Multimedia da şaşkın mı şaşkın garsonumuz var.
Ne olabilirdi ki? Benimle ne konuşabilirdi ? Daha yeni otobüste alayla bakan çocuk arkamdan gelip konuşalım niye derdi ki? Bence bu rüya olmalıydı tıpkı benim gibi.Ben nasıl rüyanın somutlaşmış haliysem birazdan bu olup bitenlerde tam tersine soyutlasacakti.
"Rahatsız olduysan gidebilirim"dedi soyutlasmaya yüz tutacak olan o çocuk.
"Şey,kusura bakmayın şaşırdım yani beklemiyordum,ne konuşacaktık?"dedim ard ardına kelimeleri özenle siralandirirken.
"Ahh,hadi ama salağa yatma ne konuşacağımizi gayet iyi biliyorsun" dedi.
Pardon duyamadım o bana hakaret mi etmişti.Canım ya benim içimdeki öküzden haberi yok zavallımin deyip gülmeye başladım.
"Ne konuşacağımiz zerre umrumda değil burada senin gibi biriyle durup boşa vakit harcıyamam en iyisi sen yana kay"dedim .
Hem dediklerim karşısında kendimi alkışliyordum hemde kızıyordum.Ne oldu banada daha 2 hafta öncesine kadar platonik olduğum çocuğa git diyordum.Kesin çok çalışmaktan beyin fonksiyonlarım işlemez olmuştu.
"Küçük hanım bana yanık olan sensin,laf ebeliği yapmada konuş"diye sert çıkıştı platonik aşkım.Galiba dediklerim şaşırtmıştı onu.Gerçi ben bile sasirmistim kendime onun şaşırması normaldi.
"Bi dakika da ben mi yanığım sana,farkındaysan yanima gelip konuşalım diyen sensin bence sen yanmaya başlamışsın,haa unutmadan diyimde dikkat et dibin tutmasın"deyip göz kırptım.
Yok yok bu kesinlikle ben olamazdım bence ben hala uyuyorum hatta yatagimda bir o yana bir bu yana dönüp duruyorum.
"Aman sende ne çıktın be hem haber sal hemde yan çiz oh ne ala memleket"dedi otobüs züppesi.
Bu konuda haklıydı en başından beri anlatmamaliydim kimseye eğer anlatmış olmasaydım başıma bunlar gelmicekti ve ben yan çizmeyecektim.Neyse pişmanlığımi sonraya erteliyorum.
"Sana yanlış haberle gelmişler galiba,ben seni değil otobüsteki insan olan o şahısdan bahsetmiştim pardon yanlış olmuş"dedim.
Bu arada saat kaçtı ya işe geç kalmamalıydım.
"Ne o bahsettigin insan olan şahısla mi buluşacaksın durmadan saate bakıyorsun?". Bu çocukta olması gereken en önemli şey yoktu.Beyin..
"Bilemedin ne yazık ki insan olduğunu zannettiğim kişi gelmedi yerine tam tersi olan hayvan kısmını yollamış"dedim.
Omzuna çarpıp gidecekken sıkıca kavradı bileğimi,"Sana son kez diyorum bücür ya anlat yada"
"Yada ne? Ne yapacaksın? Bu sefer hangi yüzünü göstereceksin? İkisi elendi sıra da ne var"deyip elimi çekip yürümeye başladım.Evet çok güzel,işe tam 10 dakika geç kalmıştım.Neredeyse koştura koştura gidiyordum nefessiz kaldığımı bile farkedememistim.Sahi ben ne ara işi önemser oldum ki? Zaten ailem bana çalışma evde dinlen biz hallederiz demişlerdi,onları dinlemeli miydim?
Ahh,hayır madem bu yola başvurdum devamını da getirmem lazim ben kolay pes eden birisi değildim.
Apartman aralarından giderken ayak sesi duyuyordum sabah etrafta kimse olmazdı normalde, peki bu ayak sesi ne böyle ?
Yetişmişti bana "Allahım yardim et bide bununla uğraşamam"deyip dua kısmına geçmiştim çoktan.
"Maşallah hızına diyecek yok,sabahtan beri koşuyorum bi kez olsun arkana dönüp baksaydın ne sen korkardın nede ben yorulurdum".Son kelimeyi nefes nefese demişti.Bu arada gelen Ahmetmiş.
"Sanada günaydın Ahmet her gün yanlız geldiğim için alışmışım arkaya bakmamaya, o yüzden gerek duymadım kusura bakma"dedim.
Neyseki iş yerinin önüne gelmiştik ben geç kaldığımız icin fırça yeriz diye düşünürken daha kimsenin gelmediğini farketmem kısa sürmüştü.
"Allahım bir yerden alıp bir yerden veriyorsun "derken aklıma şükür namazı kılmayı not ettim.
Ahmet kapıları açarken paspas ve süpürme işi bendeydi.Tabi ondan sonrada masa silmek vardı.
Her iki işi bitirmiştim ama bende bitmiştim çünkü paspas çok ağırdı ve silerken zorlaniyordum.
"Rüya sen geç, ter içinde kalmışın zaten ben hallederim hem digerleride gelir yavaş yavaş" deyip paspasi aldı elimden.
"Teşekkür ederim yazdım bunu bir kenara ödeşiriz sonra "dedim.Herşeyin karşılıklı olduğunu belirterek.
"Sonraya kalmasın o zaman hazır kimse yokken kahvaltıyı hazırlada yiyelim madem"dedi.Hadi ama bu kadar da erken beklemiyordum.
En azından paspastan kolay bir iş deyip yatıştırdım içimdeki yorgun kraliçeyi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geri Dönüş
ChickLitSabah erkenden alarmın calmasiyla yerimden zorda olsa kalktım.Kim sabahın köründe sıcacık yatağını bırakıp işe gitmek isterdi ki.tabiki de kimse ama şartlar bunu gösteriyordu.17 yaşındaydım ve durumumuz pek iyi olmadığı için okuldan erken tatile ayr...