11.bölüm

61 6 0
                                    

Nazlı ve Defne lavabodan çıkıp koridorda yürümeye beşladılar Nazlı tam bir şeyler anlatacakken odaya girdiler .

-herkes uyumuş hadi biz de yatalım.

-önce bir anlatsaydım.

-bu sessizlikte diğerlerini de uyandırmayalım.

-ne oluyor yatın bi uyutmadınız insanı bu seste ne ya?

-yatıyoruz tamam.

-ama sesi bak o da duymuş.

-yatın!

-...


sabah erkenden Aslı uyandı hadi kızlar kalkın demeye başladı.

saat sabah 7.30 du. diğerleri yavaş yavaş kalkmaya başladılar. önce merdivenlerden yavaş yavaş aşağı indiler sırayla. fazla ses çıkarmıyorlardı. belki daha teyze uyanmamıştır diyerek hepsi baştan tedbirlerini almışlardı.

ama teyze zaten uyanmıştı kahvaltıyı hazırlamış aşağıda konuşuyordu. ilk olarak kimle konuştuğunu anlamadılar sonra ise teyze açıklamasını yapmış oldu.

-günaydın kızlar demek uyandınız umarım sesimi kesinlikle duymuşsunuzdur. ben genelde böyle konuşurum korkmayın yani.

eee... ne bekliyosunuz gelsenize.

-lavaboya girip geliyorum ben siz devam edin dedi Nazlı ama zaten diğerleri de peşinden geliyordu.

ellerini ve yüzlerini yıkadıktan sonra Nazlı da artık lavabodan çıkınca kahvaltı masasına oturdular.

selin,

-teyzecim seninle fazla konuşamadık şimdi benim bazı sorularım var ama öncelikle bir şeyi öğrenmek istiyorum şimdi sen bizim adımızı bilmiyorsun ee bizde tabi böyle konulara dalınca senin adını da sormadık aslında ilk bi tanışsaydık iyi olurdu ama neyse arkadaşlarım da merak ediyorlardır. senin adın ne demeden önce ben bi kendimizi tanıtayım.

-benim adım Selin. derken sırayla tanışma başladı.

-benimki Nazlı

-benimki de Defne

-ve en son olarak benimkisi de Aslı.

-evet gençler haklısınız. şimdi benim adım Naime. size kısa bir özetle de anlatabilirim hem bu ormanı hem de kendimi.

ama eğer siz soru sorarak beni daha iyi tanırsanız sorularınızı da alabilirim sizin kararınız.

-Naime teyzecim sen bize bu ormanı köyü mü neyse artık sen anlat bunu bize biz daha sonra birbirimiz hakkında konuşalım.

-tabiki.

şimdi ben dünyaya gözlerimi bu evde açmışım yani önceden annem anlatırdı. anlayacağınız küçüklükten beri burdayım. önceden burası küçük bir köydü herkes kendi haline yaşardı köyün ilerlerinde yol ayrımı çıkardı burdan tam hatırlamıyorum tabi uzun yıllar oldu birine gidince kuyular çıkıyordu 3 tane bu kuyuların içinden birinin içine merdivenle iniyoduk ve yine köyümüzün sonuna burdan ulaşıyorduk.

-ama hani bu köy küçük bir köydü.

bu arayı kelimelere dikkat ettiğin iyi oldu bu kelime aralarındaki farkı bende çözemedim bana bunları annem anlatıyordu. ben de sormadım yani . gerisinde ise bu köye sık sık olan ve yine olan bir deprem sel kısaca fırtına olmuş günlerden bir gün. bu ormanın büyülü dendiği anlar oldu ama gerçekte biz bunlara hiçbir zaman inanmadık inanmayacağız da bu fırtınadan sonra her şey yerle bir oldu. buralara da bir daha ev yapılmadı ağaçlarla ormana çevrildi. evler bir iki yıllık bunların geçmişi. şimdi ise o yol ayrımındaki kuyulardan köye gidenler kimisi oraya yerleşiyormuş kimileri ordan geri dönemiyor köy halkı tarafından köle gibi çalıştırılıyormuş bazıları da köylüler tarafından köyden kovuluyormuş işte bunlar yani. şu bir yıldır ormandaysa bir şey olmuyor yani sessiz sakin dört mevsimi yaşanan bir şehir gibi.

-teşekkürler

peki bu cüce olayı siz ormanın büyülü olduğuna inanmıyorsunuz da niye cücenin güçlerine inanıyorsunuz?

-...hmmmm. teyze bir süre sessiz bir şekilde oturdu bir cevap veremedi sonra ise içinden düşündü ki bunu da anlatıyım diye ve başladı anlatmaya zaten çok önemli bir şey değildi bazı düşünceleri bile kendinden çıkmıştı.

-yaaa aslında cüce benim başıma da geldi benim evimde yaşadı yani o da bizim gibi bir insan ama çok değişik güçleri var. cüce kısa boylu adından da anlaşıldığı gibi çok ince ama aşırı güçlü. bir zamanlar yine ben bu ormanda bu evde yaşarken dışarıya kuyuların o tarafa doğru yol aldım. kuyulara giderken iki tane yol ayrımı var biliyorsunuz, anlattım da zaten. işte ben kuyulara giden yolu karıştırdığım için diğer yola gitmişim bu yüzden cücenin ailesinin yaşadığı yol olunca da burası cüce de ailesini kaybedince takıldı peşime ben koştum o da koştu ben eve girdim kapıyı kapattım kapıyı kırıp o da girdi beş sene bu şekilde devam etti ilk başlarda sizleri fazla tanımadığım için bu olayları anlatmak istemedim ama şimdi anlatıyorum işte sonralarında ise benim yediğim yemeğin üç katını yedi, ağladı, artık büyüdü ama sonunda şimdi ise baş belası oldu herkesin. o kadar yani sizin aklınızda takılan vurup kıran bir cüce değil sadece ailesini bulmada yardım istiyor...

-...

- eee yardım edelim o zaman ne duruyoruz.

- hayır hayır ona bulaşmayın o kendi gider

- teyze ben seni anlamadım hem yardım istiyor diyosun hem de ona bulaşmayın anlamıyorum ki seni.

- yyyaanii şeeyy o anlamda demedim bulamazsanız ailesini sürekli takılacak peşinize.

- tamam tamam.

- her şey eline sağlık çok güzel olmuş hadi kızlar toplayalım.

-.. ...

- bu teyzeye dikkat etmemiz gerek böyle olmuyor. Çok farklı şeyler söylüyor hem daha ne kadar bu evde kalcaz hadi diğerlerine de söyleyip gidelim.

- ben de tam sana bu konudan bahsetcektim.

-Aslı ve Defne aralarında fısıltı ile konuşmaya başladı. Ne konuşuyorlar acaba?

- bilmiyorum ama teyze çok şüpheci bakıyor.

- aynen.

- kızlar yaklaşın.

- Biz de Aslı ile ne kadar daha bu evde kalcaz diye düşünüyorduk hadi artık gidelim.

- tamam.

- evet teyzecim biz artık gidelim bi gün daha kalmaya gerek yok Nazlı eşyalarımızı almaya gitti yukarıdan biz de artık gidelim.

- ama çocuklar kalsaydınız bi günden ne olcak az çok bi şey olmaz kalın.

- yok gerçekten teşekkür ederiz.

- Nazlı'da geldi hadi çıkalım.

- iyi siz bilirsiniz ama yine kalabilirsiniz.

- çok teşekkür ederiz.

Naime teyze:
-pencereden bi bakayım şunlara. Eyyvahh cüce kızları takip ediyor! Nasıl bu hale geldin sen nasıl? nasıl? Allah yardımcıları olsun.

Ormandaki SırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin