EL DORADO 2 √

31. Bölüm

Medya>> Taemin *-*

Şarkı>> Rihanna- California King Bed 

**********

-Önceki Bölüm Sonu-

''Sanırım sensiz de yapamıyorum, aklımı karıştırıyorsun; ancak ondan önce beni bu hale getireni yok etmem lazım. Beni bekle bebeğim.''

''Taemin dur-'' Luhan, söylemeden Taemin telefonu kapatmıştı. Kesinlikle şu an aklı başında değildi ve doğru tahmin ediyorsa elini kana bulayacaktı.

Luhan koşarak otelin otoparkına ilerledi. Onu durdurmazsa çok kötü şeyler olacaktı ve böyle bir şey olsun istemiyordu.

*************

''Hyung, ne olur bir daha beni öğlenin sıcağında o arabaya bindirme'' Sehun, yola çıktıklarından beri mızmızlanıyordu. ''Yemin ediyorum, bir ara beynim kaynıyor sandım.'' Dudaklarını büzdü ve yanında oturan adamın koluna girdi. ''Kai, çok yoruldum bugün.''

Kai, onun aegyosuna gülümsedi. ''O senin işin ama bebeğim.''

''Benden intikam alacağını söylemeseydin, başka bir tur at diye seni o arabaya bindirmezdim sevgili Sehuncum.'' Chanyeol, sürücü koltuğundaydı. Dikiz aynasından Sehun'a göz devirdi. ''Beni sinirlendirdiğinde ne olduğunu bildiğin halde hem de.''

Baekhyun, Chanyeol'un yan tarafındaki koltuktan kıs kıs Sehun'a gülüyordu. ''Benim kocam kızınca çok seksi oluyor. ''

Chanyeol, Baekhyun'a bakınca gülümsemişti. Ona öpücük gönderip, yeniden yola döndü.

''Iyy! Bir de şunları öpüşürken görmek zorunda kaldım, kocacığım.'' Sehun, tiksinir gibi burnunu kırıştırdı. ''Sen yanımda yoksun diye hep beni eziyorlar.''

Kai, Sehun'un onlara karşı cazgır olup, kendisine bu kadar tatlı yaklaşmasına bayılıyordu. ''Abartıyorsun hayatım.''

''Hiçte bile abartmıyorum. Ayrıca seninle benim de terapiye gelmem lazımdı, ama sen çalışman lazım diyerek beni onların eline bıraktın.'' Dudak büzüp gözlerini kırpıştırdı.

Kai, onun sevimli burnunu sıkıştırdı ve omzuna yatan kahve saçlı bebeğinin şakağını öptü. ''Sen olmasan bile ben bugün biraz araba kullanabildim.'' Sehun, evlendikleri günün ertesi günü saçlarını boyatmıştı.

''Ciddi misin?'' Sehun, heyecanla sordu. ''Nasıl peki?''

''Seninle nasıl evlendiğimizi anlattım ve işe yaradı. Sen olmasan bile varlığını düşünmek beni sakinleştirdi sanırım.''

''Kai'' Sehun, nazlanarak ona sırnaştı ve önden bir öğk sesi kazandı.

''Asıl sizi oynaşırken görmek çok iğrenç.'' Baekhyun, Sehun ile uğraşıyordu.

''Sana ne be. ''

''Bana neyse; sende bize karışma o zaman Sehun-ssi''

''Kai, şuna bir şey söylesene''

''Baekhyun!'' Kai, sırf Sehun, istedi diye ona baktı.

''Ne Kai?'' Baekhyun, geri dönüp baktı ve gözlerini kırpıştırdı.

''Yapma'' gülüyordu Kai.

''Tamam'' Baekhyun, onun işaretini çakmıştı ve önüne döndü.

Sehun, yüzüne yerleşen gülümseme ile Baekhyun önüne döndükten sonra dilini çıkarmıştı.

''Sehun, sende uğraşmayı kes hayatım.'' Kai, onu da uyarmıştı.

''Neyse, ee peki krize girdin mi?''