YENİ YIL

243 18 9
                                    

Yeni yıl...

Kimi için yeni mutlulukların, kimisi için de yeni acıların olacağı yepyeni bir yıl. Kalbimizin sevgi ile dolacağı, zamanı gelince aynı sevginin canımızı yakacağı bir yıl. Bize neler getireceğini bilmeden, büyük kutlamalarla karşıladığımız bir yeni yıl daha.


''Burada olduklarına emin misin Simmy?''

Topuklu ayakkabılarıma sonsuz(!) güvenimden dolayı basamaklardan inerken , kafamı yerden kaldırmadan sorduğum soruyu Simay önce üzerine alınmadı. Kolumla dürttüğümde anlamış olacak ki , gözleri bir şahin misali etrafı tararken cevap verdi.

''Arda burada olacaklarını söyledi Ilgın. Hem başka nereye gidecekler Allah aşkına?''

Haklıydı. Özellikle Biz Atlas'la beraber olduğumuz günden beri ne kadar özel gün , kutlama, parti varsa hep Alpha 'ya geliyorduk. Alpha bizim için adeta ikinci bir evdi. O kadar ki, başka bir mekana gittiğimizde rahat edemediğimiz gibi, çektiğimiz vicdan azabı da cabasıydı. Bu kadar benimsememizde mekan sahibinin arkadaşımız olması ve her türlü hizmetin bedava olması da bir sebepti tabi...

''Bak, oradalar işte. Hiii kızlara bak. Sürtükler sarmış dört bir yanı.''

Simay'ın başıyla işaret ettiği yere baktım. Bakmaz olaydım. Boynum tutulaydı da kafamı döndüremez olaydım. Katarakt olaydım da o manzarayı görmez olaydım.

Gördüklerim yüzünden dişlerimi o kadar sıkıyordum ki, gecenin sonunda buradan dişsiz bir Ilgın olarak ayrılabilirdim.

''Yedim seni Atlas. Yaktım çıranı.''

''Ilgın, sakin ol canım. Şimdi oraya gidip duruma el koyacağız sen merak etme.'' dedi Simmy. Beni yatıştırmaya çalıştıysa da pek başarılı olduğunu söyleyemeyeceğim.

''Hadi gidelim bakalım!''

Masanın önüne geldiğimizde oturmadan önce masanın önünde eteklerini açarak dans eden kızları ittirmeyi ihmal etmedim!

Saçmalamayın tabi ki kıskanmıyorum. Amacım Atlas ve Arda öyle çıplak çıplak bacaklarla bakıp günaha girmesin diye yani yoksa...

''Geceye erken başlamışsınız!'' dedim yüzüme sahte olduğu belli olan bir gülümseme yerleştirip. Bu tavrım üzerine Arda ve Atlas arasında kısa bir bakışma geçti. Sonra Arda birden ayağa kalktı. Simay'ın karşısın geçti ve elini tuttu.

''Aşkım. Hoş geldiniz. Gel otur sevdiceğinin yanına.'' dedi ve dip dibe oturdular. Normalde olsa onların bu hallerine yüzümü buruşturarak bakardım ama şu an daha önemli bir mesele vardı.

Atlas ve yanında oturan kaşargiller ailesinin sarışın üyesi.

Sarı Çıyan, sevgilimin yanında yarı çıplak bir şekilde oturduğu yetmiyormuş gibi bir de elini omuzunda gezdiriyordu. Eli aynı topraklarda gezmekten sıkılmış olacak , istikamet değiştirerek yeni toprakları keşfe çıktı. Yapmak istediğini idrak ettiğim an beynimde şimşekler çaktı.

''Atlas eğer o sürtük saçına dokunursa ikinizi de öldürürüm.!!''

Atlas'ta en sevdiğim şeydi saçları. Alnına düşen kıvırcıklar her zaman ilgi odağım olmuştu. Saçlarına bir başkasının dokunmasından nefret etmesine rağmen ona tavır aldığımda başını dizlerime koyup saçlarıyla oynamama izin veriyordu. Anlaşılan o da farkındaydı saçlarına olan takıntımın.

Sözlerimin üzerine gözlerimde gördüğü ifadeden durumun yeni farkına varmış gibi irkildi. Sarı Çıyan'ın elini tuttuğu gibi kendinden uzaklaştırdı.

''Bacım hadi sen git. Bak sevgilim geldi hem benim. O oturacak yanıma. Hadi.''

Saniyeler sonra tehlikeli madde yanımızdan uzaklaşmıştı ama benim Atlas' bakışlarım hala değişmemişti. Atlas bunun farkındaydı. Kolumdan çekerek yanına oturttu ve kollarını bana sararak boynumda öptü. Bunu yapmasını seviyordum. Bunu yaptığından diğer her şeyi unutuyordum. Tıpkı şimdi unuttuğum gibi.

Akıllı adamdı vesselam.

''Çok oyunbozansın.'' deyip güldüm.

O da sanki neden dediğimi anlamamış gibi güldü.

''Bana trip atmana izin veremezdim. Çünkü bu günün çok güzel bitmesini istiyorum.'' dedi ve bir elini yanağıma yerleştirdi. Ben de kafamı yana yatırıp yanağıma elini biraz daha bastırdım.

Bunu seviyordum.

Bizim için ultra romantik sayılacak halimizi bölen, Arda'nın bağırması oldu.

''E haydi gençler oturmaya mı geldik!''

Onun bu dediğine hepimiz kahkahalarla gülerken bir yandan da içkilerimizi yudumlayıp dans pistine çıkmaya hazırlandık.

Bugün yılbaşı olduğu için aşırı kalabalıktı ve mekan tıka basa doluydu. Çoğu mekanın aksine içki ve ter kokmuyordu. Herkes eğleniyordu, gülüyordu. Ve galiba bütün yıl dökemedikleri kurtlarını döküyorlardı.

Yoksa buranın bu kadar dolu olmasının başka bir açıklaması olamaz.

İnsanların arasına karıştığımızda artık biz de müziğin çekici ritmine kendimizi kaptırdık ve çılgınlar gibi dans etmeye başladık.

Dans ederken adete rahatlıyordunuz. Bütün dertleriniz tasalarınız uçuyordu. Sadece müziğin ve kalbinizin ritmi kalıyordu. Ve ben bu duyguyu gerçekten seviyordum.

Kısa bir süre sonra müzik kesildi ve Cem - mekanın sahibi- elinde mikrofonla sahnede görüldü.

''Millet yeni yıla saniyeler kaldı. Bu güzel gecede bizi tercih ettiğiniz için teşekkürler. Ve şimdi; 10...''

Cem geri sayımı başlattığında ışıklar yanıp sönmeye başlamıştı. Herkes yüksek sesle geri sayıma katılırken, ben yüzümde büyük bir gülümsemeyle etrafıma bakıp bütün yıl boyunca yaşadıklarımı düşünüyordum. Derken gözlerim onu buldu. Vücuduma yoğun bir şok dalgası yayılırken ışıklar tamamen açıldı. Onu gördüğüm yere tekrar baktığımda orada olmadığını gördüm. Gitmişti. Bütün gece bizi takip etmişti. Biz onun varlığından habersizken o bütün gece bizi izlemişti.

''Ilgın.''

Atlas yüzümü avuçlarının arasına alıp kendisine bakmamı sağladı. Herkes birbiriyle sarılıp öpüşüyordu. Eğer O'nu görmemiş olsam bizde aynı durumda olacaktık. Ancak gözlerinde gördüğüm endişeyle korkumu fazlasıyla dışa vurduğumu anladım. Gözlerim dolup bir yaş bağımsızlığını ilan ederek yanaklarımdan süzülürken korkuyla fısıldadım.

''Burada... Atlas O burada.''


Merhaba. Yılbaşına özel bölümümüzle karşınızdayız. Bölüm kafanızı karıştırmış olabilir. Zaman aşımlı bir bölüm oldu. Yılbaşından öncesi ayrıntılarıyla anlatılacak, rahat olun. Umarız ki mutluluk, barış ve sevgi dolu bir yıl olur. Hepinize musmutlu yıllar :)




Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 01, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BADEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin