3-"Gıcık!"

29 2 1
                                    

*Dün gece*

"Bence benim fikrim en iyisi ama siz bilirsiniz."

"Saçmalama Ceren. Himalayalar'da bitkisel hayatta mı yaşayacağız?"

Homurdanarak bir avuç cips aldı ağzına. Ne vardı da orada yaşasalardı?

"İzmir.." diyen Burcu'ya döndüler ikiside.

"Ne İzmir?"

"Benim orada bir evim var. Sahilin karşısında. Her ay temizlikçi gidiyor. Eşyalarda var. Oraya gidelim."

"Olabilir aslında..." diyen Azra'ydı. Bir taraftan limonatasını içiyor, bir taraftan ise İstanbul'dan uzaklaşmanın yolunu bulmaya çalışıyordu, görünen o ki bulmuşlardı bile.

"Tamam o zaman. Ceren sen biletleri al. Burcu'yla ben de valizleri toparlayalım. İki gün sonraya al."

"Niye hemen değil?"

"Bora'yla konuşmam lazım. En azından haber vermem gerek."

"Saçmalama, Azra. Bebeğini istemeyen ve seni öylesine bir şeymişsin gibi gören adama birde gideceğin yeri mi söyleyeceksin?" diye çıkıştı Ceren.

O da biliyordu bunları.. Onu tek bir gece bir iddaa uğruna kullanıp attığını. O gece.. İkiside içkiliydi ama Bora'nın kafası yerindeydi. Azra ise önünü göremez haldeydi ve bir şekilde karşılık vermişti ona o gece.

İkisininde hatırladığı tek şey, Bora'nın Azra'yı hiç öpmemesi ve vücuduna olabildiğince az dokunmasıydı.

Şimdi arkadaşının dediklerine hafiftan de olsa kırılmışmıydı? Kesinlikle. Hakkı var mıydı kırılmaya? Kesinlikle hayır!

"Olsun.. Her neyse. Hadi kaldırın o koca popolarınızı."

"Aa, benim popomun nesi varmış be! Sen kendine bak, bacakların kalınlaşmaya başlamış bile!" diyerek dil çıkardı Burcu.

Üzgün bir surat ifadesiyle Burcu'ya döndü. "Gerçekten kilo mu aldım ben?"

İkiside gözlerini devirip cevap vermeden içeri geçtiler. Bu sırada Azra hala söyleniyordu kilo almasıyla ilgili. Bir an önce spora başlasa iyi olacaktı yoksa dokuzuncu aydaki halini düşünemiyordu.

*Şimdiki zaman*

Valizi üst rafa kaldırıp yatağa attı kendini. Yan tarafta duran ayıcığına sarılarak derin bir nefes aldı.

Ve tekrardan aynı sorular belirdi kafasında.

'Şimdi ne olacak?'

Öncelikle okulunu bitirmesi gerekiyordu. Zaten son senesiydi ve altı ay için dondurmak istemiyordu. Okuldakilerin ne diyeceği umurunda değildi. Hamile hamile üniversiteye gitmenin nesi vardı?

Üniversite bitince iş bulma kısmı başlayacaktı ve en zor kısımda buydu ona göre. Şu anda kimse onu işe almazdı. Yedi ay sonra doğum vardı ve doğum iznini kullanacaktı bu yüzden de kimse iş vermezdi ona.

Bankasında lisenin başından beri çalışıp biriktirdiği bir miktar para vardı. Diğer kızlarında vardı bir o kadar ve onları birleştirip azar azar kullanabilirlerdi. Ki zaten Burcu ve Cemre çalışmak isteyeceklerdi, adı gibi emindi.

Kapı çalınınca yatakta doğruldu ve 'gir' diye seslendi. Dizlerini kırıp bacaklarını kendine çekti ve kollarıtla etrafına sardı. Burcu ve Cemre'de onun gibi yatak başlığına yaslanıp, aynı pozisyonda oturdular.

DelibalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin