Kafasına saplanan ağrı ve anlından süzülen ter damlaları Destiny'ye vücudunun artık uyuması gerektiğini hatırlatmasının kibar bir şekliydi.O da bunu gayet iyi biliyordu,ama Seul'un kalabalık(!) havaalanının 48 saattir uyumamış insanlara yaptığı herhangi bir ayrıcalığı olmadığından emindi.
Bavulunu arkasından sürüklerken,insan olmayan boş bir banka çöktü.Tam o sırada kalabalığın sesinde kaybolan telefon zil sesini fark etti.Çantasını 3 saniye kadar kurcaladıktan sonra ekranda Mystery'nin numarasını gördü ve hemen telefonu kulağına götürdü.''Ölüyorum,beni hemen bulmalısın.''Karşı taraftan tanıdık olmayan bir ses geldi.''Telefonun sahibi hafif bir kaza geçirdi,son aradığı kişi siz olunca ben de...''Destiny'nin çenesi düşmüştü.Bu bir kadındı,Korece konuşuyordu ama Destiny kelimeleri doğru anladığından emindi.''Kaza mı dediniz?''diye gürledi ve sonra düşünmeden edemedi,bunlar Kore'deki ilk Korece kelimeleriydi.''Doktor endişelenilecek bir şey olmadığını söyledi.Şimdi size hastanenin adresini veriyorum,bu sırada sakin kalın lütfen.''Destiny hemen ayaklanıp havaalanından çıktı.
Böylesine yüksek nüfusu olan bir şehirden farklı bir trafik yoğunluğu beklemiyordum,diye geçirdi Destiny içinden.Aynı zamanda adımlarını hızlandırmıştı ve taksi arayışı sürüyordu.Ancak arabalar öyle sıktı ki,neredeyse yol rastgele park edilmiş arabalar topluluğu gibiydi.Destiny bir saattir ancak 1 milim ilerlediğine bahse girerdi.Acele etmesi gerekiyordu ve eğer Mystery'nin durumu kadının söylediği gibi değilse diye düşünmeden edemiyordu.Yorgunluğu bir kenara bırakıp istemsizce küfür etti ve arabaların arasında ilerlemeye başladı.
''Birazdan Seul meydanında sahne alacak olan Boyfriend grubunun hayranları çıldırmak üzere..''
Donghyun direksiyonu sinirle kavradı.''Lanet olsun hyung!Kapat şu radyoyu!''Arka koltuktan yükselen bu şikayet elbette Minwoo'ya aitti.''Starship menejerimizi ne hakla en yoğun zamanımızda değiştirebilir?Grup liderinin grubu konsere yetiştirmeye çalıştığı nerede görülmüş?!''Minwoo söylenmeye devam ederken ikizler ise onun bu gergin hallerini snapliyorlardı.''Siz neye gülüyorsunuz be?''Minwoo Youngmin'in elindeki telefonu kaptı.''Varya seni...''Kwangmin kulaklıklarını takıp ikisinin hararetli tartışmasına sessiz kaldı.Youngmin ve Minwoo tartışmayı sürdürürken Minwoo aniden duraksadı.''O da ne?Cama yapışmış bir kız mı var yoksa Jeongmin partideki içkilerimizle oynamış olabilir mi?''Jeongmin kendi adını duyunca konuşabildi.''Niye böyle bir şeyin sorumlusu oluyorum?''
Youngmin cama baktı ve bir süre konuşmadı.Hyunseong atıldı,''Ne bekliyorsun,aç kapıyı!''Youngmin hızlı davranıp kapıyı açtı ve herkes bir koltuk kadar kaydı.Kız teşekkür ederek arabaya bindi.''Bakın,siz kimsiniz bilmiyorum ama size resmen minnettarım,başka çarem kalmadı ve acilen hastaneye gitmem gerek.''Youngmin dikkatlice kızı izliyordu,tam konuşacaktı ki tüm grup üyeleri sorular sormaya başladı.''Adım Destiny,Seul'de yaşamıyorum ve buraya henüz bugün geldim.Buradaki tek akrabam kuzenim,ama geldiğim gün bir tür kaza geçirdi,havaalanındayken beni tanımadığım bir kadın onun telefonundan aradı,şimdi buradayım ayrıca bunu neden yaptığımı hiç...'' Youngmin gülümsedi.''Sakin ol.Böyle acil durumları çok yaşadık,seni hastaneye götüreceğiz.''Destiny bıkkınlıkla gülümsedi.''Peki,siz kimsiniz?''Biz Boyfriend'iz,yani...Müzik grubuyuz.Hiç kpop dinledin mi?''Sinirleri gergin olan Donghyun ön koltuktan bir kahkaha attı.''Kızın kuzeni kaza geçirmiş,şaşkın,hiç bilmediği bir şehirde,bizi hiç tanımıyor ve sen onu hayranımız yapmaya mı çalışıyorsun?''Minwoo Kwangmini dürtükledi.''Ben bu hareketi Kwangmin'den beklerdim.''Kwangmin kulaklıklarını çıkarıp tanımadığı yüze uzunca baktı.''Selam.''Destiny Kwangmin'i görebilmek için başını hafifçe eğdi.''Selam.''Kwangmin kulaklık taktığı sırada ne kaçırdığını merak etmişti,ama bu kız, ona şarkı sözü yazdırtabilirdi.Az önceki bakışmalarından bir sayfa dolusu mısra adeta yazılmak için yalvarıyordu.Bu kız her kimse,arabada bulunması garip bir şekilde Kwangmin'in hoşuna gitmişti ve henüz yalnızca selamlaştığı bir kıza karşı bunları hissetmesi,bu ilkti.Gülümseyerek arkasına yaslandı.
Hastaneye geldiklerinde,Mystery çoktan toparlanmıştı bile.Boyfriend'i karşısında görünce büyük çaplı bir çığlık attı.''Sen!S-sen!Siz buradasınız!JEONGMİN!MİNWOO!BOYFRİEND!''Jeongmin sırıttı.''Bir şeyi yokmuş,hatta bayağı iyiymiş.''Destiny kendini gülmekten alamadı.''Onları tanıyor musun?''Mystery gözlerini Jeongmin'in üzerinden çekmeden ''Tanımak mı?''diye gürledi.Minwoo öne çıktı,''Madem iyiysen,ve bir Bestfriend'sen,kuzeninin Seul'daki ilk günü şerefine konserimize bizimle gelmek ister misin?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TESADÜFLER ÜLKESİ;''KORE''
FanfictionSeul'a henüz yeni gelmiş bir kız,tesadüf eseri dünyaca ünlü-Koreli idollerden oluşan-bir grubun arabasına binerse ne olur? Destiny bir lise öğrencisidir ve bazı önemli sınavlara girer.Düşündüğünden daha başarılı sonuçlar elde eder,Güney Kore'nin en...