Evet burada son olanları yazicam ve bu hikayenin devamı olurmu olmazmı gerçekten bilmiyorum.
Rutkay artık kıskançlıklarını git gide abarrttı. Pantolonuma, resimlerime, dışarı çıkmama her şeye karışıyordu. Ve ben ne yapacağımı bilmiyordum.
Birbirimizi hiçbir şekilde anlamıyorduk. Birbirimizi alttan alamıyorduk.
Son zamanlarda dengem iyice şaşmıştı çünkü sürekli kavga halindeydik. Bu kavgalar artık ilişkinin tadı tuzu konumundan çıkmıştı çünkü en ufak olayımız büyüyüp büyüyüp kavgaya dönüşüyordu ve 3-4 gün konuşmuyorduk.
Son patlama şu şekilde oldu. Ben bir resim atmıştım ve resimde kötü tek bir şey yoktu. Sırf bu resim için bana ağır şeyler yazdı ve bir anda kavga içinde, 'ben istanbula gidicem yazın, orda okicam artık dedi' beni hiçe sayarak inanabiliyomusunuz? Bana sormadan. O konuşmlarda ben ona gitme demeye getirdim ama o anlayamadı.
O gece sabaha kadar uyumadım ağladım. Ne yapabiliriz diye düşündüm ve bizim artık yapamadığımıza karar verdim. Ben onu çok seviyorum ama olmuyordu.
Ona uzun bir yazı yazıp içimi döktüm, sanki hayalinin peşinden gittiği için ayrılmışım gibi konuştu ama hayalleri konusunda en çok destekçisi olduğumu unutuyordu. Seni asla affetmicem gibisinden cümleler kurdu.
Bana bitmesin diyebilirdi. Demedi. Bana düzelicem anlayışlı olacam diyebilirdi demedi. Ben ondan değişmesini değil anlayış istedim sadece. Beni anlamasını.
Ben değişmesini neden istiyim ki? Ben onu zaten böyle sevmişim. Bu haliyle, neden değişsin istiyim? Sadece karşılıklı anlayış istedim onu da beceremedik.
Biz zaten bitmiştik, ben sadece duruma açıklık getirdim ama ben suçlu oldum, yinede canı sağ olsun.
Bu hikaye devam edermi yoksa burda son mu bulur bilmiyorum arkadaşlar.
'Ben ona gitme demeye getirdim ama o bana bitmesin demeye getiremedi'
'Ben onu çok sevdim...'