Ormandaki Sır

9.bölüm

Ağaçtan sonra tekrar başka bir ağacın altına oturdular. Ama bu sefer dinlenmek için değildi. Bu olanları konuşmak içindi. Oturdular ve aralarında şu konuşmalar geçti; Nazlı,
- Biz fazla abarttık bence böyle düşüncelerle çok fazla hayali düşlere inanıyoruz şimdi böyle macera peşinde koşmayı bırakalım. Tatilimizin tadını çıkaralım. ;Selin,
-aslında haklısın biz böyle düşüncelere fazla kaptırdık kendimizi; Aslı,
-Biz bu araştırmayı boşuna yapmış olamayız. Bu söylentiler bu konuşulanlar ve bu olanların hepsinin yalan olduğunu düşünmüyosunuzdur umarım. (Dedi ve Defne bu konuşmanın sonlanmasını isteyerek sohbete katıldı. ) Defne,
-Dinlermisiniz lütfen beni. Şimdi böyle konuları bazı kaynaklardan arastırmayınca anlamamız imkansız gibi gözüküyor bir bilgiye sadık kalmayalım. Bunların uydurma olması pek mümkün gibi gözükmüyor ama bir taraftan da gerçekçi bir olay yok ortada . Kesin bir karara varmadan hareket etmeyelim. Geçip çadıra internetten bir araştırma yapalım.
Bu fikir hepsinin hoşuna giden bir fikirdi. Bazıları biraz duraklasa dahi.
Iyi o zaman herkes kabul ediyorsa hadi geri dönelim dediler ve geri yürümeye başladılar.
Bu sefer çadırlarının yanına biraz gezerek gitmeyi düşündüler. Farklı bi yolu seçtiler.
Önlerine üç tane ev çıktı. Birisi çok büyük, çok güzeldi. Burda kesin zengin birileri kalıyordur dedi Aslı.
Ikinci eve baktılar bu evde çok büyük ve çok gösterişli bir ev değildi. Yanındaki üçüncü evle özellikleri aynı gibiydi ama sadece büyüklükleri farklıydı. Bunları bıraktılar ve ilerlemeye devam ederlerken Selin;
- bu evlerde şu an birileri yaşıyorsa bu orman hakkında bilgi sahibi olabiliriz dedi.
Diğerleri bu fikri çok önemsemeselerde uygulamaya karar aldılar.

Ilk evin kapısındaki yazıyı okudular. "Rahatsız etme bela gelir bir gün seni de bulur. "

Bu yazıyı okudular ama dikkate almadılar. Kapıyı tıklamaya başladılar.

Içerden bir tane adam çıktı ve niye geldiniz yazıyı okumadınız mı diye bağırarak konuşmaya başladı.

Kızların hepsi şok içinde sanki dilleri tutulmuş konuşamıyorlardı. Adamın sadece konuşmasından olsa neyse ama tarzı ve tipi çok farklıydı her tarafı yara bere içindeydi belkide doğuştan öyledir dediler.

Adam kızlara sorduğu soruya biraz geçti olsa sonunda cevap alabilmişti.

Kızlar sırayla;
Merhaba amca biz bu ormana küçük bir macera tatili yapmak için geldik buraya geldigimizden beri on güç geçti ama her gün farklı bir olay bizi şaşırtıyor eğer vaktinizi almassak bizi biraz bilgilendirirmisin dediler ama şaşırdıkları bir diğer durum adam sürekli gözleriyle bir şeyler söylemeye çalışıyor bi türlü anlatamıyordu.

Ve sonunda adamın anlatmak istediği olay oldu. Adamın cevabı tekrardan hemen burdan gidin olunca kızlar kapıyı kapattılar. Ordan uzaklaştılar ve diğer eve doğru yola çıktılar.

Adam kapıdan içeri girdi ve kapıya yaslanarak bir oh çekti ve iyiki gelenleri görmedi dedi.

Adam koltuğuna oturunca mutfaktan küçük boylu bir adam çıkmış. Kapıda ki kimdi diye sorunca adam hangi kapıda ki diye kekeleyerek konuştu kapıdan çıkan cüce bilmemezlikten gelme duydum kimlerdi onlar diye bağırarak tekrar etti.

Adam cüceye her şeyi açıklamak zorunda kaldı. Kapıya birkaç tane kız geldi bana sırayla;
Merhaba amca biz bu ormana küçük bir macera tatili yapmak için geldik buraya geldigimizden beri on güç geçti ama her gün farklı bir olay bizi şaşırtıyor eğer vaktinizi almassak bizi biraz bilgilendirirmisin diye sordular.

Cüce güzel güzel sıra onlarda o zaman dedi. Adam onlara bir şey yapma lütfen dedikçe de dinletemedi on iki yıldır cücenin ona çektirdikleri bitmişti artık.

Kızlar ilk olarak yandaki evin de kapısını çaldılar içerden tatlı mı tatlı çok sevecen bir kadın çıktı bu sefer kızlardan birisi sordu teyzeye. Teyzecim merhaba . Teyze merhaba gençler içeriye girmezmisiniz ayakta kalmayın kızlar içeriye girdiler ve şöminenin önündeki koltuklara oturdular dışarı yani orman ılık olduğu halde ev soğuktu bu yüzden de teyze şömine yakıyordu.

Evin soğuk olması fazla da şaşırtıcı bir durum gibi gözükmüyor du.

Teyze evet çocuklar anlatın bakalım. Ne isteğiniz var? Kızlar olanları bu sefer fazla uzatmadan şu şekilde anlattılar. Teyzecim bize küçük bir yardımda bulunup bu ormanın ne gibi özellikleri var anlatır mısın?
Teyze bakın kızlar bu ormanın belli başlı birkaç özelliği var bunları bildiniz mi zaten anlarsınız. Ama ben sizin kim olduğunuzu nerden geldiğinizi bilmiyorum.
Şimdi bana anlatın bakalım neler oluyor? Biz sana şöyle anlatalım teyze şimdi biz bu ormana küçük bir macera tatili yapmak için geldik buraya geldigimizden beri on gün geçti ama her gün farklı bir olay bizi şaşırtıyordu biz de düşündük ki biraz ormanı gezelim. Derken üç ev gördük bitişik diye anlatırken teyze hemen sozlerimizi keserek sakın yandaki eve de girdik demeyin dedi.