Kurala uymuyorsun!

2.8K 239 22
                                    

Saat kaç oldu hala Jimin'ın evindeydim. Bu saate kadar gitmiş olmam lazımdı. Jimin etrafta görünmüyordu. Onu bulmak için gezinmeye başladım. Birden zil çaldı. Telaşlandım. Kimdi acaba? Beni bu halde görürse ? Gören ne düşünür?

Hemen kanepenin arkasına saklandım. Jimin' ın ayak seslerini duydum. Kapıyı açmaya gidiyordu. Kapıyı açar açmaz :

" - Aşkımmmm ben geldiiiim. Sürprizzzz " diyerek Eun jung içeri girdi. Lanet olsun ne işi var ki burda ? Jimin etrafa göz atmış ve beni bulamamış olacak ki :

" - Yun Hee de burdaydı bana demeden gitmiş galiba " dedi.

Sesinde hiç duygu yoktu. Insan der de mi bu kız bu saatte nereye gitti diye. Çok bozulmuştum. Eun jung kahkaha atarak pat diye kanepeye oturdu. Jiminde karşısına oturdu. Ama beni rahatça görebildiği bi açıda oturuyordu. Birden göz göze geldik. Ayağa kalkmak üzereydi. / Sakın ! Hayır ! / der gibi el kol hareketleri yaptım. Geri oturdu. Eun jung ve Jimin karşılıklı sarap ictiler. Ama Jimin bir an olsun gözlerini benden ayırmıyordu. Biraz daha kanepenin arkasına çekildim. Şimdi görüş açısını kapatmıştım. Saate baktım gece 2 ye geliyordu ve Eun Jung sürtüğü hala burdaydı ! Deliriyordum. Iyi de neden deliriyorum ? Bu tarz sorular canımı sıkıyordu.

Bir süre sonra Eun Jung sızmıştı. Jiminde sanırım onu ayıltacak birseyler almaya gitmişti. Salona geldi. Eun Jung'u kenara çekip yatacak yer ayarladı. Ne yani yatıya mı kalacak ? Bende artık bu evde daha fazla duramam diye düşünerek kanepenin arkasından çıkıp hışımla kapıya yöneldim. Kapıyı açıp dışarı çıktım. Birden Jimin belimden kavradı ve beni içeri tıkıp kapıyı örttü.

" - Napiyosun sen ? Nesin sen eşkiya mısın ? "

" - Bana haber vermeden nereye gidiyorsun ? !! " diye bağırmaya başladı.

Ne diyeceğimi bilemedim. Kıskandım mı diyeyim ? Ne amaçla kıskandım ki ? Hangi sıfatla ? Cevapsız kaldım. Lafı dönüp dolaştırıp Eun Jung'a getirdim :

" Eun Jung neden burada kalıyor. Oldu olacak odanda götür beraber uyursunuz ? " diye iğneleyici bi cümle söyledim. Ben öyle deyince daha çok sinirlendi. Birden kucakladıgı gibi odasına götürdü. Odasına gelince pat diye indirdi :

" - O kız bu odada uyuyamaz. Burada hakeden uyur sadece. " dedi. Birden sebebini bilmediğim bi rahatlama hissi geldi. Boş ve saf denecek bir ifadeyle yüzüne baktım. Oda gözlerinden ateş saçarak bana bakıyordu. Söylediklerim onu çok kızdırdı. Pişman oldum aslında.

" - Ben eve gidiyorum Addy i arayıp beni eve bırakmasını isteyeceğim" deyip döndüm ki sert sayılabilecek şekilde beni kendine çevirdi.

" - Hayır ! Burada kalıyorsun ! " dedi. Ne diyeceğimi bilemedim. Ilk kez ondan ürktüm. Beni duvara itti. Canımı acıtmıştı. Tepkisine anlam veremedim.

" - Su adamın adını deme bi daha bana sakın ! Sevmiyorum. " dedi. Tamam der gibi başımı salladım. Sonra gecelik falan getirdi önüme koydu.

"- Sen burada uyu. Ben yatacak yer bulurum " dedi. Bende olur der gibi başımı salladım. Jimin odadan çıkınca kapıyı kilitleyip üzerimi giyindim. Sonra su içmeye çıktım. Mutfağa gittiğimde Eun Jung hala sızmış vaziyette put gibi yatıyordu. Odama gitmeden Jimin'i merak etmiştim. Odaları gezerken yerlerde sadece birer halı ve birkaç sandalye olduğunu gördüm. Iyi de bu çocuk nerede uyuyordu ? Daha kötü hissetmeye başladım. O gizli odanın önüne geldim. Ama orda Jiminle kötü anım olmuştu. Girmeye cekine cekine kapıyı açtım. Iceri girince mumlar yandi ve Jimin'i masaya kafasını koymuş vaziyette uyuduğunu gördüm. Kendimi berbat hissediyordum. Ona doğru yaklaştım ve omzuna dokundum :

" - Jimiinn . . . ? " birden yerinden sıçradı.

" - Bi sorun mu var Yun Hee ? " dedi. Yüzüme pek bakmıyordu. Hayır der gibi başımı salladım.

" - Şey sadece başka yatacak yer yok mu demeye gelmiştim. Görünen o ki yok. Istersen yatağın kenarında uyuyabilirsin" dedim. Hangi cesaretle dedim kendime hayret ettim. Sonra tabi lafı yuttum hemen. Jimin de bana imalı bi bakış attı. " - Benden nefret ediyorsun ? Ne demek şimdi bu ? " dedi. Kolundan tutup odaya götürdüm. Yatağı işaret ederek :

" -Bana çarşaf ver hemen. Yatağı ortadan ikiye bölücem. " dedim. Oda bana lacivert renkli bir çarşaf uzattı. Boylu boyunca yatağı ikiye ayırır gibi ortaya yerleştirdim. " Eger burayı geçersen ölürsün " dedim. Hafif bir tebessüm görür gibi oldum. Biraz olsun rahatladım. Sonra hemen yatağa yerleştim. Isaret ederek geç uyu dedim. Yanıma geçip yatağa uzandı.

Gece boyunca uyuyamadım. Eminim Jiminde uyumadı. Oflaya poflaya yatakta kıpırdanmaya başladım. Arkamı dönünce Jimin dalmıştı. Yüzümü biraz yaklaştırarak incelemeye başladım. Gerçekten çok yakışıklıydı. Birden Jimin gözlerini açtı.

" - Kurala uymuyorsun ? " dedi. Ne yapacağımı şaşırarak :

" - Ki ki kim? Ben ben mi ? Hiçte bile. Yatakta dönerken oldu bi kere " dedim aceleyle. Tabi ben bunu yemedim der gibi bakıyordu. Hemen sırtımı döndüm.

Sabah uyandığımda ne halde olduğumu sormayın. Jimin'in dibinde çizgiyi aşmış halde kollarındaydım. Nefes alış verişini boynumda hissediyordum. . Elleri belime dolanmış halde ve kafası boynuma gömülmüştü. Hemen irkildim. Yavaşça sıyrılmaya çalıştım ama imkansızdı. Beni çok sıkı kucaklamıştı. Ahh ! Lanet olsun ben buradan nasıl çıkıcam şimdi ? O sırada Jiminde uyandı ve birden kalktı. Beni biraz iterek :

" Çok özür dilerim. Gerçekten. Bu nasıl oldu bilmiyorum " diye kekelemeye başladı. O sırada aramıza koyduğumuz çizgiye baktı ve benim çizgiyi aştığımı fark etti. Bana muzip bir bakış attı. " - Ne var be ? " dedim. Hemen odadan kaçarak salona geldim. Eun Jung hala yatıyordu ve iyi ki yatıyordu. Jimin peşimden geldi. Yüzüne bakamıyordum. Hemen telefonumu aradım ve buldum. Addy i tuşladım.

" - Addy musait misin ? Beni Jimin'in evinden alır mısın ? dedim. Oda tamam dedi ve telefonu kapadım. Jimin bana çok fena kızacaktı ama ona tutulmamam gerekiyordu. Bu da Addy le mümkündü.



unrequited love::pjmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin