- 8 ay önce -
Emma'nın o günlük dersleri bitmişti. Akşam vakti arkadaşları ile beraber cafeye doğru giderken önden yürüyen Emma arkadaşlarına bakmak için arkasına döndü ve babasının koştuğunu gördü. İstemsizce gerildi.
Arkadaşlarına dönerek " Benim bir işim var. Siz gidin ben sonradan gelirim."
John," Hadi ama Em, Ne işin olabilir ki ? " diye sordu genç kıza bakarak.
" Biri ile konuşmam gerekiyor. "
Emily, " Pekala Em. Cafede buluşuruz. Cafe yi bulamazsan bizi arayabilirsin. Eli , seni almaya gelir. "
Dediğinde genç kızın yanında duran Elizabeth başı ile Emily'yi onayladı.Emma, " pekala. Cafede buluşuruz." Diyerek onların aksi yöne, babasının olduğu tarafa doğru yürümeye başladı. Babasının az önce koşarak geçtiği yere geldiğinde etrafına baktı.
Kimse ortalıkta yoktu.Emma bir silah sesi duydu. Sesin yakından gelmesi ile genç kız gerildi.
Silah sesinin geldiği yöne doğru başını yavaş ve hafifçe çevirdi. Gerginliği yavaşça korkuya dönüşürken sokağın ortasına hafifçe bakan kafasını sokağa tam olarak çevirdi. Sokağın ortasından aniden beliren adamlar ile korkusu iyice büyüdü. İki tane adam ona doğru koşuyordu. Emma olduğu yerde kala kalırken adamlar git gide yaklaşıyordu. İki adamda başlarını öne eymişti ve yüzleri gözükmüyordu. Giydikleri büyük şapkada da yüzlerinin gözükmeme payı vardı ve İkiside takım elbise giyiniyordu. Emma adamlar önüne geldiğinde panikledi. Ancak adamlar hiçbir şey yokmuş gibi son sürat koşmaya devam ediyordu. Sağ taraftan koşan adam Emma'nın omzuna çarptığında genç kız kasıldı.Adamlar onu arkada bıraktığında kendine gelebilmişti. Arkasına bakıp yanından geçen adamlara baktı. Pek uzakta olmayan bir arabaya biniyorlardı. Genç kız adamlar arabaya binerken sürücü koltuğuna geçen adamın yüzünü görebilmişti. Aynı zaman da ne için bu şekilde koştuklarını merak ediyordu.
Düşünmeyi bırakıp hızla önüne dönerek onu buraya getiren şey için silah sesinin geldiği ve aynı zaman da adamların ona doğru koştuğu yöne yürümeye başladı. Karanlık sokakta ilerlerken babasının niçin koştuğunu düşünüyordu. Sokağın sonuna geldiğinde yanmayan sokak lambasına lanet etti.
Nefes alıp ilerlemeye devam etti. Karanlık olduğu için pek birşey göremiyordu ancak yinede etraftaki bazı şeyleri görüyordu. Önünden geçtiği sokak lambası titrek bir şekilde güçsüz ışığı ile etrafı aydınlattığında gördüğü şey ile şok geçirdi.
Hayatında değer verdiği sayılı insanaldan biri gözleri önündeydi. Sorun ise etrafının kanlar ile kaplı olmasıydı. Gözleri istemsizce dolarken kendini adeta babasının yattığı yere doğru fırlattı. Titrek bir nefes alırken hissettiği tek şey göğsünün içinde onu sıkan eldi. Bu yavaş yavaş acıya dönüşürken gözünden bir kaç damla yaş akmıştı.
"Baba..."
Etrafına bakarak yardım isteyecek birine aradı. Koca sokakta kimse yoktu. Acı ile çığlık attı. Babasının kafasını dikkatlice kaldırıp kucağına koyarken Ağlayışı şiddetlenmişti. Elini, babasının göğsüne bastırdığı elinin üzerine koydu. Tekrar belki bir umut olur diye acı içinde feryat etti.
" LÜTFEN YARDIM EDİN! TANRIM ŞU KOCA SOKAKTA BENİ DUYAN KİMSE YOK MU ?! BİRİ GELİP BANA YARDIM ETSİN! "
Bağırmayı kesip sessiz bir şekilde 'lütfen' diye sayıklarken başına babasının alnına yasladı. Gözlerini kapattı ve ağlamaya devam etti.
duyduğu kısık sesli kelimeler ile gözlerini açtı. Babası bir şeyler söylemeye çalışıyordu. Kelimeler duyulmadığı için kulağı babasının dudaklarına yaklaştırdı. Bu sırada ise üzerindeki kazağın kollarına gözlerini silmişti.
" k-kızım s-seni seviyo-yorum."
Emma kulağını daha da yaklaştırırken duyduğu cümle ile gözlerinden tekrar yaş akmaya başlamıştı. Sessizce karşılık verdi.
" Bende seni seviyorum. Seni hep sevdim. Seninle kavga edip nefret ettiğimi söylerken seni seviyordum. Evden kaçıp giderken seni seviyordum. Seni hep sevdim hep seviceğim. Tanrım nolur beni bırakma." Derken sesi gitgide kısılıyordu.
"Bak. Bana bak." Derken adamın eli yavaşça kalkıp kızının yanağını buldu. Yüzüne sanki hiç vurulmamış gibi bir gülümseme yerleştirdi.
"A-annene ve kardeşine s-sen bakacaksın. Sana ihtiyaçları var."
"Baba hayır! Onlara sen bakacaksın! biz bakacağız! Bu kadar kolay pes edemezsin. Sana yardım bulacağım."
Dedi genç kız hemen.Babası vurulduğu yere bir bakış attı.
"Kurtulacağımı pek sanmıyorum. Şimdi s-sessiz ol ve beni dinle tamam mı? Bak bir iş bulmalı ve para kazanmalısın. Kardeşine ve annene sen bakmalısın. Onları koru tamam mı ? Doğru kararlar vereceğini biliyorum. Sana güveniyorum. Artık burada olmayacağım fakat-" derken elini genç kızın kalbine bastırdı. " - her zaman burada olacağım. Bana söz ver. " derken sesi eskisinden daha güçlü çıkıyordu." Söz veriyorum. " genç kız çok kısık bir sesle söylemişti bunu. İsteseydide yapamazdı. Ancak babasını duyduğunu biliyordu. Gözlerinden yaşlar akıyordu.
Eli ile babasının gözünden düşen yaşı sildi.
Babasının gözleri yavaşça kapanırken fısıldadı.
" Seni seviyorum... "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişe Doğru
AksiGenç yaşta babasını kaybeden bir genç kız. Gayet normal bir hayat sürerken babasının gizli sırrını öğrenmesi ile hayatı yerle bir olur. Gozlerinin önünde babasını öldürüp kaçan adamlardan babasının intikamını alacağına hayatı pahasına yemin eder...