Geri Dönüş

Dikkatsizlik

İçimden herşeyin güzel gitmesini umuyordum ama bi huzursuzlukta vardı tabi.
Kahvaltimi yapmadan gelmiştim ve şimdide çok acıkmıştım.İçimden "dayan sanki hiç aç kalmadin" diyordum ki gamze yanıma geldi.
"Canım kahvaltı yapcaz müşteriler akın etmeden yapalım yoksa birdaha yapamayız dedi" bu kıza karşı ön yargım için kendimi suçlamıştım.
"Bende tam onu düşünüyordum çok acıkmıştım"deyip masaya doğru yöneldim. Diğer arkadaşlar masadan kalktılar bizde onların yerine geçtik.
Daha kimseyi bilmiyordum umarım hemen tanışırız, yoksa bu hep böyle gider.
Kahvaltıda hızlı olmamızı söyleyen şef, müşterilerle ilgilenmeye başladı.
Masayı toplayıp salona geçtik, "Bak şimdi Rüya ilk baslarda siparişi sen almazsın çünkü karışıklık olabilir,sen sadece hoşgeldiniz de ve bize bırak servislerini açıp,yemek bitince kaldırırsın eğer zorlandığın yerler olursa bizleri çağırmayı unutma çünkü küçüksün ve zorlanabilirsin" dedi. Allahım beni düşünen biri var Çok şükür sana dedim.
Bünyem fazla ağırlığı kaldiramazdi bunu beni tanımayan kişi bile anlayabilirdi.
Başımla onu onaylayıp teşekkür ettikten sonra dediklerini tekrar edip işe koyuldum.
~2 saat sonra~

Müşteriler gittikçe artıyordu,bi ara oturtacak yer bile kalmamıştı. Yorulmuştum ama ayni zamanda da mutluydum çünkü gelen müşteriler hatta, misafirler güler yüzlüydüler. Saate baktığımda bayağı zaman geçti düşüncesi silinip gitmişti çünkü sadece 2 saat geçmişti. Yüzüm düştü heralde ki
Gamze yanıma gelip "iyi misin yorulduysan dinlen ben senin yerine bakarım "dedi.
"Hayır,yorulmadım ama saat hic ilerlemiyor" dediğim sırada güldü.
Neden güldüğünü anlayamamıştım. "Aynı şey bana da oldu Rüya merak etme alışırsın daha ilk günün, istemedigin gibi geçmeyebilir"dedi. Bu kız varken yorulmak ne kelime insanin çalıştıkça çalışası geliyordu. Benim gibi cana yakin ve sevecen biriydi, inşallah diğerleri de öyledir.
~~~~~~~~~♡♡~~~~~~~~~
Salonda bir tek ben vardım ve o sırada müşteriler gelmişti. Menüleri götürüp "Hoşgeldiniz"dedikten sonra bana bakıp gülümsediler ve " meşhur kahvaltınızdan alalım" dediler.
Aman Allahım kaşla göz arasında sipariş bana kalmıştı. Mutfağa gidip ahtapot diye geçen 35 çeşitlik kahvaltıyı hazırlamalarını söyledim. Bu kısım kolaydı ama 5 kişiye servis açmak, çay götürmek, ekmek vermek benim için işkenceye benziyordu. Gamzenin anlattıklarını yapıp zor güç servis açtım çatal bıçak konulma şeklinden ,su şişesinin yerine kadar dikkat ettim.
Dinlenme molasından gelenlerden uzun esmer olan çocuk bana bakıp
"İlk seferden oldukça iyi" deyip gülmüştü. Ben soran gözlerle ona bakarken,
"İmm galiba kim bu deli diyorsundur,ben Ahmet "dedi. Evet şimdiden 2 cana yakin insan tanımıştım, ne mutlu bana.
Dalmış olmalıyım ki "Hey, burada misin"dedi Ahmet.
"Şey pardon dalmışım biraz, bende Rüya"dedim gülümseyip el sıkışırken.
Ahmet lavobaya gitcegini söyleyip gittiğinde tekrardan tek kalmıştım koca salonda. Az önceki ilgilendiğim masadaki müşterilerden birisi seslenince hemen oraya yöneldim,
"Buyrun birşey mi istemiştiniz" dedim yorgunluğumu bastiracak şekilde gülümserken.
"Size zahmet çay alabilir miyiz 5 tane temiz bardaklarla"dedi titiz olduğunu belli eden adam.
Masada termus vardı nolurdu sanki ondan icseydiniz hem bardaklarla da siz içtiniz ne gerek var temiz bardağa diye söylendim kendi kendime.
Bar bölümüne yönelip 5 tane temiz bardak aldım ve tekrar salona geçtim.
Bardakları masaya tek tek koyarken tepsi dengesini kaybettim ve 1 tane bardak yerle temasını gerçekleştirdi.
Ben mahçup dolu gözlerle misafirlere bakarken,
"Olur öyle şeyler neyseki içi boştu"dedi bi o kadarda anlayışlı davranan adam. Ama bu beni tatmin etmemişti titriyordum çünkü özenerek hareket ederken neden boyle olduğunu anlayamamıştım. Sesi duymuş olacak ki Gamze çıkıp geldi,suçlu hissetmeyim diye bana gülümserken "sen içeri geç ben hallederim" dedi ve beni dinlenmeye yolladı.
Huzursuzluğun buymuş demek ki,ne beceriksizim Allahım nolur işten çıkartmasınlar ihtiyacım var deyip duaları yağdırıyordum geri cevirmeyecek olana.
Şef kızacak derken" ilk siftağın hayırlı olsun yanlız daha dikkat etmelisin,tepsiyi bütün parmaklarınla kavra" deyip,nasıl tutulacağını göstermişti.
Huzursuzluğumu bastıracak birşey çıkıyordu, ya bekledigim kötü tepkiler geri dönüyordu yada hepsi bir anda patlayacaktı.