Beste okul çıkışında yurda gidip hazırlandı. Hazırlandıktan sonra Burak'ı arayıp haber verdi. Burak onu alacağını söyledi.
Burak hemen partidekilere haber verip hazırlıklı olmalarını söyledi. Sonra Beste'nin yanına gitti. Beste çok güzel olmuştu. Odasında arkadaşları yoktu. Onlara haber veremeden gideceğini düşünmüştü.Burak Beste'yi aldıktan sonra gideceği salona gelmişlerdi. Salona girdiklerinde kimsenin olmaması ve karanlık olması Beste'yi korkutmuştu. Beste Burak'a neler olduğunu sorarken ışıklar yandı, arkadaşları meydana çıktı.
Herkes bir anda "Mutlu yıllar Beste" deyince Beste doğum gününün olduğunu anlamıştı. Kimseden böyle bir şey beklemeyen Beste çok mutlu olnuştu. Oda arkadaşları da oradaydı.
Beste Burak'a dönüp ona teşekkür etti. Pastayı birlikte kesmek istediler. Pasta yendikten sonra herkes eğlenmeye başladı. Beste için çok güzel bir gündü.
Akşam parti bitip herkes dağıldıktan sonra Burak Beste'ye telefondaki Mert'in fotoğrafını sordu. Telefondan fotoğrafları alırken Mert'in fotoğrafını sordu. Telefondan fotoğrafları alırken Mert'in fotoğrafını gördüğünü söyledi.
Burak Beste'den sadece o fotoğrafın açıklamasını bekliyordu. Beste ona açık açık her şeyi anlattı. Daha önce ona Mert'i anlattığını söyledi. Telefonu ona Mert'in aldığını söyledi. Tüm bunlar için hala Mert'in fotoğrafını saklıyordu.
Burak Beste'ye sinirlenmişti. Mert'in fotoğrafını hala saklaması aralarını bozmuştu. Burak kalkıp gitti. Beste yalnız başına orada otururken Mert'in fotoğrafını açtı. Ona uzun uzun baktı.Beste artık Mert'in fotoğrafını silmesi gerektiğini düşündü. Hayatta onu artık bir daha görmeyeceğini biliyordu. Fotoğrafı sildikten sonra masadan kalktı, yurda gitti.
Beste çok üzgündü. Burak onunla konuşmuyordu. Canı sıkıldı ve dışarı çıktı. Biraz gezinim derken Burak'ı gördü. Dayanamayıp yanına gitti. Burak konuşmak istemiyordu. Beste dayanamayıp ona şu sözleri söyledi:
" Sen benimle konuşmuyorsun ya hani. Yok paşam! Ben bunlara gelemiyorum. Sana yalan konuşsam, seninle alakamı keserim zaten. Güvenmek ya da güvenmemek. İki seçenek var. Değer verdiklerimin güvenini sarsmam ben! "
Sözleri söyledikten sonra Beste odasına gitti. Burak olduğu yerde kaldı. Belli ki biraz pişmanlık duymuştu. Aslında Beste'yi çok seviyordu. Ama ona böyle davranması onun güveniyle ilgisi yoktu. Sadece birazcık Beste'yi kıskanmıştı. Onların bu davranışları Gökçe'yi mutlu etmişti. O ayrıldılar diye seviniyordu. Oysa bu sadece ufak bir kıskanç olduğu için tekrar barışacaklardı.
Burak'ın peşinde onca kız dolanıyorken o Beste'ye gönlünü kaptırmıştı. Beste'yle konuşmadığını diğer kızların duymamasını istiyordu. Hep böyle olur ya. Neyi istemezsen o başına gelir. Burak'ın Beste'yle konuşmadığını duymuşlardı. Burak okulun en tanınmış en sevilen öğrencilerinden biriydi. Beste'yle aralarında çok fark vardı. Onun Beste'yle ilişkisi herkesi şaşırtmıştı zaten.
Birgün Burak kantinde otururken bir tane kız yanına geldi ve oturdu. Kız Beste'nin kantine geldiğini gördüğü için Burak'ın yanına oturmuştu. Amacı onların barışmamalarıydı. Beste onları gördüğünde kız Burak'ın elini tuttu. Burak neler olduğunu anlayamadı. O da Beste'yi gördüğünde Beste ağlayarak geri gitti.
Burak yanındaki kıza bağırarak ayağa kalktı. Ne yapmaya çalıştığını sordu. Kız bir şey demeyince Burak kalktı ve gitti. Beste'yi bulmak için dışarı çıkıp etrafa baktı ama hiçbir yerde görünmüyordu. Daha sonra Beste'yi arayıp nerede olduğunu sordu. Beste yurtta olduğunu söyleyince hemen dışarı çıkması gerektiğini söyledi. Beste diyeceklerini merak ediyordu.
Burak Beste'ye o kızın neden öyle yaptığını bilmediğini söyledi. Ama tahminine göre aralarının kötü olması için yaptığını söyledi. Beste tamam deyip gitti. Burak daha bir şey diyemedi. Ama Beste'yi çok üzdüğünün farkındaydı.
Aradan birkaç gün geçmişti. Burak Beste'yle barışmak istiyordu. Aklına çok güzel bir fikir gelmişti. Beste'yi çok seviyordu bunun için ona evlenme teklifi edecekti. Ama bunu nasıl yapacağına henüz karar vermemişti. Birkaç arkadaşına bu durumu anlatan Burak, onlardan yardım istiyordu. Onlar da Burak'a çok güzel bir fikir sunmuşlardı. Bu fikir Burak'ın hoşuna gitmişti.
O akşam Burak'ın telefonuyla Beste'yi arayan arkadaşları, Beste'ye Burak'ın kaza geçirdiğini söylediler. Beste panik içinde Burak'ın nerede olduğunu sordu. Onlar da Beste'yi alıp Burak'ın yanına gideceklerini söyledi. Çünkü Burak'ın durumu ağır, Beste'yi istiyordu. Beste telefonu kapatıp dışarıda arkadaşlarını bekledi. Burak'ın arkadaşları Beste'yi aldıktan sonra Burak'ın yanına gitmek için hareket ettiler.
Yolda giderken Beste durmadan Burak'ın nasıl olduğunu soruyordu. Beste hastaneye diye gideceğini bilirken onların geldiği yer bir deniz kenarıydı. Beste neden buraya geldiklerini sordu. Kimseden cevap alamadı. Arabadan indi. Her yer balonlarla süslenmiş, okuldaki arkadaşları da oradaydı. O etrafına bakınarak yürürken bir anda Burak karşısına çıktı.