6."Evli, mutlu, aşık!"

33 3 1
                                    

Bora, o anda donup kalsa da sonradan hiçbir şey sözlemeye gerek duymadan ve Azra'nın itirazlarını görmezden gelerek onu kucağına almış, arabaya bindirip, hastaneye götürmüştü. Hastanede acil müdahale odasında beklerken birbirlerine öldürücü bakışlar atan ikili, doktorun gelmesiyle rahat bir nefes almıştı.

"Eveet.. Uzanın şöyle ve karnınızı açın. Kontrol edelim miniğimizi." dediğinde Azra gülümseyerek uzanırken, Bora'nın içine tarif edilemez bir kıskançlık yerleşti.

Birincisi; neden kendisinden ölesiye nefret eden bu kadın, tanımadığı bir herife o eşsiz gülümsemelerinden veriyordu?

İkincisi; neden bu gereksiz doktor bozuntusu kendi bebeklerine miniğimiz diye hitap ediyordu?

Ah, bu kadın yüzünden delirecekti, kesinlikle.

"Bir sorun yok gibi gözüküyor. Fazla stresten kaynaklanan hafif bir kasılma." dedi ve bir kaç tuşa bastı ardından. Ultrason görüntüsünü çifte uzatırken Bora, Azra'ya fırsat tanımadan doktorun elinden kaptı ve ceketinin cepine yerleştirdi.

Nasıl olsa eve gidince bakmak için bol bol zamanı olacaktı.

"Cinsiyetini öğrenmek ister misiniz?"

İkisi aynı anda kafasını salladı hevesle karışık heyecanla. Azra, Bora'ya ters bir bakış atıp ekrana bakmaya başladı. Pek bir şey anlamasada anneler hissederdi en azından!

Bora ise, onun bu hareketine sadece göz devirmekle yetindi.

"Siz şimdiden odasını hazırlayın paşanın. Çok aceleci olacağa benziyor."

Kaşlarını çattı."Ne demek bu?"

"Erken doğum riskiniz çok fazla. Sekizinci aydan itibaren çok dikkat etmelisiniz. Ayakta fazla durmayın, çok yorulmayın. Ağır şeyler kaldırmak kesinlikle yasak. Birde mümkün olduğunca sakin bir sesle konuşun." dedi ve acil servisten gelen anons üzerine aceleyle çiftin yanından ayrıldı.

Azra yan taraftaki küçük komodinde duran kağıt havluyla karnındaki yapış yapış jeli silerek toparlandı. Yavaşça ayağa kalktı ve Bora'ya baktı.

"Ee, eve bırakırsın artık?"

Aniden gelen teklif karşısında afallasada sonradan toparlanıp gülümsedi.

"Tabii ki. Önden buyurun." dedi ve kapıyı açıp kenara çekildi.

Kıkırdadı hafifçe."Çok naziksiniz, bayım."

--

*1 ay sonra* (bebek 7 aylık bu arada.)



"Bitti bu ya!" dedi ve kaşığı burnuna vurdu. Hemen yan tarafında pudingini yiyen Bora'ya bakıp, hafifçe sırıttı.

Şu bir ayda dışardan bakıldığında aşık, evli ve mutlu bir tablo oluşturacak kıvama gelmişlerdi. Birlikte, Azra'yı çok yormayacak derecede geziyor, spor yapıyorlardı. Eh, ikiside halinden memnundu.

İkiside aşıktı aslında. İkiside tutulmuştu birbirlerine.

İtiraf edemiyorlardı.

Bora, kendisine bakan ve pisçe sırıtan Azra'yı farkedince televizyonda izlediği maçtan gözlerini ayırdı ve ona döndü.

"Ne oldu?"

"Boraaaa..." dedi ve koltukta biraz yana kaydı.

"Efendiiiiim...?" dedi, onu taklit ederek.

"Boraaaaa...!"

"Azraaaa?"

"Şu pudingi verecek misin artık?" dedi sinirle. Bunun üzerine kahkaha atan Bora'yı görünce daha da sinirlendi ve elinden pudingi kaptığı gibi salonun doğer ucuna gitti.

"Hop, o benim!" diyerek ayaklandı. Ona doğru yürümeye başladı.

"Ortok bonom!" dedi ağzı doluyken.
"Diyosuuun?"

"Diyoruuuum! Bak," dedi ve ağzına dolu bir kaşık puding attı.

Tek kaşını kaldırdı ve sırıttı. "Azra, dolapta dört tane daha var! Benimkini neden yiyorsun?"

Sırıttı."Senin ki daha tatlı!"

*

Bölüm çok geç geldi biliyorum ama okulla ilgili bir kaç sorun oluştu. Yazamadım. Açıkçası aklıma pek bir şey gelmedi. Neyse.

Oy ve yorum yaparsanız sevinirim. İki saniyenizi almaz.

Yb en kısa zamanda gelir.

DelibalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin