zaman işi savsakladığını biliyorsun''

''Bilmez miyim'' Luhan gülümsedi. ''Bir keresinde onu, kazanamazsan seni pasifiğin en derin yerine atarım diye tehdit etmiştin.''

Chanyeol de o zamanı hatırlayınca gülümsemişti. ''Bu hergele her şeyi hak ediyor.'' Chanyeol ona biraz önce yaptığı şeyden dolayı gıcıktı.

''Neyi hak ediyorum hyung? '' Sehun, düz bir ifade ile Chanyeol'e baktı. ''Senin tehditlerini şikayet etseydim şu an hapislerde çürüyor olurdun.''