♕ 10

983 61 20
                                    

Baekhyun her zamanki kafenin önüne geldiğinde titreyen vücudunu sakinleştirme umuduyla derin nefesler alırken, gözleri yaramazca camın arkasında kalan masaları süzüyordu. Birkaç çifti saymazsak, kafe neredeyse boştu. Baekhyun şaşırmıştı çünkü genelde bu kafe tıka basa dolu olurdu.

Aynadaki yansımasına bakarak saçlarını ve hemen ardından atkısını düzelttiğinde, titreyen elini kapı kulpuna götürdü ve içeriye doğru ittirerek yeni müşterinin geldiğini haber veren zilin çalmasına izin verdi. Bu sesten nefret ederdi, sebebi de herkesin gözünü bir saniyeliğine de olsa üzerine çevirmesiydi.

Yavaş adımlarla kendini sıcak kafeye attığında, kapının arkasından kapandığına emin oldu ve arkası dönük bir şeylerle uğraşan garsona doğru ilerledi. "Umm, merhaba?" sorarcasına söyledikten hemen sonra gördüğü yüzle olduğu yere resmen kök saldı.

Chanyeol ona döndüğünde, şaşırmayan aksine Baekhyunu bekliyormuş gibi bir tavırla sırıttı. Ardından omuz silkerek mırıldandı; "Merhaba, Baekkie. Görüşmeyeli uzun zaman oldu." Chanyeol elindeki bezi omzuna attığında yüzündeki sırıtmayı gamzesini gösterecek şekilde büyütmüştü. Ufak olanın ise nutku tutulmuş gibiydi.

"C-chanyeol.. s-sen ge-gerçekten.." Birkaç damla göz yaşı Baekhyun'un gözlerinden firar ettiğinde dudaklarını birbirine bastırdı, eğer devam ederse hıçkırıklarının çığlık atarcasına dışarıya kaçacağını biliyordu çünkü. Bu yüzden sustu, ve yaklaşık 2 yıldır görmediği yüze bakmaya devam etti. Tanrım, ne kadar da güzeldi..

Bilindik hisle birlikte Baekhyunun kalbi tekledi. Uzun zaman sonra yaşıyormuş gibi hissetti.

Baekhyun çölde mahsur kalmış aciz bir bitkiyse, Chanyeol onun yaşamını elinde taşıyan ve yılda sadece bir kez gelen yağmurdu.

"Baekhyun." Chanyeol kısa olanın adıyla mırıldandığında Baekhyun dalgın bakışlarını gözlerine çevirdi. Nasıl da özlemişti kahve tonundaki gözlerinde kaybolmayı.. her bakışında kendini görmeyi, hislerini sadece bakışarak paylaşmayı nasıl da özlemişti.

"Seni özledim, Chanyeol." Baekhyun dayanamayarak kollarını uzun olana doladı. Baekhyunun çektiği susuzluk buraya kadardı. Diğerinden yayılan kokuyu ciğerlerine hediye etti ufak olan, ve dışarıya bırakmaya acırcasına uzun bir süre nefesini tuttu. Kokusunun gitmesinden korktuğu için, yavaş yavaş içine çekiyordu uzun olanı. O kadar çok özlemişti ki, şimdi birden fazlasıyla severse büyük olanın gitmesinden korkuyordu. Baekhyun 2 yıl önce olanların yeniden yaşanmasından korkuyordu.

"Bende seni özledim, aşkım." Chanyeol sonunda ona karşılık verdiğinde Baekhyun rahatlıkla gözlerini kapattı. Kaslı ve heybetli kollar şimdi omzunun üzerinden minik bedenine dolanmıştı. Uzun olanın kokusundan sonra sıcaklığını özlemişti. Baekhyunun aksine Chanyeol hep sıcaktı. Ve sıcaklığını Baekhyunla paylaşmayı severdi; bu onun sevgisini gösterme yöntemiydi.

"Baekhyun.." Chanyeolün kalın sesi duyulduğunda sesli bir yutkunma bırakmıştı ufak olan. Aşık olduğu dudaklardan sanki dünyanın en güzel melodisiymiş gibi dökülüyordu ismi. Chanyeol her Baekhyun dediğinde, sesinde aşkını ve minnetini barındırıyordu. "Henüz bitmedi, Baekhyun."

Baekhyun ağlamaya devam ederken, kollarını daha sıkı bir şekilde sardı diğerinin bedenine. Gitmesini istemiyordu. Gidemezdi. Yıllar önce yaptığı hatayı tekerrür edemez, ortadan kaybolamazdı. Aşık olduğu kalbi yine parçalara bölemezdi. En azından Baekhyun böyle düşünüyordu. "Hayır," dedi çatlamış sesiyle ufak olan. "Hayır, bitti. Gitmeni istemiyorum Chanyeol. Tekrar olmaz." Sözlerinin hemen ortasında saçlarında hissettiği kelebek öpücükleriyle gittikçe kısılmıştı sesi.

"Gitmeyeceğim. Sen bana geleceksin." Dedi boğuk ve tok sesiyle. Baekhyun başını ait olduğu yerden, Chanyeolün göğsünden kaldırdı ve tekrardan aşık olduğu gözlerle buluştu. "Ne demek istiyorsun.. C-chanyeol?" Ufak bir çocuk gibi burnunu çekmiş ve büyük olanın gitmesinden korktuğu için sıkı sıkıya sarılmıştı. Uzun bir süre duygularını sadece bakışarak paylaştılar. Onların aşkı böyleydi; kelimelere gerek yoktu. Yalnızca dokunarak ve bakışarak aşklarını yaşayabilirlerdi. Ama bunun öncesinde, Baekhyunun yapması gereken son bir şey vardı. Chanyeol eğildi, dudaklarını diğerinin kulağının arkasında kalan boşluğa bastırdı. Sesli ve aşk dolu bir öpücükten sonra, karanlık sesiyle mırıldandı: "Benim küçük aşkım," gözlerini kapatarak derin bir nefes aldı, acelesi yoktu. "Aydınlığa ulaşman için ilk önce karanlıkla yüzleşmelisin."

Baekhyun önce elindeki cam kırığına, ardından aşıkolduğu adama baktı. Başını sallayarak onayladığında parmak uçlarına kalkarakdudaklarını sevgilisinin dudaklarıyla buluşturdu. Anlam barındıran uzun biröpüşmeden sonra, Baekhyun gözlerini kapattı. Ve cam kırığının şahdamarına doğruyol almasına izin verdi.


***
Bir sonraki bölüm final. Finalde her şeyi anlayacaksınız ve kafa karışıklıklarınız ortadan kalkacak. Şimdiden söyleyeyim, Chanyeol hortlamadı. aşlsfahfg


sweet things | chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin