Michael itiraz etmeye fırsat bulamadan Luke onu bileğinden tutarak çoktan içeri sokmuştu bile.
Kapının üzerindeki zil çaldığında tezgahın arkasındaki koyu saçlı çocuk bakışlarını onlara çevirdi. Michael tüm bedeninin donduğunu hissetse de Luke'u takip etmeye devam etti.
"Hoş geldiniz." dedi Calum sahte bir neşeyle. "Ne alırdınız?"
Luke gülümseyerek kendi istediklerini söylerken Michael'ın tek yaptığı şey Calum'dan bakışlarını kaçırmaya çalışmaktı.
Calum yüzündeki büyük sahte sırıtışla birlikte Michael'ın siparişini almak için ona döndü. "Peki siz ne istersiniz, Bay Ezik?"
"Ne?" diye sordu Luke. Yanlış anlayıp anlamadığından emin olmak istiyordu ama Michael, Luke'un kolunu çekiştirdi ve dikkatini ona vermesini sağladığında parmak uçlarında yükselip Luke'a onun Calum olduğunu söyledi.
Michael ona bir ara Calum'la son görüştüklerinde neler olduğunu anlatmıştı, o yüzden Luke onun kim olduğunu anladığında aniden yüzü asıldı.
Calum sırıtmaya devam ediyordu. "Birkaç gün önce benim için ağlarken yeni birini bulman çok ezikçe." dedi Michael'a, küçümseyerek. "Umarım o da seni terk ettiğinde tekrardan peşimde koşmaya başlamazsın."
Michael hala Calum'a bakamıyordu ama Luke'un eline hafifçe dokunduğunda zihninde çok sert ve yoğun bordo bir öfke belirdi.
"Luke, onu önemseme." diye fısıldadı Michael, Luke'un yumruklarından tutup çekiştirirken. "Hadi gidelim."
Luke sinirle ona arkasını döndüğünde Calum hala sırıtarak tezgahın arkasından çıktı ve Michael'a seslendi. "Ayrıca sevgilimden de uzak dur pislik, Ashton'ın senin gibi biriyle aynı havayı solumasını istemiyorum!"
İşte bu bardağı taşıran son damla olmuştu.
Luke hızla Michael'ın elinden kurtularak arkasına döndü ve Calum'a ilerledi. Yüzüne sert bir yumruk attığında koyu saçlı çocuk küfür ederek duvara yaslandı. Ama bu Luke için yeterli olmamıştı.
Michael korkuyla onları izlerken Luke, Calum'a yumruklar atmaya ve bağırmaya devam ediyordu. Etraftaki insanlar onların etrafında toplanmıştı ve bir çoğu da telefonlarıyla bu kavgayı kaydediyordu.
Luke bir yumruk daha atmak için geri çekilmişken Calum hızla onun karnına bir tekme attı. Sarışın bunu kesinlikle beklemiyordu. O yüzden hazırlıksız yakalandığı bu saldırı sonucunda tökezlemiş ve bu da gardını bir anlığına da olsa düşürmesine neden olmuştu.
Calum onun yüzüne sert bir yumruk attı.
Michael'ın zihni oraya gidip kavgayı durdurması için emirler verse de bedeni tamamen donmuştu. Tek yapabildiği şey gözlerinden yaşlar süzülürken sevgilisinin, eski erkek arkadaşı tarafından yumruklanmasını izlemekti.
Aniden Luke onun savunmasında bir açık bularak ellerini Calum'ın boğazına sardı. Onu yere itti ve üzerine çıkıp yumruklar savurmaya devam etti.
Kapının üzerindeki zil keskin bir çınlama sesi çıkararak çaldı.
Ve sonra kavganın sesini bastıran sert bir çığlık duyuldu.
"Sevgiliminden uzak dur seni orospu çocuğu."
~
Evet kavga ve hakaret bilgim burada sona eriyor.Minik masum bir kız olduğum için beni suçlamayın ehehehe *taslaklarındaki smut bölümleri saklamaya çalışır*
#ShamelessSelfPromo
Herneyse, yakında yeni bir kurgu yayınlamayı planlıyorum. Bu da her zamanki gibi Muke olacak ama bir Michael'ın bir Calum'ın ağzından yazacağım için Cashton da yapmayı planlıyorum.
Ah, benim hiç normal kurgularım olur mu? Tabii ki hayır.
Yani, Michael ateşi, Luke suyu, Calum havayı ve Ashton da toprağı olmak üzere dört farklı elementi yönetebiliyor olacaklar.
Yayınlayınca haber veririm eheheh. Sizi seviyorum xx
ŞİMDİ OKUDUĞUN
synesthesia //muke
FanfictionMichael bir sinestezi hastasıdır ve bir gün, onun hakkında "mavi" hisseden bir çocukla tanışır. {Adam Fawer'ın Empati adlı kitabından esinlenilmiştir.} {13.12.2015 11:22 PM - 16.02.2016 10:01 PM}