BÖLÜM 1

57 6 2
                                    

Çok geç kalmıştı. Artık koşmaya başlamıştı. Yağmur başlamış ve iyice hızlanmıştı. O koştukça yol uzuyormuş gibiydi. Ama vazgeçmek yoktu. Hayalinin okuluna son saatler kalmıştı. Durmadan,aralıksız bir şekilde koşuyordu ki onu gördü. Orada öylece durdu ve onu izledi. Garip bir şekilde tanıdık geliyordu. Saatine baktı ve devam etti. Kaybedecek zamanı yoktu. Sonunda tren istasyonuna gelmişti. Bilet almak için sıraya girdiğinde yine o tanıdık yüzü gördü. Şaşırdı. Daha iki dakika önce gördüğü insan nasıl olur da ondan önce istasyona gelmiş olabilirdi? "Ankara'ya bir bilet alabilir miyim lütfen?" Dedi koşarken nefes nefese kalan nefesini düzene sokmaya çalışırken. "Tabiki." Dedi her gün aynı şeyi söylemekten sıkılmış bir şekilde bilet satan adam. Heyecandan kalbi çıkacak gibi atıyordu. İlk defa ailesinden uzakta okuyacak ve hayalini kurduğu okulda okuyacaktı. Tek çocuk olduğu için babası pek istekli göndermemişti fakat kırmamak için yine de peki dedi. Biletine baktı ve ilerlemeye başladı. Trenin kapısına geldiğinde bilet sırasındaki çocukla yine karşılaştı. Anlaşılan aynı trene bineceklerdi. İçeri girdi ve oturacağı yeri aramaya başladı. Biraz aradıktan sonra yine bir şok yaşadı. Yine aynı çocukla karşılaşmışlardı. Çocuk şaşkın bir ifadeyle ona bakıyordu. Bu kadarı da tesadüf olamaz diye geçirdi içinden genç kız. Başıyla selam verip usulca yerine oturdu. Müzik dinlemek için telefonuna uzandığında yere düşürdü. Tam elini uzatmışken çocuk telefonu yerden aldı ve uzattı. Yüzünde tatlı bir gülümseme vardı. "Teşekkür ederim." Dedi sakin ve sevimli bir ses tonuyla genç kız. "Bir gün içerisinde dördüncü karşılaşmamız sanırım." Diye ekledi. Çocuk durdu ve "Evet. Ankara'da ailen mi var,yoksa okuyor musun?" Diye sordu merakla. Genç kız başını evet anlamında salladı. "Okuyorum. Yani.. okulu yeni kazandım. Kayıt işlemleri için gidiyorum." Dedi açıklayıcı bir ses tonuyla. Çocuk gülümsedi. Hakkında her şeyi bilmek istiyordu. "Anladım,peki hangi okulu kazandın?" Dedi meraklı bir ses tonuyla yüzündeki tebessümü kaybetmeden. Genç kız duraksadı. Hayalinin okulu olabilirdi fakat sonuçta askeri bir okuldu. Söylemesi doğru olur muydu diye düşündü. Ama güvenmek istedi ve söyledi. " Hava Harp okulu." Çocuk şaşırdı. Aynı okulda okuyacaklardı. Genç heyecanla sordu "Gerçekten mi?" Genç kız irkildi. Acaba söylememeli miydi? "Evet,neden ki?" Çocuk hemen atıldı. "Ben de orada okuyorum. İkinci sınıfım." Genç kız rahatlamıştı. Aslında içten içe sevinmişti. Belli etmeden samimi bir gülümsemeyle cevap verdi. "Anladım." İçten içe seviniyordu. Nedenini bilmediği bir şekilde mutlu olmuştu. Hayatında ilk defa bugün karşılaştığı birine güvenmiş ve tarifsiz bir şekilde mutlu olmuştu. Hayal kırıklığına uğramaktan korktu. Gözü daldı. Çocuk bunu fark etti fakat ses çıkarmadı. Ailesinden uzakta olduğu için onları özleyeceğini biliyordu. Kendisi de iki yıldır ailesinden uzakta yaşıyordu. Onları özlediğini fark etti. Yüzü düştü fakat kıza farkettirmeden toparlandı. Genç kız iyice yorulmuştu. Bütün gün trene yetişmek için oldukça fazla enerji tüketmişti. Camdan dışarı bakarken uyuklamaya başlamıştı. Müzik dinliyordu. Kulaklıktan az da olsa ses duyuluyordu. Eminem lose yourself dinliyordu. Müzik zevkleri aynıydı. Müziğin sesiyle uykuya dalmıştı. Nasılsa aynı yerde ineceklerdi. Onu uyandırabilirdi.

7:15 TRENİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin