Gözlerimi kapatıp kendimi Jimin'e bırakmıştım. Canım yanıyordu , boğazım ağrıyordu. Jimin'in karşısında daha fazla küçük duruma düşmek istemiyordum. Bana dikkatli olmamı söylemişti. Ona bağlanmam gerektiğini söylemişti. Ama onu dinlememiştim .Addy'e bağlandım ve şimdi mutlu değilim. Yanımda bir tek Jimin vardı. beni koruyan Jimin'in kolları..
Güneş tam gözüme geldiği için uyanmıştım. Tepemdeki güneş gözlerimi zor açmama neden olmuştu. Denizin sesi ve üzerinde uzandığım kum beni huzurlu hissettiriyordu. Biraz tutulmuştum sanırım. Zor güç olduğum yerden doğrulurken etraftaki insanların bana bakıp gülmesi sinirimi bozuyordu.
"Ne bakıyosunuz" diye sesimi yükseltmiştim.
" Biraz sus" diyen uykulu Jimin'in sesini duydum. Arkamı döndüğümde gömleğinin 3 düğmesinin açık , saçlarının dağınık görüntüsü yutkunmama neden olmuştu. Çok yakışıklıydı. İlk defa sabah sabah görmüyordum ama bugün gözüme daha farklı gelmeye başlamıştı.
"Burda ne işimiz var?" diye sordum.
"Gecenin o vakti taksi bulamadım. Kucağımda da sen uyuyordun , o kadar ağırdın ki daha fazla dayanamayıp buraya geldim" dedi ve dudağını üste doğru kıvırmıştı. Boş boş gözlerle ona bakarken "Bana öyle bakma" dedi.
"Nasıl bakıyorum ki?" diye sordum.
Cevap vermeden ayağa kalktı ve üstündeki kumları çırptı. Elini bana doğru uzattı. Elini tutmadan kendim ayağa kalkmıştım. Jimin bir süre havada kalan eline baktı. Sonra önden önden yürümeye başladı.
"Nereye gidiyoruz" diye sordum.
"Ben evime gidiyorum , sende nereye gidiyosan git."Olduğum yerde durmuştum.
"Yurda giderim bende" dedim.
Cevap vermeden devam etti. Bende onu takip ediyordum. Beni yurda kadar bırakır sanmıştım. Ama direk evine gitti odun!
Yol boyunca kendi kendime konuşmuştum , bana hiç cevap vermemişti. Dün beni teselli eden adam gitmiş , sinirlerimi bozan adam gelmişti. Yurda gittiğimde duş alıp , üstüme rahat birşeyler giyip üniversiteye gittim. Dans odasına girdiğimde Addy pratik yapıyordu. Onu görür görmez odadan çıkacaktım ki bana seslendi.
"Yun Hee"
Olduğum yerde durup ellerimi pantolonumun arka cebine soktum. Nefesimi dışarı üfleyerek "Ne var?" dedim.
"Dün neden hiç yanıma gelmedin?" dedi. Bu nasıl bi yüzsüzlüktür?
Başımı kaldırıp gözlerinin içine sertçe baktım.
İğneleyici bir şekilde "Rahatsız etmek istemedim" dedim.
"Dün gördüğün o kadın.."derken lafını kestim ve "Açıklama yapmak zorunda değilsin" dedim.
Artık seninle bir hoca ve öğrenciden ileri olamayız! diye düşünmüştüm.
"PRENSES" dedi ve ellerimi tuttu. Hızlı bir hareketle ellerimi çektim.
"Uzak dur benden"
"Yun Hee böyle yapma"dediğinde bileğimi kavrayan buz gibi parmakları hissettim. Dönüp baktığımda Jimin , Addy'e bakıyordu.
Jimin : "Gidelim" deyip beni çekiştirmeye başladı. Onun peşinden giderken Addy kolumu tuttu ve kendine doğru çekti. İki erkek arasında kalmıştım , oldukça rahatsız olmuştum bu durumdan.
"Addy bırak beni" derken sesim kısık çıkmıştı. Ben bile zor duymuştum sesimi. Jimin , Addy'e bakarak "Bırak" dedi. Gözlerinden çok sinirli olduğunu anlıyordum. Dişlerini sıkmıştı ve çenesi titriyordu. Kaşları çatık bir şekilde "Son kez diyorum. Bırak"dedi.
Addy bir kez daha beni kendine çekerken Jimin kolumu bırakıp Addy'e doğru yürüdü ve sert bir yumruğu yüzüne geçirdi. Addy yere düşerken istemsiz olarak çığlık atmıştım. Jimin tekrardan kolumu tuttu odadan hızlıca çıktık.
"Jimin dur."
Beni dinlemeden devam ediyordu yürümeye. Etrafımızdaki insanların bize garip bakması kötü hissetmeme neden oluyordu. Kolumu çekip durmuştum. Jimin'in arkası dönüktü.
"Ne yaptığını sanıyosun sen?" dedim. Ağlamamak için kendimi zor tuttuğumdan boğazım ağrıyordu. Oldukça kızgındım ama sesim titrek çıkıyordu. Bu da beni güçsüz gösteriyordu. Hemen boğazımın ağrımasından nefret ediyordum.
Yanımızdaki duvara yumruk atıp ,
"Lanet olsun , sana bir şey olmasından korkuyorum. Nesin kızım sen. Beni bu hale nasıl getirdin" derken bağırmıştı. Boynundaki damarlar belli oluyordu.
"Ben bir şey yapmadım"demiştim sadece.
"Ben kime anlatıyorum ki. Umrunda değilim işte. Aylardır görmüyosun beni. Varsa yoksa Addy." dedi.Ben şuan onun dediklerini dikkate almıyordum. Çünkü eli çok fazla kanıyordu.
"Jimin elin kanıyo" dedim.Eline baktı ve arkasını dönüp gitti. Kendimi çok suçlu hissediyordum. Acaba Addy şuan ne durumdaydı?
Addy'i boşverip Jimin'in peşinden giderken Eun Jungla Jimin'i yanyana gördüm. Biraz daha ilerledikten sonra konuşmalarını dinlemeye başladım.
Eun Jung : " Eline noldu?"
Jimin : "Yok bir sey"
Eun Jung : "Çocuk mu var karşında. Umarım Yun Hee denilen sürtük için yapmamışsındır"
Jimin Eun jung'un kolunu tuttu.
Eun Jung: "Jimin canımı acıtıyosun , bırak"
Jimin: " Bir daha Yun Hee hakkında böyle konuşursan beni kaybedersin anladın mi?"Jimin beni herkesten korumaya çalışıyordu. Addy ile kavga etti, yıllardır kendisini seven kızı karşısına aldı. Beni korudu Jimin ama ben gittim Addy denen kişiliksize aşık oldum. Jimin bugün üstü kapalı bir şekilde beni sevdiğinden bahsetmişti. Beni seviyordu o. Artık bende onu sevmeliydim ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
unrequited love::pjm
Fiksi PenggemarHikayenin adı karşılıksız aşk'tan - unrequited love- olmuştur.