Defne ve Nazlı bir aylık tatil planlarını konuşmuşlar ve diğer arkadaşlarına da söyleyerek tatile çıkmaya karar vermişler ama bu tatil herkesin istediği tatilden çok farklıydı.Çünkü bunlar herkesin istediği yaz tatili, deniz, plaj... Gibi bir tatil planı kurmamışlardı.
Ormanda kamp düzenleyip orada kalıp orayı tanımak için gideceklerdi.Gidecekleri bu orman çok farklıydı. Pazar günü gitmeye karar verdiler. Bugün cumaydı ve tatile iki gün kalmış, Defne, Nazlı, Aslı, Selin. Hepsi de çok heyecanlıydılar.
Cumartesi hazırlıklarını yaptılar. Sabah saat yedide kahvaltılarını yapıp eşyalarını alıp yola çıktılar. Hepsinde birbirinden çok heyecan vardı. Defne arabasına Selin'i, Nazlı'da Aslıyı arabasına aldı ve iki tane araba ile yola çıktılar.Ormana gelmişlerdi. Hepsi yanlarına çadır aldıkları için çadır kurmayı düşündüler.
Arabalarını ormanın dışında bir yere koydular. Arabadan inip çadır için uygun bir yer aramaya başladılar. Biraz ilerlediler ve karşılarına iki katlı tahta bir ağaç ev çıktı. Aslı çok meraklı bir kızdı. Kapıyı çalalım belki içerde birileri vardır dedi ve ilerledi pencereye bakmaya başladı.
Pencerede gördükleri onu biraz şaşırttı. Çünkü içerde bir tane şömine masa koltuk vardı ve o böyle bir şey beklemiyordu. Normal bir evdi tuhaf olan bir şey insanlar yoktu ve aklına takılan ise yerlerde kırmızı kırmızı kan izleri vardı. Hemen kızların yanına gitti. Gördüklerini onlara da anlattı.
Bunu kızlarda şaşkınlıkla karşıladı ama bu durum karşısında ne yapabilirlerdi. Yollarına devam ettiler. Hava zifiri karanlık olmuştu yanlarına aldıkları ışık onları idare ediyordu. Âmâ bugünlük bu kadardı daha fazla ilerleyemediler zaten ormandan sesler geliyordu orda uyku tulumlarına yatıp uyudular.
Hepsi uyumuştu Aslı, herkes uyurken kalktı saat beş buçuktu hava çok da karanlık değildi. Bulundukları yerden biraz uzaklaştı bu seferde karşısına küçük bir kulübe çıktı çevresine biraz baktı ve yine pencere kenarından bakmayı bırakmadı. Pencereye bakmayı unuttu ve saate baktı geç kalmıştı koşa koşa kızların yanına gitti ve uyudu.
Yarım saat sonra hepsi uyandılar ve kahvaltı yapıp çadırları için uygun bir yer bulmak için yola çıktılar biraz ilerde büyük bir ağacın çevresine çadırlarını kurdular. Eşyaları içine koydular ve ormanı gezmek için oradan uzaklaştılar ilerlediler ve önlerine Aslı arkadaşlarından gizli geldiği kulübenin önlerine geldiler Aslı o anda ;
- benim geldiğim kulübe
Diğerleri;
-sen bizden gizli buraya mı geldin?
Ağzından kaçırmış oldun.
Diye bir muhabbet geçti aralarında. Ve o kulübenin kapısını tıkladılar içerden bir tane orta yaşlarda bayan çıktı ve aralarındaki konuşma şöyleydi;
Teyze;
-Ne oldu niçin geldiniz? Siz kimsiniz? (Sert bir tavırla)
Defne;
-Merhaba biz bu ormana kamp için geldik bize biraz bu ormandan bahseder misiniz?
Teyze;
-Ben bu ormanda yıllardır yaşıyorum bu ormanın daha doğrusu burası bir orman değildi büyük evlerle çevrili küçük bir köydü ta ki 1 yıla kadar fakat büyük bir depremde her yer yıkıldı. Kalanlar ise bunlar yani eğer ağaçları sorarsanız tekrar ev yapmadılar ve ağaçlarla bir ormana dönüştü. Sorduğunuz bunlarsa öğrendiniz artık gidin dedi ve onlara kapıyı kapattı. Kızlar bu duruma çok şaşırdılar. Kadının anlattıklarına mı inanacaklardı yoksa ısrarcı tavırlarıyla yüzüne kapıyı kapatmasından bir sonuç mu çıkaracaklardı. Şimdi ne yapacaklardı birbirlerine bakıp düşünmeye başladılar. Aralarında biraz fikir tartışması yaptılar ve ormana girdiklerindeki ilk ev ve şimdiki ev arasında biraz şüphelendiler aralarında tartıştıkları konu bununla ilgili bir konuydu. Aslı ve Defne ormana girdiklerindeki ilk evin arkasına çadırlarını kurdular diğerleri ise diğer evin arkasına çadır kurdular. Aslı, Defne ve diğerleri bu konuyu çözmek için ormana gelmişlerdi sanki aralarındaki görev paylaşımına bakılınca öyleydi. Bir gün çadırları böyleydi, böyle kaldı, gözlem yaptılar ve ertesi gün çadırda buluştular. Herkes farklı farklı şeyler anlatıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ormandaki Sır
AdventureHadi ormanın derinliklerine doğru yola çıkalım olamaz bunların gerçek olduğunu düşünmüyosunuzdur umarım Hayır geri dönelim ilerlemenin. .. .. ya geri dönemezsek?...