-Ağır dans içerir-
Sonunda İstanbul'u bende göreceğim.
Kuzenlerle internette görüşürdük ama canlı görmek daha başka olur. İstanbul'a gider gitmez yüksek bir yere çıkıp güzelliğini seyredeceğim. Ailem pek olumlu bakmasada ben valizimi hazırladım. Yarın kesinlikle İstanbul'a gideceğim ve kuzenlerimle görüşeceğim..
Annem aniden odaya girdi,valizlerime bakarak "Arya, İstanbul'a gitmekte kararlısın yani?" diye sordu.
"Evet anne , izin vermesenizde gideceğim."
"Arya , baban çok sinirli onun dediğinin tersini yapma." deyip odadan çıktı..
Sinirli olması umrumdaydı sanki. Kızı olduğum daha yeni aklına geldi. Yirmi yaşındayım ama babamın gözünde daha çocuk. Şunu yapma Arya , bunu yapma Arya. Ailemi önemsemeyip yarını düşüneceğim ve keyif alacağım. Onlar on yıldır Hatay'dan dışarı çıkmıyorlar ,bende onlar yüzünden asosyal oldum. Gece hiç dışarı çıkmam , arkadaşlarımla gezemem. Odamda saatlerce dans ederim. En sevdiğim hobim. Dans ederken aniden babam içeri girer ve beni azarlar. Boş işlerle uğraşıyormuşum. Ama o nerden bilsin benim yapmaktan hoşlandığım tek şeyin dans olduğunu...
Sabah olduğunda kahvalti bile yapmadan otogara gittim. Otobüse bindiğimde ilk defa bu kadar mutlu olduğumu farketmiştim. Hatay'a geri döneceğimi düşünmek keyfimi kaçırsa da dayanmalıyım. Kulaklığı takıp , gözlerimi kapatmıştım ki uyuyakalmışım. Yanımdaki kadının beni dürtmesiyle uyandım. Tek gözümü açtım ve kadına baktım.
"Üç defadır telefonun çalıyor, uyandırmak istemezdim ama önemli olabileceğini düşündüm." dedi.
"Ahh, teşekkür ederim" deyip telefonuma baktım. Arayan babamdı. Sanırım şuan arkamdan hiç olmayacak küfürler ediyordur. O aramaya devam ederken bende ısrarla meşgule atıyordum. Hatay'a döndüğümde hiç iyi şeylerin olamayacağını hissediyorum. Yolu izlemeye başladığımda İstanbul tabelasını görmek beni mutlu etti. Hayranlıkla etrafı izlerken kuzenime İstanbul'a geldiğimi söyledim. O da beni karşılayacaktı. Kuzenim olmazsa bu büyükşehir de iki adım attıktan sonra kaybolurdum. Otobüsten indiğimde gökyüzüne bakarak iç geçirdim. Tanıdığım bir ses "Arya" diye beni çağırdı. Sağ tarafıma baktığımda kuzenimi gördüm, bana doğru geliyordu. Bende ona doğru ilerleyerek sarıldım. Sonunda onu canlı gördüm. Valizimi de alarak ilerlemeye başladık.
"Yolculuğun nasıl geçti Arya?"
"İyiydi ama babamın ısrarla beni aradığını görmek moralimi bozdu" dedim.
"Sen Hatay'a döndüğünde siniri geçmiş olur , boşver" deyip benim moralimi yerine getirdi. Birlikte taksiye bindik ve onun evine gittik. Aslında onun evi sayılmaz , arkadaşlarıyla yaşıyor. 4 kız ...
Kuzenim Melis'in böyle rahat yaşadığını görünce benim boşa yaşadığımı anladım. Kızlarla tanışıp biraz sohbet ettik. Melis yanıma gelip "Hazırlan dışarı çıkıyoruz" dedi. Saate baktım ve "Bu saatte mi?" diye sordum gözlerimi kısarak.
"Ne var saat daha gecenin 11'i , İstanbul bu saatlerde daha güzel" dedi.
Bizim oralarda bu saatte kavga dövüş olurken İstanbul nasıl güzel olabilir? diye düşünerek odaya gittim ve üstümü değiştirdim. Altıma siyah pantolon üstüme beyaz rambo atlet giyip deri ceketimi üstüme geçirdim. Siyah spor ayakkabılarımı giyip dışarı çıktığımda gördüklerimin karşısında resmen şok olmuştum. Bu neydi şimdi kamera şakası mı?
Melis mor kısa elbise ve topuklu ayakkabı giymişti elinde de parıltılı bir çanta. Yanındaki arkadaşları bana bakıp güldüler. Kendimi ezik gibi hissediyorum ama Arya bu işte İstanbul bile değiştiremez. Onları aldırmayarak kısık bir sesle kendi kendime "İstanbul beni bekle , ben geliyorum! " dedim ve sırıttım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
unrequited love::pjm
FanfictionHikayenin adı karşılıksız aşk'tan - unrequited love- olmuştur.