Yılbaşına bir hafta kalmıştı. Onların dersi beden, bizde derse girmemişiz. Uzun zamandır sarılmayı planlıyoruz ama bi türlü yapamıyoruz. Sonra bunların sınıfına gittik. Boştu sınıf yani ben Rutkay ve Ö.B ydik. Konuştuk biraz.
Sonra 'hadi sarılalım' dedi. Heycandan napacağımı bilemedim.
Kollarını açtı. Kollarımı boynuna sıkıca doladım. Kollarıyla belimi sardı. Kokusunu çektim içime böyle doya doya. Kafamı omzuna koydum, o da kafasını saçlarıma koydu. Sanırm bi 10 dakika öylece kaldık. Ve bu, hayattaki en muhteşem histi arkadaşlar. Bu bambaşka bi şeydi. Öylesine hissetimki sevdiğimi, sevildiğimi bu duyguyu bu mutluluğu başka biseyle kıyaslayamam. Kıyaslanamaz zaten.
Sonra bu elamacıklarımı sıkıp öptü. Hani böyle içinize çekerek öpersiniz ya. hah işte öyleydi. Çok güzel öpüyordu. Ve muhteşem kokuyordu. Sadece kokusu için bile ona aşık olabilirdim. Sonra sıkıca tuttu elimden 'seni seviyorum' dedi. İlk defa yüzüme karşı orda 'seni seviyorum' demişti. Ya ben nasıl olurda bir insana bu kadar bağlanırdım, nasıl olurda ölesiye severdim?
Güzel günler gelecek demiştik. Güzel günlerimin mimarıydı Rutkay.