Sevgililer gününden 2-3 gün önceydi. Hediye olarak çift tişörtü almıştı. Odun birinden bu hediyeyi almak beni fazlasıyla dugulandırmıştı.
Birlikte okulda kaçıp filme gidicektik. İkimizde tişörtleri giydik ve gittik.
İlk kez gidiyorduk sinemaya. İlk filmimizde 'aşk sana benzer' romantik bir film aslında. Ama Rutkayla ne kadar romantik olabilirdi ki?
Herkesin hıçkırarak ağladığı sahneleri kahkaha atarak izledik. Sonra başımı omzuna koydum. Film boyunca elimi hiç bırakmamıştı zaten. Sonra yavaşca kulağıma fısıldadı 'seni seviyorum, beni bırakma' O anki kalp atış hızımı tahmin bile edemezsiniz. Sonra yavaşca boynumdan öptü ve kafamı tekrar omzuna yerleştirdi.
Ya o kadar mutluydum ki asla bozulmaz sandım ben.
Öyle seviyorduk ki sevgimiz herşeye yeter sanmıştım.
Diğer gün ben sevgililer günü hediyesini verdim.
Cevizleri tam ortadan ikiye bölüp içini boşaltıp notlar koyup yapıştırdım ve rengarenk boyayıp bir kutunun içine koydum. Ha birde kutunun içine ikimize aynı bileklikten alıp koydum.
4resmimizi çıkarıp arkasına o fotoğraf çekilirken ne yaşadığımızı yazdım uzun uzun. Hepsini paket yapıp gönderdim.
Ben Rutkaya hediye hazırlamaktam zevk alıyodum ya resmen. Hediye hazırlayınca ondan daha mutlu oluyodum.
Her gün dua ediyorum hiç bitmesin hiç gitmesin diye.
