BÖLÜM 2

32 5 1
                                    

"Sanırım uyuyacağım. Erken kalkmaya pek alışkın değilim. Gelince uyandırır mısın lütfen?" Dedi ve uykuya daldı genç kız. O,onu izliyordu. Her hareketini takip ediyordu. Nefes alış verişini,yüz hareketlerini,uyuma şeklini bile izliyordu. Farkında olmadan ilk defa gördüğü bir kıza bağlanmaya mı başlamıştı? Yo,bu kadar çabuk olamaz. Hoşlanmış olabilir. Ona zarar vermek istemiyordu. Eski kız arkadaşıyla olanlar aklına geldi. Kaza anı film gibi gözünün önünden geçti. Aynı yer,aynı gün,aynı saat. Aynı acıyı tekrar yaşamak istemiyordu. Tren durunca geldiklerini anlamıştı. Yavaşça yaklaştı ve uyandırmak için omzuna dokundu. O kadar masum uyuyordu ki. "Geldik. Uyansan iyi olacak. Kayıtlar saat beşte bitiyor." Genç kız doğruldu. Ayağa kalkacaktı ki aniden kalktığı için başı döndü. Çocuk endişeli bir şekilde " İyi misin?" Dedi. Genç kız iyiyim anlamında onaylar gibi başını salladı. "Haydi tren hareket etmeden gidelim." Dedi genç kız ve trenden indiler. Yaklaşık bir saat kadar otobüs beklediler. Gelmeyeceğini anlayıp bir taksi çağırdılar. Onbeş dakika içerisinde okulun önüne gelmeyi başarmışlardı. Heyecanla okula koşar adımlarla girdi. Müdür odasını bulunca nefesini düzenleyip kapıyı çaldı. "Gelin." Dedi içeriden kalın sesli bir adam. Heyecanla içeri girdi. "Merhaba." Dedi ürkek bir ses tonuyla. Adam kafasını kaldırdı ve eliyle oturmasını işaret etti. "Siz Eda Yelken olmalısınız. Gelmenizi tam bir haftadır bekliyorduk. Açıkçası,gelmeyeceğinizi düşünmeye başlamıştım." Dedi adam sakin bir ses tonuyla. Eda durdu. "Bu okul çocukluk hayalim. Eğer gelmemiş olsaydım çok şey kaybetmiş olurdum." Dedi ve samimi bir gülümseme verdi müdürüne. Adam da aynı şekilde gülümseyerek karşılık verdi ve kayıtlar için gerekli evrak ve formları doldurmasını söyledi. Onbeş dakika sonra her şey hazırdı. Ve sonunda Eda,Hava Harp Okuluna kayıt olmuştu. Müdür,yardımcı olması için öğrencilerinden birini çağırdı. Okul yatılıydı. İlk önce odasını ve oda arkadaşını bulmalıydı. Yaklaşık on dakika aradıktan sonra odasını bulmuştu. Eşyalarını yerleştirdikten sonra aç olduğunu fark etti. Yemek yemek için yemekhaneye indiğinde yine trendeki çocuğu gördü. Yemeğini alıp yanına oturdu. "Merhaba,tanışma fırsatımız olmadı. Ben Eda." Diye kendini tanıttı genç kız. "Doğru. Ben de Alp. Memnun oldum." Yemekleri bittikten sonra Alp,Eda'ya okulu gezdiriyordu. Olmazsa olamazlardan biri başlarına gelmese olmazdı tabi. Karşılarından başka bir çocuk geldi. "Alp,yeni kızı hemen kapmışsın bakıyorum. " diyerek alaycı bir şekilde güldü çocuk. "Git başımdan Kayra." Dedi ve Eda'yı kolundan sürükleyerek oradan uzaklaştırdı. "Bu çocukla ne olursa olsun konuşma." Dedi sert bir ses tonuyla. Genç kız şaşırmıştı. "Neden?" Dedi hem meraklı hem de şaşkın bir ses tonuyla. "Bu çocuk tam bir baş belası. Uzak durmanı istiyorum. Lütfen." Dedi. Genç kız korktu. Biraz da şaşkındı. "Peki." Dedi donuk bir ses tonuyla. Olanları anlamaya çalışırken bir ses duydu. Dönüp arkasına bakacakken Alp genç kızı oradan alıp götürdü. Bunlarla uğraşacak zamanı yoktu. En azından bugünü Eda'ya ayırmak istiyordu. Eda meraklı bakışlarıyla bir yandan Alp'e bakıyor bir yandan da nereye gittiklerini anlamaya çalışıyordu. "Bir dakika bir durabilir miyiz?" Dedi genç kız öfkeli bir ses tonuyla. "Özür dilerim. Ama ilk günden bunlarla uğraşmanı istemiyorum." Dedi Alp korumacı bir tavırla. Genç kız şaşırdı. "Neylerle?" Alp cevap vermedi. Genç kızın kafası karışmıştı. Harp okulu diye yanıp tutuşurken birden kendini neyin içinde bulmuştu? Alp neden bu kadar sert tepki vermişti? Kafasında bir sürü soru işareti oluşmuştu. "Sanırım beni odama götürsen iyi olacak." Dedi genç kız. Yüzü düşmüştü. Alp'in fazla korumacı davrandığını düşünüyordu. Onu o kadar da çok tanımıyordu. Daha bugün tanıştığı bir insana nasıl böyle davranabilirdi? Alp başıyla onayladı ve kızı odasına götürmek için geldikleri koridordan geri dönüp sağa döndüler. Birkaç adım sonra genç kızın odasının önüne geldiler. "Teşekkür ederim." Dedi genç kız. "Sanırım uyuyacağım. Yol biraz yordu da." Diyerek ekledi. Alp hiç ses çıkarmıyordu. Sanki annesini kızdıran sonra da sakinleşmesini bekleyen küçük çocuklar gibiydi. Masum bir gülümsemenin ardından "Öyleyse yarın sabah görüşürüz. İyi uykular." Dedi var ile yok arası bir ses tonuyla. "Görüşürüz, sana da." Deri genç kız ve kapıyı kapatıp yatağına yöneldi. Yatağı tam istediği gibi pencere kenarı ve yüksekti. Odanın manzarası muhteşemdi. Ağaçlar arasında sessizlik ve huzur dolu bir yerdi burası. Pencereden dalmış dışarıya bakarken kapısı çaldı. "Bir saniye lütfen." Kapıyı açınca donup kalmıştı. Ama nasıl olurdu?

•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
Merhaba beyler-bayanlar! Okurken keyif almanız dileğiyle yeni kitabımla karşınızdayım. Kitabım diyorum çünkü bitince yayımlamayı düşünüyorum. Diğer hikayem o kadar fazla tutmadı malesef ama bundan çok eminim. Yorumlarınız benim için değerlidir. Lütfen yorum yapmaktan çekinmeyin eksik veya yanlış gördüğünüz yerleri söyleyin ki sizin için daha iyi yazılar yazabileyim :)
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

7:15 TRENİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin