Düşünelim bakalım, bu hayatta, bu evrende bilmediğiniz ne var ? Bilmediğiniz dediğim bir yemek tarifidir yapılışı nasıl bilmiyorsunuzdur değil ciddi ciddi varlığından haberdar olmadığınız ? Düşünün. Bulmanızın olanağı yok. Çünkü zaten bilmiyorsunuz. O kısım karanlık bir objedir, şekli yoktur, bir düzeni, bir fikri veya bir sesi yoktur. Bu yüzden çok korkutucudur. Gerçek bilinmeyen budur. Hayal gücümüz bile yardım edemez bu konuda. O zaman biraz daha elle tutulur, kalple hissedilir şeylere geçelim.
Örneğin Allah a veya herhangi bir tanrısal güce inanmayan arkadaşlar olmayan bir şey hakkında konuşulamaz. Yani tanrıdan devam edeceksek tanrı yoksa ispatı yapılamaz. Yani olmayan bir şeyi "bu var ya, bu aslında yok." denmesi saçmalıktır. Yani bunu nasıl izzah edeceğimide şaşırıyorum açıkçası. Burda yapılması gereken size varlığını ispatlamaya çalışan arkadaşlarınıza "he" deyip geçmektir. Yani konumuzla alakası varlığını da kanıtlamak zor yokluğunu da. Bilinmiyor ama özellikle inanmayanlar yokluğu kanıtlamak diye birşey söz konusu olamaz. Kanıt için birşeylerin elle tutulur halde olması gerekir. Ama konumuz din değil. Bilinmyen. İşim bu arkadaşlarla değil, bilinmeyeni aramak.
Geleceğe doğru devam edelim. Keza ediyoruz. Şuandan sonrasını hesaplayıp ona göre bir yol haritası çıkartmayı hayatım boyunca bırakmadım. Bunu yaparken gördümki gelecek bir tane değil. Kimi zaman sonuçları aynı olmadı. Kimi zaman yöntemlerim değişti. Bu durum büyük bir dert ve sebebi görünen bilinmezliktir. Geleceğimdeki bir savaş senaryosunda ben şuanda ülkemize gelen suriyelilere dönüyorum. Bir başka savaş senaryosunda ben ölüyorum. Bir başkasındaysa ben insan öldürüyorum. Savaş çıkar mı bilemeyiz bu bir bilinmezdir ve çıktığında benim ne yapacağım daha büyük bilinmezliktir.
Dediğim gibi bilinmezlik ışık içinde dans eden şekli olmayan, hissedilemeyen, ön görülemeyen bir kavramdır. Şöyle düşünün. Sokakta yürüyorsunuz ve ensenize aniden bir şaplak yiyorsunuz. Ensenizdeki o şaplak görünen bilinmezliktir. Arkanıza dönüp kim olduğunu gördüğünüz zaman bilinmezlik kişiyi tanıyıp tanımadığınıza göre sonlanır veya devam eder. Bilinmezliğin kısaca bendeki tanımı budur. Eğer bilinmezin ne olduğunu söylemedin diyorsanız hala "neyi bilmiyorum lan !?" diye düşünmeye devam edin. Delirmenizden sonra yorumlara beddua mesajı atarsınız bende bıyık altından gülerim.
Ben bilmiyorum, benim sadece tahminlerim var. Muhtemelen yazılarımı buraya kadar okumamışsınızdır ancak, sizlerde bilinmeyeni bilemeyeceksiniz. Görünen bilinmeyeni ise sadece tahmin edeceksiniz.