Üzgünüm arkadaşlar ilbap sınavına çalışmam gerekti o yüzden gecikti.
Multi: Tuana
***************************
- Bilge...Bilgee uyan artık.
-...Hı..hı..
Beni uyandıran Berivan değildi. Çünkü o böyle kaldırmaz. Birimizi o kadar iyi tanıyoruz ki nasıl uyandıracağını biliyoruz. Ve o beni böyle uyandırmaz. Ben biraz daha yayıldım. Hala uykum var uyandırmayın beni. Tam tekrar uyuyacakken havalandığımı hissettim. Gözümü açmaya çalıştım. Sonunda açıldığında Mert'in kucağında olduğumu fark ettim. Anında gözlerim kocaman olurken inmeye çalıştım. Aynı zamanda:
- Yaa bıraksana beni ya bırak. Ne diye beni kucağına alıyon? Bırak lan beni.
En sonunda tepinmeme dayanamayıp beni bıraktı. Sonra kaşlarını çatarak:
- Uyanmak bilmedin ki..
Kafamı salladım. Çünkü bazen hayvan gibi uyuyabiliyorum. Bahçeye çıktık. Gözüm bizimkileri ararken Mert:
- Beraber kafeye gidecez onlarda orda.- Benim niye haberim yok.
- Uyuyordun. Berivan uyandırmaya çalıştı ama sen yeni küfür bularak ana bacı sövdün. Uyandığında döversin diye geri çekildi.
Ben sırıtıp otoparka doğru yürüdüm. Mert'de benim peşimden geldi. Motora doğru yöneldim. O da arabasına. Motorumu çalıştırıp sürmeye başladım. Ben caddeye çıkınca Mert'de caddeye çıkmış arkamdan geliyordu. Bi anda öne geçince sırıttım. Ah gerçekten bana yarış mı teklif ediyor? Ben hızımı artırıp onun önüne geçtim. Biraz daha hız arttırdım. Baya bi geride bıraktım. Sadece gözle görebilir. Biraz sonra arabası yanımadaydı. Ben hızımı tekrar yükselttim.
Biz böyle devam ederken zaten kafeye gelmiştik. Nasıl buldun diye sorarsanız; biz Berivan'la sürekli buraya geliriz. Çünkü pastaları ve un kurabiyesi çok güzel. Diğerlerinide buraya getireceğini biliyordum. Motoru durdurup Mert'i bekledim. O da gelince beraber içeri girdik. Gözlerim etrafı tararken Akın'ın arkadaşları ile köşede bir masada oturuyordu. Gözlerim sinirle ona bakarken aynı zamanda yumruklarımı sıkıyordum. O da bi bana bi Mert'e bakıp yumruğunu sıkıyordu. Kafamı çevirince Bizimkiler bizim masamızda oturuyordu. Onların yanına geçtik. Hepsiyle selamlaşıp boş sandalyeye geçtim. Mert'te önümdekine geçti. Biz gülüşüp sohbet ederken bana mesaj gelmişti. Açıp baktım. Berivan mesaj atmış. Gerizekalı burdayımya. Kafamı kakdırıp Berivan'a baktım "çabuk oku" dermiş gibi bakıyordu. Bende baktım.
Gönderen: Kızıl Kafam
Knk rahatsız olduysan akını kovayım.
Gönderilen: Kızıl Kafam
Hayır gerek yok. O da arkadaşlarıyla gelmiş. Napalım rahatsız ederse bişiler yaparız.
Gönderen: Kızıl Kafam
Tmm.
Telefonu kapatıp masanın üstüne koydum. Tekrar sohbete geri döndüm. Biz gülerken Mert arkama sinirle bakıyordu. Arkama dönünce Akın'ı aynı şekilde Mert'e bakarken buldum. Kaşlarım çatılınca Akın'ın gözleri bana döndü. İkimiz böyle pis pis bakışırken Mert masanın altından ayağıma tekme atmıştı ben acıyla yüzümü buruşturdum. Ee tabi tekme atınca ses çıkmıştı. Masadakiler bize bakınca:
- Ayağımı çarptım.
demiştim. Pastalarımız gelince ben görmemiş gibi pastaya saldırdım. Berivan alışık olduğu için diğerleri gibi bakmıyordu. Mert bana bakıp:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENGESİZLER
Teen Fictionİki yakın çılgın, dengesiz, inatçı, deli dolu arkadaş ve iki dengesiz, serseri ardaşlar. hep birlikte bu çılgınların hikayesini göz atmaya ne dersiniz? **************************** Ben hamburgerimle konuşurken bi hayvanala çarpıştım. Tam yere...