synesthesia //muke

二十七

Ders zili çaldığında Luke hala Michael'a sırıtıyordu.

Sınıftan çıktıklarında, "Aman Tanrım." dedi elini Michael'ın beline dolayarak. "Beni gerçekten de tüm sınıfın önünde öptün."

"Evet," diye iç çekti Michael. "Seni öptüm ve buna ben de inanamıyorum."

Luke hafifçe kıkırdadı. "Herneyse, okuldan sonra benim evime gelmek ister misin? Ailem gitti ve umm... Mısır patlatıp film falan izleriz diyordum." Gergince sol elini ensesine götürdü. (Y/N; Netflix and chill ;D)

"Uh, tabii ki! Sadece kitapları dolaba koymamı bekle." Luke dolaplara yaslanıp onu izledi. Michael dolabının kapağını kapattığında ona dönüp gülümsedi. "Hadi gidelim."

Eve dönerken pek fazla konuşmadılar.

Luke anahtarlarını çıkarıp evin kapısını açtı. Michael'a istediği yere oturmasını söyledikten sonra çantasını yere fırlatıp mutfağa ilerledi. Michael tam televizyonun önünde duran büyük koltuğa oturdu.

"Pizza ister misin?" diye seslendi Luke. "Buzlukta biraz var ve istersen ısıtabilirim." Michael onu onayladıktan sonra telefonunu çıkardı ve notlar bölümüne girdi. Aklına gelen birkaç şarkı sözünü yazmaya başladı, defteri yanında değildi o yüzden eve gidince deftere geçirecekti.

"Princes getting naked,
Falling on their faces.
The storyline is so ridiculous."

{Prensler soyunuyor,
Bu onların yüzlerine düşüyor.
Hikayenin gidişi çok anlamsız."

"Every single step had me waiting for the next,
Before I knew it, it was serious.
Dragged me up the stairs and it wasn't ending there."

{Her bir adımı bir sonraki için beklememi sağladı,
Bunun ciddi olduğunu bilmeden önce.
Beni merdivenlerden yukarı sürüklüyor ve bu burada bitmiyor.}

"When the lights go out,
He's all I ever think about.
The picture burning in my brain,
Kissing in the rain.
I can't forget my love affair."

{Işıklar sönünce,
O düşündüğüm her şeydi.
Fotoğrafı beynimin içinde yanıyor,
Yağmurun altında öpüşüyoruz.
Aşk meselemi unutamıyorum.}

"Hey ne yazıyorsun?" diye sordu Luke elindeki pizzalarla odaya girerken. Michael panikleyip telefonu kapatmaya çalışsa da Luke çoktan pizzaları masaya yerleştirip onun elinden telefonu almıştı bile. Koltukta onun yanına oturup yazdıklarını okumaya başladı.

"Hm, yeni şarkı sözleri mi?" Michael kızararak başını salladı. Luke gülümsedi. "Hoşuma gitti." Uzanıp Michael'ı öptüğünde Michael'ın zihnindeki mavinin yanında parlak bir gri oluşmuştu.

Pekala, bu Michael için de uygundu.

~
Woah, woah, woah. Bilin bakalım kim gelecek bölüm smut yazacak?