04# Toprak

2.5K 197 34
                                    

Bölüm: 04# ToprakŞarkı; ŞanıŞer ;Ölüm Aklımi Çelmek Üzere

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm: 04# Toprak
Şarkı; ŞanıŞer ;Ölüm Aklımi Çelmek Üzere

Keyifli Okumar

Bu şehrin kaldırımları yollarının altından geçer

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu şehrin kaldırımları yollarının altından geçer.

Saçlarımı alazlayan rüzgar, yüzüme dalga dalga dokunurken kirpiklerim gözlerimin çukurunda, çelimsiz parmaklarım adı gizli, teni dövmeli çocuğun üzerindeki kirli, kanlı tşörtün kumaşına gömülüydü.

Geceye gömülü birde bizler vardık.

Rüzgarda uçuşan ruhlarımızın sessizliğini, motorun gür sesi doldururken, Adını hala bilmediğim çocuk, bir şarkı söylüyordu. Ne dediğini duymuyordum ama bende ona eşlik etmek için bambaşka bir şarkı fısıldıyordum rüzgara.

Zihnimdeki cesetlerin cehenneme düştükleri an attıkları çığlıkları duymamak adına aklıma ne geliyorsa çıkarıyordum dudaklarımdan. Geceye, karanlığa, boşluğa, uçsuz bucaksız olan hiçsizliğe. Dilimden intihar eden sözlerin bir anlamı yoktu. İntihar eden her insan gibi nasıl yaşamın bir anlamı yoksa, sözlerimin de hiç bir mantıklı tarafını var edemiyordum.

Yoktan var edilmedigi gibi, var olan gerçeği hiç bir yolla yok edemiyordum.

Sanki o kız rüzgara kokusunu bulaştırmıştı ve ben aldığım her nefesin içinde, kendi kendime boğuluyordum.

Bile, isteye...

"Belimi sıkmaya bırak." Çocuğun sesi, rüzgarın uğultusuna karışarak kulaklarıma dokunduğunda sımsıkı kapadığım gözlerimi aralamadan yanağımı, gömdüğüm sırtının çukurunda ters döndürdüm. Sırtının çukurunda uyuma gibi bir şansım var mıydı? Bu his, istemeden yürüdüğüm cehennemden bir yol gibiydi. "Duyuyor musun beni?"

Dar, patika bir yolu aşarken oyle dengesiz gitmişti ki, kollarımı büyük bir kelepçe gibi tüm gövdesine olabildiğince bağlamıştım. Şimdi daha düz bir yoldaydık ama düşüncelerim öyle bir sarılmıştı ki bana, kaburlarım acıyordu...

İçim boğuluyordu, göz yaşlarım gözlerime değil ruhumdaki boş bir mezarın çukurunda düşüyordu sanki, kendi içine devrilen bir çukurun taşlarıydı, üst üste binen ama dışarıdan bir düzlük gibi görünen ifadem. "Duyuyorum." dedim yutkunarak. İntihar eden yaş'larım çığlık atıyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 07 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kayıp GünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin