İnanabiliyor musunuz?Louis tam bir haftadır(o günden beri) trip atıyor.Neredeyse hiç konuşmadık.Akşam geç gelip yatıyo sabahda erkenden işe gidiyor.Neyseki doğum günü yarın ve ben bu triplerin hepsini teker teker ona yedirticem.Doğum günü için bütün hazırlıklar tamamdı.Bir tek kalan şey Louis'i kandırmaktı.O kısmıda Harrye bırakıyorum.Malum beyfendi benle konuşmuyor.Neyse şuan onu takamam.Daha yarın ne giyeceğimi bile seçmedim.
Ertesi Gün
Bugün günlerden pazardı ve Louis yanımda yatması gerekirken o yoktu.Nereye gitti acaba diye düşünürken bir taraftanda hazırlanmaya başladım.
İki saat sonra Harry'i aradım;
-Alo
-Alo Harry.Her şey tamam mı?
-Tamam ama Louis'e ulaşamıyorum.Senin haberin var mı nerede olduğundan?
-Yok sabah erkenden çıkmış.
-Tamam.Benim şimda kapatmam gerekiyor.Görüşürüz.
-Görüşürüz.
Saat 22:00
Tüm millet teknedeydik.Ama Louis yoktu.Saat on ikiden beri onu bekliyorduk.Ama yoktu.Telefonlarımızada cevap vermiyor.En sonunda Harry bulunduğumuz yerin mesajını attı.Ama gördü mu görmedi mi bilmiyoruz.Şuan burada kimse olmasa oturup ağlarım.O derece sinirliyim.
-Bence boşuna bekliyoruz.Gelmicek.dedi Barbara
-Ama gelmeli dedi Harry umutlu bir şekilde.
-Barbara haklı Harry.Gelmicek.Hadi herkes evine gitson.Havada soğumaya başladı zaten dedim ve herkes ayaklanmaya başladı.
-Gel bırakalım seni de dedi Harry.
-Yok ben kendim giderim.Hem biraz daha kalıcam burada dedim.
-Peki.İyi geceler.
-Sana da.
Herkes gittikten sonra biraz daha teknede durup eve dönmüştüm.Yorgunluktan odaya çıkamayıp koltuğun bir kenarına kıvrıldım ve derin bir uykuya daldım.
Louis'in Ağzından
Telefona baktığımda 27 çağrı ve 2 mesaj vardı.Kimin aradığına hiç bakmadan direk mesajlara baktım.İkisi de Harry den di.
''Neredesin?''
''Çabuk şu adrese gel .....''
Hemen arabama atladığım gibi arabama koyuldum.Harry'nin dediği yere geldiğimde önümde balonlarla ve yazılarla süslenmiş bir tekne buldum.Olamazzzz.Bugün benim doğum günümdü.Aptal Louis.Kahretsin ya nasıl unuturum.Herkesi kırdığıma çok eminim.Özelliklede Tiffany'i.Hemen eve gittim.Tiffany,benim güzeller güzeli karım koltukta uyuya kalmıştı.Ah Louis ah.Hadi şimdi kolaysa kendini affettir.Ben bunları düşünürken masanın üstünde duran paket dikkatimi çekmişti.Büyük ihtimalle benimdir diye düşünüp hemen açtım.İçinden Tiffany ile benim resmimizin olduğu kapaklı bir günlük çıkmıştı ve neredeyse her sayfa doluydu.Nasıl bir eşşeklik ettim ben yaa.Off.Neyse olan olmuş şimdi günlüğü okuyayım bari deyip Tiffany'nin yattığı koltuğun karşısındaki koltuğa uzandım ve günlüğü okurken orada uyuya kaldım.
Ertesi Gün(Tiffany'nin Ağzından)
Göz kapaklarımı açtığımda ilk olarak elinde benim Louis'e hediye edeceğim olan günlüğü okuyan bir Louis gördüm.Demek sonunda eve gelmeyi başarabilmişti beyfendi.Tam koltuktan kalkıyordum ki Louis de göz kapaklarını açmıştı.
-Günaydın aşkım.
-Bide aşkım diyor ya .Ohh ne güzel önce trip at .Doğum günü kutlamana gelme.Telefonlarımıza bakma.Sonrada hiç birşey olmamış gibi ''günaydın aşkım''de.
-Aşkım biliyorum bir öküzlük yapıp seni üzdüm.Ama bu sıralar duygularıma hakim olamıyorum.
-Beni çok kırdın Louis.Gerçekten.O kadar uğraşmıştım.Sırf süpriz olsun diye yalan söyledim.Hatta ve hata bunun sonucunda attığın tribe bile birşey demedim.Ama doğum günü kutlamana gelmemen beni çok kırdı.Üstelik senin doğum günündü.Bide bir tek beni değil bütün arkadaşlarını çok kırdın.
-Biliyorum meleğim.Bunu en kısa zamanda telafi edeceğim söz veriyorum.Buarada hediyenide çok beğendim.Teşekkür ederim.
-Rica ederim.
Şuanda o kadar Louis'e sarılmaya ihtiyacım var ki.Ama yapamıyorum.Cezasını bir şekilde çekmeli.Ona ne kadar ihtiyacım olsada...
Evettt ben geldim yeni bir bölümle.Biliyorum kısa bir bölüm ama bölümleri hemen paylaşmayı düşünüyorum ve buarada ufak bir bilgi finale yaklaşıyoruzzzz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARŞI KOYULMAZSIN 2 (LOUİS TOMLİNSON)
Fanfic"Karşı Koyulmazsın"kitabının ikinci kitabıdır.
