Bölüm 4 (heyecan başlıyor)

107 49 15
                                    

Oraya giden öğrencilerin isteyenlerin kendi ülkelerine dönene kadar üniversitede eğitim görme hakkı veriliyordu. Beste de bu eğitime girmişti. Bir ay boyunca orada okula gidip gelecekti. İsmini kaydettiren Beste hemen başlayacaktı.
Okula gelen Beste sınıfa girdiğinde herkes ona yabancı geliyordu. Ama onlarla zamanla tanışmaya başlamıştı.
Gün geçtikçe daha çok alışan Beste'nin okulda dikkatini çeken bir genç vardı. Mavi gözlü, kumral tenli, tatlı bir çocuk; adı Mert. Beste'den gözünü alamıyordu. Beste onu görmezlikten gelip sırasına oturuyordu. Onu o kadar etkilemişti ki geceleri yatarken sürekli Mert'i düşünüyordu.
Sabahları hazırlanan Beste okula gittiğinde heyecanlanıyordu. Çünkü aklına ilk gelen onu etkileyen Mert oluyordu.
Bir ayın yarısı geçmişti. Beste birgün okula geldi. Sınıfa girdiğinde bir anda önüne renkli balonlar çıktı. Beste gördüklerine inanamadı. Birinin doğum günü olduğunu ve onu kendisinin mahvettiğini sandı bir an. Işıklar kapalıydı. Sağına soluna bakarken bir anda ışıklar açıldı ve karşısına Mert çıktı. Ardından da arkadaşları meydana çıktı. Mert, Beste'ye doğru ilerledi ve ellerini tuttu. Onu sevdiğini söyledi. Beste'nin davranışları, dürüstlüğü ve iyi kalpli olması Mert'i etkilemişti. Beste büyük bir heyecanla kendisininde onu sevdiğini söyledi ve oradan hemen kaçtı.
Mert Beste'yi bulmak için dışarı çıktı ama Beste dışarıda yoktu. Beste'yi bulamayınca içeri girdi. Beste kaldığı otele gitmişti. Otele geldiğinde nefes nefese kalmıştı. Odasına girdi ve olanları bir daha göz önüne getirdi.
Zaman geçmiyor, bir türlü sabah olmuyordu. Beste'nin heycanı uykusunu kaçırmıştı. Mert'i düşünürken gözlerine uyku gelmiş, yavaş yavaş uyumaya başlamıştı.
Sabahleyin kalkıp hazırlanmaya başlamıştı. Okula gitmek için otelden çıkan Beste çok sevinçliydi. Okula geldiğinde arkadaşlarıyla selamlaştı ve yerine oturdu. Mert'i arkadaşlarına sordu çünkü o hala gelmemişti. Tam gelmeyecek derken Mert sınıfa girdi. Onu gören Beste'nin gözlerinde bir mutluluk parladı. Mert Beste'nin yanına oturdu ve selamlaştılar. Beste ona hemen bağlanmıştı, onu bırakamıyordu.
Bir sorun vardı: Beste'nin New York'tan ayrılmasına bir hafta kalmıştı. Bunu Mert'e söylemişti. Mert Beste'ye o kadar bağlanmıştı ki gitmesini istemiyor, hep orda kalmasını istiyordu. Buna bir çözüm bulmaya başladılar.
Gün geçtikçe zaman azalıyordu. Beste'nin gitme vakti yaklaşıyordu. Mert Beste'nin yanına gelerek ona bir çözüm bulduğunu söyledi. Beste kendi ülkesine geri döndüğünde telefon numarasını bırakacağını söyledi. Liseyi bitirdikten sonra ise üniversiteyi New York'ta okumasını istedi.
Beste'nin telefonu olmadığı için Mert'e numarasını veremiyordu. Bunu Mert'e de söyledi. Mert bunu duyunca düşüncelere daldı.
Günler geçti ve Beste'nin gitme zamanı geldi. Otelden eşyalarını alıp dışarı çıktığında karşısında Mert'i gördü. Yanına yaklaştı ve Beste'nin eline bir şey verdi. Beste merak edip ne olduğuna baktığında içinde bir telefon ve kart olduğunu gördü. Beste çok şaşırdı ve duygulandı. Sevdiği onun için neler almıştı oysa. Mert'e teşekkür edip ona sarıldı. Sonra arabaya geçip hareket etmeye başladılar.
Mert, araba giderken Beste'ye el salladı ve o anda gözleri doldu, sanki gidemezsin der gibisine. Beste zaten kendini tutamamıştı, ağlıyordu. Hediye edilen telefona bakıp bakıp daha da üzülüyordu.
Neyse ki birbirleriyle telefonla konuşabileceklerdi. Havaalanına gelen Beste uçağa binmek için arabadan eşyalarını aldı. Uçağa yerleşince Mert'i arayıp haber verdi. Mert'le konuştuktan sonra uçak hareket etti ve artık kendi ülkesine dönme zamanıydı. Ülkesine gelene kadar uçakta uyumuştu. Uyandığında ülkesine iniş yapılıyordu. O uyuduğu için nasıl geldiğini fark etmemişti. Beste büyük sevinç ve heyecan içinde inişlerini bekliyordu. İniş yapıldıktan sonra eşyalarını alıp uçaktan çıktı.
Evine kadar bırakılan Beste, eve yerleştikten sonra Mert'in verdiği telefonla annesini aradı ve geldiğini söyledi. Annesi Sevgi Hanım kızının geldiğini öğrenince akşamdan Beste'nin yanına geleceğini söyledi. Sonra aynı şekilde Mert'e de haber verdi. Beste telefonu kapattıktan sonra düşünmeye başladı. Çünkü Beste'nin artık bir erkek arkadaşı vardı ve ona telefon hediye etmişti. Üstelik Beste annesini bu telefonla aramıştı. Acaba annesine söylemeli miydi? Beste çok kararsız kalmıştı. Annesinin vereceği tepkiyi bilmediği için annesine söylemeye korkuyordu.
Akşam annesi geldiğinde Besteyle kucaklaştılar. Beste annesini çok özlemişti. Bu her halinden belliydi; onu bırakmayacakmış gibi sarılıyordu.

Hayallerin ÖtesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin